- Henüz kategori yok.
-
13 Kasım Tarot Falı: Aşk, Kader ve Yeni Başlangıçlar S…13.11.2025
-
Fenerbahçe Efsanesi Tuncay Şanlı'ya Futbol Akademisi'n…13.11.2025
-
Epstein Dosyalarının Açıklanması İçin ABD Temsilciler …13.11.2025
-
Kuruluş Orhan'ın Üçüncü Bölümünde Toyda Tansiyon Yükse…13.11.2025
-
Çorum Gündemindeki Son Dakika Gelişmeleri13.11.2025
-
Clippers-Nuggets Maçında Cameron Johnson Sakatlık Yaşa…13.11.2025
-
Çorum'da Haftalık Hava Durumu Tahminleri Açıklandı13.11.2025
-
Afyon Hava Durumu: Önümüzdeki Günler İçin Detaylı Tahm…13.11.2025
-
John Travolta, Oğlu Ben'in Norveç'teki Etkileyici Dağ …13.11.2025
-
Gazze'ye Ulaşan Yardım TIR'larındaki Sağlıksız Gıda İd…13.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#ahlak
Biliyor musun Meg, kötü olanla, bize kötü olduğu öğretilenler farklı şeyler olabilir?
Beni tanıyan herkesin size söyleyeceği gibi, makbul biri değilim. Kötü adamı sevdim hep, kanunsuzu, hergeleyi. İyi işleri olan sinek kaydı tıraşlı, kravatlı tiplerden hoşlanmam. Ümitsiz adamları severim, dişleri kırık, usları kırık, yolları kırık adamları. İlgimi çekerler. Küçük sürpriz ve patlamalarla doludurlar. Adi kadınlardan da hoşlanırım; çorapları sarkmış, makyajları akmış, sarhoş ve küfürbaz kadınlardan. Azizlerden çok sapkınlar ilgilendiriyor beni. Serserilerin yanında rahatımdır, çünkü ben de serseriyim. Kanun sevmem, ahlak sevmem, din sevmem, kural sevmem. Toplumun beni şekillendirmesinden hoşlanmam.
Ateistler şimdi insanlara ahlaklı olmayı öğretirlerdi, çünkü Tanrı yavaş yavaş bir teşvik ödülü olarak sunduğundan değil, erdemli eylemin kendisi anında iyilik yapana ve onu çevreleyen çevreye sigortalandığı için.
Ne yazık ki, iyilik ve onur istisnai insanlar arasında bir kural olmaktan çok istisnadır, dahilerden bahsetmemek.
Elinden malını mülkünü, varını yoğunu alsalar, bundan ölmezsin. Bunları yine edinebilirsin. Ama senin onurunu kırar, vicdanını öldürürlerse, işte buna çare yoktur...
Vicdan. Onu herkes yüreğinde taşımaz; dilinde, midesinde ve hatta cüzdanında taşıyanlar vardır.
Yüksek tepelerde hem yılana, hem kuşa rastlanır; birisi sürünerek, öteki uçarak yükselmiştir.
Bu memlekette sağcı solcu, ilerici gerici yoktur, bu memlekette namuslu ve namussuzlar vardır. Siz namuslulardan olun.
Hasta ile sıhhatli adam arasındaki fark şu: hastanın başlıca kaygısı kendi varlığıdır; sıhhatli adam dış dünyayla uğraşır. Fransız düşünçesi sıhhatli bir çevrede gelişmiştir. Bakışları dış dünyaya çevrili,onu tanımak, onu kavramak ister. Fransız felsefesinin uğraştığı problemler: nazari hakikat, epistemoloji, matematik, psikoloji, sosyoloji. Hasta bir çevrede gelişen Alman düşünçesinin temel kaygısı kendi hastalığı ve onun tedavisidir. Almanya'daki bütün felsefe sistemlerinin hareket noktası ahlak problemidir.
Sokakta yürüyen kızın gösterdiği yerler, Necip Fazıl'ın deyimiyle "kefen bezine mahrem". "Sen de Müslümansın, yazıktır sana, bu güzel yüzler cehennemde yanmasın" denildiğinde cevap aynı: hangi çağda yaşıyoruz?!..
Her şeyden evvel şu gerçeği belirtmek isterim ki, beyaz kâğıt üzerinde siyah yazılardan ibaret olan Anayasanın teminatı, onu tatbik edecek insanların kişiliği, fikri ve moral niteliğidir.
Türkiye’de vatandaş ile siyasetçi arasında ahlaksız bir antlaşma vardır. Sen benim kaçak; ruhsatsız, malzemeden çalınmış, çürük binama dokunma, görmezden gel, ben de senin İndira Gandilediklerini görmezden gelip, oyumu vereyim. İşte fatura ortada..!
Yozlaşmış toplumlarda yaşamak durumunda olmak öyle bir şeydir ki, insan kazara bir çukurun içine düşse ve -tesadüf bu ya - düştüğü yer bir lağım çukuru olsa ama nasılsa üstüne bir damla bile pislik sıçratmadan bir kenarda durmayı başarıp imdat istese ve birileri gelip onu oradan kurtarsa gene de kolay kolay atamaz üstüne sinen pis kokuyu
a0! ..
Bu düzensiz toplumda mert insanın, iyi insanın, aydın insanın manevra alanı çok dardır.