Ah bu türküler, Türkülerimiz Ana sütü gibi candan Ana sütü gibi temiz Türkülerde tüter dağ dağ, yayla yayla Köyümüz, köylümüz, memleketimiz. Ah bu türküler Köy türküleri Dilimizin tuzu biberi Memleket ahvalini onlardan sor Kitaplarda değil, türkülerde ara Yemen’i Öleni, kalanı, gidip gelmeyeni… Ben türkülerden aldım haberi
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#bedri rahmi eyüboğlu
Önde zeytin ağaçları, arkasında yar Sene 1946 Mevsim sonbahar Önde zeytin ağaçları neyleyim Dalları neyleyim Yar yoluna dökülmedik yolları neyleyim Yar, yar! Seni kara saplı bir bıçak gibi sineme sapladılar. Değirmen misali döner başım Sevda değil bu bir hışım Gel gör beni darmadağın Tel tel çözülüp kalmışım Yar, yar Canımın çekirdeğinde diken Gözümün bebeğinde sitem var.
Resim, ışığa kavuşan her şeyi büyük bir aşk ile incelemek ve bu aşkı renkler ve çizgiler aracılığı ile insanlara aşılamak sanatıdır.
Mutluluk resim gibidir… Onun tadına varabilmek için biraz uzaklaşmam gerekir! Çok yakınındaysan, her şeyi iyi göremezsin. “Ne kadar da mutluyduk” demeye “Ne kadar da mutluyuz” demekten daha fazla alışığız. Mutluluk, rakı gibidir! İçer içmez tadı anlaşılmaz. Şarkılar biraz sonra söylemeye başlanır!
Büyük şehirlere bağlanma, öyle bir şehre yerleş ki, küçük olsun fakat bizim olsun. sokaklarında tanımadık yüz, ensesine şamar atmayacağın kimse dolaşmasın. her ağacına elin, her karış toprağına terin değsin. ve kuytu evlerden birindesenden habersiz ölenler olmasın.
Evvela dişlerimiz döküldü, Sonra saçlarımız, Ardından birer birer arkadaşlarımız. Şu canım dünyanın orta yerinde Yalnız başına, yapayalnız Kırılmış kolumuz, kanadımız Tatlı canımızdan usanmışız..
Gel çıkalım sevgilim gel Gel kurtaralım birler hanesinden Çekelim gidelim bir uçtan uca Açalım yüreğimizin kapılarını sonuna kadar Sevelim sevelim sevelim Sevebileceğimiz kadar.
Yalnızlık dediğin büyük bir zindan, dünyanın en kalabalık zindanı. Dinden imandan çıkarır ama öyle bir adam eder ki insanı.
Kimi eskidiği için yaşar kimi yaşadıkça eskir ne tohumda keramet ne toprakta ne başakta marifet yaşamakta...
Biz dünyadan gider oIduk, kaIanIara seIam oIsun. Ama hep böyIe gidecekse, kaIanIara haram oIsun.