#aşk

Bugün, birkaç duble ilkbahar içip kırlarda volta attım... Aramızdaki şehirleri çıkardım, mesafelerden kurtuldum. Çıngar çıkardım takvimler arası. Kelimelere gelişine vurdum. Yırttım attım haritaları, anayasaları. Seninle bin kez daha dağıldım sayfalar üstü, cemreler sonrası, adalar arası... Seni var ya, seksen milyonlarca kez öptüm saydım. Cıvıl cıvıl bir şehir akşamının sokaklarında buldum kendimi... Çiçekli bir baharın koynundan taştım. Çıplak ayaklarından öptüm say seni: Geldim, sokuldum, koltuk altından öptüm seni... Gülen gözlerinden bin kere öptüm. İçim ilkbahar sabahı, dışım yaz gecesi... 'Florebo cuocumque ferar' diyor bilgenin biri: 'Taşındığım her yerde çiçek açacağım' demiş yani. Yürüdüğüm her yerde çiçek açtım bugün... Ben bugün, ilkbaharın kendisi oldum. Bilmem, senin bundan haberin var mı?

Aşk öyle derin bir ihtiyaçtır ki onsuz yaşayamazsınız; ya kendisi ya da yedeğini ararsınız. Yedek sahte olabilir ama en azından bir süreliğine aşık olduğunuz hissine kapılabilirsin. Sahtesi bile keyiflidir. Eninde sonunda sahte olduğunun farkına varırsın; o zaman sahte aşkı gerçeğine dönüştüremezsin, o zaman sevgili değiştirirsin. İki olasılık var; bu aşkın sahte olduğunu anladığında kendini değiştirebilirsin, sahte aşkı bırakıp gerçek bir aşığa dönüşebilirsin. Diğer olasılık ise sevgilini değiştirmektir. Aklın seçtiği yol budur.

Ağlasam sesimi duyar mısınız? Mısralarımda; Dokunabilir misiniz? Gözyaşlarıma, ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce. Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epiyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum.

Konservatuvarın ilk sınıfında hocalarımız bize bazı mesleki anahtarlar verdi: Bunlardan biri ölçülü olmak. Oynarken ölçülü olmak ama ölçülü olmak hayatın her alanına sirayet ettiği zaman insan dengede durabiliyor. Huzurda, mutlulukta, üzüntüde, hatta aşkta ölçülü olmak lazım.

Liste
Yükleniyor…