#beklenti

Son bitmiş guaj resme bakıyorum. (...) "Minareden at beni, in aşağı tut beni". Zemin dokusuna karışan yazı oyunun adını böyle koyuyor. Oyunun kuruluşundaki umudu, sondaki imkansızlıktan daha çok merak ediyorum. Çünkü son, sonradan geriye dönülerek anlamlanıyor, kesinleşiyor. Resimdeki oyunda ise bir beklenti var... Bu resimde, o çocuksu kaybedip bulma oyununda, geleceğin dehşetini erteleyen kuvvetli bir "sen" çağrısını duyuyorum aynı zamanda. Yazının beklentisi de bu zaten. Çok mu geç? Bir bakıma öyle, kaderin başkalığı beni de seni de terk etmiş. ama bu resimlerdeki başkalığı, örneğin bir başka resimde, bir kız çocuğunun sınır çizgisine kadar gidip gördüğü, görüp de de bize anlatamadığı bir başka dünyayı dile getirmek için geç olmayabilir. Yabancılığın payından duyulan umut gene.

Korkuyu beklemenin telaşı, korkunun kendisinden çok daha ürkütücü biliyor musun? İşte bu yüzden, sensizliğin karanlık kuyusuna kendi ellerimle bırakıyorum kaderimi. Korkuyu beklemekten vazgeçiyorum ama asla seni sevmekten değil, sevgili!...

Liste
Yükleniyor…