#bilim

Yirminci yüzyılımız korku çağıdır. Diyeceksiniz ki korku bir bilim değildir, ama bu korkuda bilimin payı var.

Din, ölümün ötesindeki geleceği garantiye almak isterken; bilim, ölüme kadar olan süreyi garantilemek ve ölümü ertelemek ister.

Bir bilim insanı her gün bir şeyler öğrenmeye çalışır.

Bilim, diferansiyel bir denklemdir. Din ise bir sınır halidir.

Umarım iki okul arasında bilgisiz kalmaz. Eğer özel okulda kalacaksa özel okulun özel eğitimini almayı kabul etmeli; eğer sadece bir kendini bilime adamış bir bilim adamı olacaksa, vaktini bu özel okulda boşuna harcıyor.

Kanıtlanan gerçekler ve varsayımlar olduğu açıkça görülürse, hiçbir zarar göremez. Yararlı araştırma çizgileri önerdikleri için varsayımlar büyük önem taşımaktadır.

İnsanlığın eserleri ve gelenekleri, bilimsel indüksiyon uygulamak için çok uygun bir malzeme gibi görünmüyor.

Önümüzde sadece kısa bir mesafe görebiliyoruz, ancak yapılması gereken çok şey görebiliyoruz.

Güvenilir sonuçlar elde edilecekse, uzay-zamanın çok büyük bir kısmı araştırılmalıdır.

Beynin soğuk püresi kıvamında olması gerçeğiyle ilgilenmiyoruz.

Bilim diferansiyel denklemi. Din sınır durumdur.

Matematik olmadan kör oluruz.

Amerika’yı kimin keşfettiği tartışması hiç de yeni değil. Üstelik Müslümanların muhtemelen daha önce bu kıtaya varmış oldukları bilgisini, başta Batı bilim çevreleri olmak üzere aklı başında olup kabul etmeyen kimse de yok.

Şeriatçıya, her türlü propaganda serbest ama bilim adamına, yazara, her düşüncesini söylemek yasak!...

Lâiklik, genel anlamda toplum ve devlet düzeninin akla ve bilime dayandırılmasıdır.

Edison’un ampulünü anlata anlata bitiremediler. Allah’ın güneşinden haberleri yok.

Mars'ta su var mı? Et var mı, but var mı? Manyak manyak işler. Ben sana söyleyeyim, sen oraya çıkamadan dünya kopacak.

Türkiye'de bilim ve felsefe konuşmak, yapmak zor. Osmanlı ailesinin hayatından bahsediyorsun, hanedanın kendi elleriyle yazdıklarını okuyorsun, "Osmanlı'ya hakaret etme hocam." diyor, fotoğraf gösteriyorsun inanmıyor.

Daha beyni tanımayan, onun yaratıcısını nasıl tanır!

Allah’a yakîn elde etmek isteyen beyin konusuna eğilsin ve beyni tanımaya çalışsın!

Şeytan müslümanların elinden müziği, sanatı, bilimi, güzelliği almıştı. Kuran'da helal olan tüm bu güzellikleri yeniden Müslümanlara kazandırdık.

Bilim, batıl inanç zehrinin büyük panzehridir.

Kim Dünya'nın yuvarlak olduğunu iddia ederse küfür ve delalete düşmüş olur. Çünkü bu iddia hem Allah'ın, hem Kur'an'ın, hem peygamberin reddidir. Bunu iddia eden kişi tövbeye davet edilir. Ederse ne âlâ! Aksi takdirde kafir ve dinden dönmüş bir kişi olarak öldürülür ve malı da Müslümanların hazinesine katılır. Eğer ileri sürdükleri gibi dünya dönüyor olsaydı ülkeler, dağlar, ağaçlar, nehirler, denizler bir kararda kalmazdı. İnsanlar batıdaki ülkelerin doğuya, doğudaki ülkelerin batıya kaydığını görürlerdi. Kıblenin yeri değişir, insanlar kıbleyi tayin edemezlerdi. Velhasıl bu iddia sayması uzun sürecek birçok nedenden dolayı batıldır.

Evren bilincine insanla ulaştık. Sayıları 300 milyonu aşkın tanrılar insanoğluna; evren üzerine, insan üzerine en ufak bilgiyi veremediler.