#başarı

Ekonomi bir risktir, siyaset bir risktir. Aslında hayat bir risktir. Risk almazsanız başarıyı yakalayamazsınız... Bugün Türkiye, statik dış politikadan dinamik dış politikaya geçmiştir. Türkiye'nin dünya ile arasındaki perde kalkmıştır, ufku genişlemiştir.

Benim felsefem şu: Oku, düşün, uygula, neticelendir. Benim zamanımda nice arkadaşım vardı; çok okurlardı, kütüphaneleri vardı, hep 10 alırlardı. Şimdi sefilleri oynuyorlar. Okumak lazım; ancak düşünmek, uygulamak ve neticelendirmek de lazım. Sadece kitapların arasından bakılan dünya, hayat değildir. Kitapların arasının dışındaki dünya eşittir başarı. Pratik önemli, girişimci bunu yakalamıştır. Siz de böyle yapın.

Ben işe namütenahi vakit ayırırım. İş hep devam eder. Emekli olduğum halde haftanın 5 günü sabah 9.30’da gelir, saat 19.00’a kadar ofiste çalışırım. Ne zaman iş icap ederse orada olursunuz. Başarının şartlarını sorduğunuzda ‘çalışma’ dedik ya… Ama tabii günlük işlerle ilgilenmem. Mesela; bütçe tutuyor mu, tutmuyor mu diye ilgilenirim. Bütçeleri görüp mutabık kaldıktan sonra uzaktan kontrol edip, yol göstermek lazım. Ben de bunu yapmaya çalışıyorum. Zaten delege etmezseniz, kendiniz katiyen işin içinden çıkamazsınız. Mutlaka delege edecek, salahiyet verecek, güveneceksiniz. Bir de tabii tatmin edici maaş vereceksiniz. Yanınızda çalışanların gelirini, maaşını ve primini ödeyeceksiniz. Benim babam yanında çalışanlara hisse senedi verirdi. Şimdi büyüdük, herkese hisse senedi veremeyiz. Ama iyi ücret vermeye çalışıyoruz. Özetle şirketinizde çalışanın yarın öğle yemeğini yiyip yemeyeceğini düşünmemesi, kendini işine vermesi lazım.

Liste
Yükleniyor…