Dünyada açlık çeken tek bir çocuk bile olduğu müddetçe, her türlü servet çalıntıdır.
- Henüz kategori yok.
-
Kral Kaybederse 25. Bölüm: Kenan ve Fadi Arasındaki Ge…12.11.2025
-
Irak'ta Seçimler: Liderlerden Katılım, İstikrar ve Şef…12.11.2025
-
2026 Ocak Ayı Emekli ve Memur Zammında Son Gelişmeler:…12.11.2025
-
Oscar Adayı ve Golden Globe Sahibi Aktris Sally Kirkla…12.11.2025
-
Cüneyt Özdemir'den Muhalif Akademisyenlere ve CHP'ye Y…12.11.2025
-
Eşref Rüya'da Heyecan Yükseliyor: 22. Bölüm Fragmanı v…12.11.2025
-
Kral Kaybederse 26. Bölüm: Kenan'ın Reddedilme Şoku ve…12.11.2025
-
12 Kasım Tarot Falı: Aşk, Kader ve Duygusal Dönüm Nokt…12.11.2025
-
Morgan Stanley Özel Şirketlere Yönelik Kapsamlı Araştı…12.11.2025
-
Güneş'teki Şiddetli Patlamalar Sonrası Dünya'yı Kapsam…12.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#adalet
İnsanlar ölüm acılarına dayanabilir. Ama haksızlığa, şu anda yaşadığımız aşağılanmalara hiçbir soylu yürek dayanamaz.
Çanta çalmak bir suç, servet çalmak bir cüret, taht çalmak ise yücelik göstergesidir. Suç büyüdükçe kabahat küçülür.
Her şeyden önce, yeni bir Aydınlanma çağına ihtiyacımız var. Mevcut siyasi sistemlerimiz gerçek, adalet ve özgürlük iddialarından vazgeçmeli ve onların yerine gerçek, adalet, özgürlük ve akıl arayışını koymalıdır.
Dünyanın ihtiyacı olan şey günahtan kurtuluş değil, açlıktan ve baskıdan kurtuluştur; umutlarını Cennete bağlamasına gerek yok, bu dünyadan umut edeceği her şeye sahip.
Yasanın niteliği adaleti sağlamaktır. Öyle ki, insanların kafasında hukuk ve adalet aynı ve aynı şeydir. Hepimizin içinde yasal olan her şeyin meşru olduğuna inanmak için güçlü bir önerme var.
Kanunun bir yağma aracına dönüştürülmesi. Böyle bir sapkınlığın sonuçları nelerdir? ilk olarak, adalet ve adaletsizlik arasındaki ayrımı herkesin vicdanından siler.
Sonunda, suçu denetim altına alarak azaltılması beklenen hukukun kendisi, cezalandırılması gereken kötülüklerin kaynağı haline getirilmiştir.
Hukukun soygun aracı haline dönüştürülmesi insanlık tarihinin şahit olduğu en menfur (iğrenç, nefret edilesi) yozlaşmadır.
Hukuk, kendi asli amacının tam aksi bir istikamete yöneltilerek her türlü hırs ve açgözlülüğün silahı haline dönüşmüştür.
Hayırseverlik gönüllü değilse, özgürlük ve adaleti yok eder. Kanun, ilk önce sahibinden alınmamış hiçbir şey veremez.
Yasallaştırılmış yağmanın eninde sonunda yağmacıların da aleyhine döneceğini bilmek bir bilinçlenme sorunudur.
Aslında, kendi varlığına sahip bir adalet değil, adaletsizliktir. Biri diğerinin yokluğundan kaynaklanıyor.
İnsanların yasalara saygı duymasını sağlamanın yegâne yolu , yasaları saygıdeğer kalmaktır.
Yasa artık mazlumların sığınağı değil , zalimin koludur. Kanun artık kalkan değil, Bir Kılıçtır.
Yasa, tamamen farklı iki nedenin etkisiyle saptı: aptal açgözlülük ve sahte hayırseverlik.