Avrupalı aydınlara hiç benzemeyen özel bir durumumuz var. Avrupalı ve Amerikalı aydınlar yönetimde güçlü değildir.Devlet felsefesi açısından batılı aydın, sürgünde yaşayıp borusunu dışarıdan öttüren, başlıca silahı olan eleştirileriyle düzeni dıştan etkilemeye çalışan kişidir. Meksikalı aydın, ülkesine aydın olarak hizmet ettiği gibi, gerektiğinde onu savunmak uğruna ölmekten ve yoluna baş koymaktan geri durmamıştır....
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#aydın
Aydın denebilecek kişinin en başta gelen özelliği, hangi şartlarda olursa olsun gerici akım ve kişilerle işbirliği yapmayı asla kabul etmemesidir. Hem gericiliğe hem de çağdaşlığa hizmet edilemez.
Bazen öyle diplomalı insanlar görüyorum ki, içimden bu kadar cehalet ancak eğitimle mümkündür.
Tarafsız aydın olmaz. Aydın, halkın devrimci savaşına inanmış insandır. Tarafsız aydın olmak, kamuoyunu dolandırmak demektir.
Ülkemizde 'aydın' çevre, büyük çapta bir aymazlık içinde. Pis politika ve çıkarlar da bu aymazlığı koyulaştırıyor. Kimi aydınlar, şeriât düzenini getirme yolundaki girişimlere, laikliğin kaldırılmasına olanak sağlanmasını 'demokratlığın gereği' sayıyor. Laiklik kaldırılmış olsa başlarına neler gelebileceğini düşünmüyorlar. Bilmiyorlar ki, şeriât yalnızca bir 'inanç işi' değildir; şeriât, binlerce yıllık ilkelliklerin kaynağı olduğu gibi, cinayetlerin, terörün, işkencenin de kaynağıdır. İnsan haklarından vazgeçilmedikçe bu korkunç düzenin yolu açılamaz. Aydın çevre, yazık ki bunu kavramış görünmüyor.
Anlatılanlara isterseniz "roman" demeyin. "Romanlaşan gerçekler...". Edebiyattaki "edeb"li "aydın"ım bilir misin nedir "kulleteyn"? Ve bilir misin onu yaratan Şeriat nasıl bir ilkelliktir? "Türko" ise onun içinde gelişen "ölüm"ü. Bilir misin?
Herkese aykırı gelir, alaya alınır, saçma bir yenilik sayılır diye insanlığın acı gerçeklerini ortaya atmamak korkaklık ya da kötü bir sıkılganlıktır.
Ben hocayım. Ülkenin önünü açmak için yalnız okuldaki eğitim-öğretim ile hocalık bitmez. Toplum yararına da kullanmak mecburiyetindeyiz.
Bugün çözüm için Bediüzzaman, bir aydın, bir öncü olarak kabul edilebilir. Çok geç değil.
Türk Milletinin hayatî meselesi, tamamen kendinden olan kendini çok seven milli tarihine, milli kültürüne gönülden bağlı ve bu değerlere yabancılaşmamış aydın ve milliyetçi kadrolardır. İşte milli eğitim Türk Milletine daima bunları vermelidir.
FiravunIar tabIetIeri kütüphanede kırdı. HitIer orduIarı Avrupa'da bütün kütüphaneIeri yaktı. Dünya tarihinde iIk kez aydınIarı bir binaya koyup yaktıIar.
Bizim aydınlarımızda toplum duygusu yok. Ekinlerini kendi toplumlarından almadıkları için onun bir toplum alış-verişi olduğunu kavrayamıyorlar.
Aydın olmanın birinci niteliği muhalif olmaktır. İşte bu nedenle yazar, hiçbir otoriteye, hiçbir politik sisteme bağımlı (angaje) olmamalıdır.
Kürt olmak ve bir Kürt olarak dünyaya gelmek başlı başına ciddi bir sorun. Bir Kürt gibi yaşamaya çalışmak daha da zor. Ancak en zoru, bir Kürt aydını ve yazarı olarak yaşamak ve uğraş sarf edebilmek.
Bana göre aydın; mesuliyetini idrak eden adamdır. İlla okur yazar olması, doktora yapması gerekli değil. Aydın ailesine, cemiyetine, milletine, faydalı olan insandır.
Faşizm ise bilakis kötümserdir. O büyük halk kütlesini hakir görür, saygıya layık olan sadece aydınlardır.
Düşünmek yalnızca aydınlara, üniversite gibi kurumlara bırakılamayacak kadar ciddi bir meseledir.
Halkımız sizi iyi bir eğitim aldıktan sonra yüksek bir gelir elde edesiniz, geceleri eğlenesiniz diye sizi o konuma getirmemiştir. Böyle olanlar gerçek aydın olamazlar. Onlar yozlaşmışlardır.
Aydın olmak demek, modaya uygun elbise, şapka giymek ve kolalı gömlek giyinmek demek değildir. Aydın kesim, halkın beyni konumundadır.