#anlama

Hegel'de maddenin saflaşması ancak kavrama dönüşmesiyle mümkündür. İnsan aklının algılama, anlama ve kavramlaştırma süreci, aslında somutun çözümlemesi demektir. Kavram, bu çözümleme sürecinin en üst aşamasıdır. Kavram, tutulabilecek mükemmeliktir. Sonsuz, hızlıdır. Kavram, sonsuz bir hızla inebilmektedir.

Tarih, yakasına yapışılıp hesaplaşılacak bir şey değildir.

Duymak fayda etmez sağıra zâten.

Eğer anlama izanımız varsa utanmayı da öğrenmiş olmamız gerekiyor.

Sindirilmiş bir sayfa, aceleyle okunan bir ciltten daha iyidir.

Çok derine inilmezse, kişide eğitim fışkırmaz.

Dünyada budalalar bulundukça ya anlamamalarıyla övünecekler ya anlamadıklarını anlar görünüp övüneceklerdir.

Bir kitabın ne olduğunu öğrenmek istiyorsanız, o kitap için söylenenleri değil, o kitabı okuyun.

Bir şeyin zıddı bilinip anlaşılmazsa, kendisi hiç bilinip anlaşılmaz.

Çocuklarla uğraşırken, araştırmaktan çok gözlemlemeye ihtiyaç vardır.

...dışarısını görebilirsin...bunu anlıyorum, ama asla dışarı çıkamazsın! ..sen cama toslamaya mahkumsun!

Bir başka insanın tam olarak ne dilediğini hiçbirimiz bilemeyiz.

Gerçek dünya aslında korkunç değildir, olağanüstüdür ve fiziksel dünyayı anlamanın yolu bilimi kullanabilmektir.

İdrak; Hayat gizemlerin çözülmesidir. Daha ötelere yolculuk ettikçe daha fazla gerçeği idrak ederiz...Kapımızın önündeki şeyleri anlamaya çalışmak, daha ötelerde yatanları anlamak için en iyi hazırlıktır.

Hiçlik denen şey, kesinlikle hiçbir şeyin olmaması demek olduğundan, belki de anlamak ve hayal etmek gerekmiyordur.

Biliyor musun, bazen artık tahammül edemeyecekmişim gibi hissediyorum. Kaçmak istiyorum. Anlıyor musun?

Açıklanmadığı zaman anlamıyor olman, ne kadar açıklanırsa açıklansın anlamayacağın anlamına gelir.

Söylediklerimi anlıyor musun? Birilerini sevemeyen bir insan, kendisini de doğru dürüst sevemez.

Elbette kim olursa olsun bir insanı yüreğinin derinliklerine kadar anlayabilmek mümkün değildi.

Senin söylemek istediğin sanırım yürekle ilgili.

Olguların toplanması, araştırmanın başlangıç noktasıdır ama sonucunu işaret etmez. Sadece bir açıklama yıldırım gibi geldiğinde ve ayrı fikirleri düşüncenin ateşinde erittiğinde, anlama dediğimiz ve arama ruhunu tatmin eden o seviyeye erişilir.

Bir şeye düşman olacaksan onu bilmen gerekir. Bir şeyi savunacaksan yine onu bilmen gerekir.

İnsan yediğiyle değil, hazmettiğiyle yaşar.

Bir güzel söz söyleme sanatı varsa, bir de güzel anlama ve dinleme sanatı vardır.