#abd

PKK’nın bir kenarda potansiyel olarak varlığı ABD’nin de işine geliyor. Gelecekte Türkiye’nin bir diplomatik atağa geçmesi durumunda, taraflar birbirlerinden bir şeyler isteyecekler. İsteneceklerin arasında PKK da olacak. İşte PKK’nın ortadan kalkmış olduğu durumda Türkiye başka bir şey isteyecektir. Daha basit bir ifadeyle, ABD açıkça ifade etmese de, hukuki zeminde PKK’ya karşı olduklarının altını çizseler de, PKK’nın bir koz olduğu açıktır. Günümüz konjonktüründe PKK’nın üstüne gitmemelerini de büyük ölçüde böyle yorumlamak lazım.

Bu daha önce hiç anlatmadığım bir hikaye. İran 2020'de (İranlı general Kasım Süleymani'nin Irak'ta ABD güçleri tarafından öldürülmesinin ardından) bir İHA'mızı düşürdüğünde İHA 14 yaşındaydı. Pek değerli değildi. Yakınlarda 39 mühendis ve pilotun bulunduğu büyük bir motorlu uçak vardı. Generallere sordum, "arkasındaki uçağı mı düşürdüler?" "Hayır efendim, yapmadılar" dediler. Bu ilginç dedim. Ama İran'ı vurmamız gerekiyordu, o yüzden onları çok sert vurduk. Radarlarını ve farklı şeyleri devre dışı bıraktık ve eğer bize karşı gelirlerse onlara asla mümkün olduğunu düşünmedikleri şeyler yapacağımıza dair bir açıklama yaptım. İranlılar bizi aradılar, "Başka çaremiz yok, itibarımızı kurtarmak için sizi vurmamız lazım. Belli bir askeri üsse 18 füze fırlatacağız ama endişelenmeyin, füzeler üsse ulaşamayacak." diyerek garanti verdiler. Söyledikleri gibi 18 füze attılar, 5'i havada imha oldu. Diğerleri de üssün çevresine düştü.

1991 Körfez Savaşından bu yana PKK'nın ABD emperyalizmi ve İsrail'e karşı tek bir tavrını getirin, getiremezsiniz. 1991'den itibaren PKK merkez yönetimi, stratejisini ABD-İsrail ekseninde kurmuştur. Gerçekçidir, başka türlü kurması da beklenemez. Nitekim PKK yöneticileri, özetle şunu vurguluyorlar: 'ABD geldi, Irak'ı işgal etti, kuzeyde bir devlet kurdu. Böylece Diyarbakır merkezli Kürdistan'ı kurmanın modeli de oluşmuştur.'

1 Mart 2003 günü, bir tezkere çıkararak topraklarımızı, ülkemizi, coğrafyamızı Irak’a yönelik askerî harekâta açmak üzere, ne zaman çıkacağı belli olmasa da, yabancı askeri birliklerin tanklarıyla, helikopterleriyle, uçaklarıyla, cephaneleriyle, askerleriyle, 70 bine yakın askeriyle, Türkiye sınırları içinde konuşlanmasına izin verilmesini talep eden tezkerenin CHP’nin öncülüğünde TBMM’de reddedilmiş olmasının yıl dönümüdür..

Bunlar hep Berlin Duvarı yıkılıp Amerika'nın dünyada biricik efendi havasında, artık ben o kadar büyüğüm ki rakibim de yok, öyleyse ben herhangi bir kuralla kayıtlı hareket etmek mecburiyetinde değilim demesinden kaynaklanıyor. Batı dünyası zafer sarhoşluğuyla bütün bu mantıksızlıkları, erdemsizlikleri, tutursızlıkları ve hukuk dışılıkları yapabiliyor. Eğer karşılarında 2. bir kutup olsa insanın aklının alamayacağı saçma sapan ve onur kırıcı davranışların hiçbirini gösteremez.

Uzun vadede, küresel siyaset tek bir devletin elindeki hegemonik gücün merkezileşmesine giderek daha uygunsuz hale gelmektedir. Bu nedenle Amerika, yalnızca ilk ve tek küresel süper güç değil, aynı zamanda muhtemelen en sonuncusu da olacaktır… Ekonomik gücün de daha dağınık hale gelmesi muhtemeldir. Gelecek yıllarda, hiçbir gücün Amerika’nın yüzyılın büyük kısmında sahip olduğu, dünyanın GSYİH’sının yaklaşık yüzde 30’u seviyesine ulaşması beklenmiyor, 1945’te zirveye ulaştığı yüzde 50 seviyesinden söz etmeye bile gerek yok.

Türkiye, Nato’da Almanya, İngiltere ve Fransa’dan sonra en önemli oyuncudur. Türkiye İran’a bir model olacaktır. Orta Doğu için bir denge unsurudur. ABD Avrupa’nın güvenliğini sağlamalıdır. ABD, Japonya, Çin ve Hindistan arasında uzlaştırmacı bir rol oynamalıdır. Çin ile bağlarını kuvvetlendirerek dengeli bir ilişki kurmalıdır. Rusya çelişkiler ülkesidir ve ilginçtir ki Ruslar ‘Niye Türkiye gibi değiliz?’ şeklinde kendi kendilerini eleştirirler. Rusya’nın problemi demokrasidir. Onlar da demokrasi içinde bu problemi çözeceklerdir.

Hegemonya insanlık kadar eskidir. Ama Amerika'nın var olan küresel üstünlüğü, ortaya çıkışının hızlılığı, dünya çapındaki faaliyet alanı ve uygulanış biçimiyle diğerlerinden ayrılır. Tek bir yüzyıl içerisinde Amerika kendini, Batı Yarıküre'de oldukça soyutlanmış bir ülkeden dünya çapında örneği görülmemiş bir erişim ve kontrol gücüne sahip bir ülkeye dönüştürmüş ve aynı zamanda uluslararası dinamikle dönüştürülmüştür.

Sırf Birleşmiş Milletler yüzünden diyemeyiz... Birleşmiş Milletlerin güvenilir bir kurum olduğunu kim söyledi? her şeyden önce, Kim dedi? Dünyada, Amerika Birleşik Devletleri politikasında, Amerika tarafından kontrol edilen Birleşmiş Milletlerde çifte standart uyguladığınızı biliyoruz ve bunun hiçbir güvenilirliği yok. Yani mesele deliller ve belgelerle ilgili, ne zaman ellerinde olursa tartışabiliriz, sadece gerçekte onunla ilgili görmediğimiz raporu tartışabiliriz. Bu sadece zaman kaybı[...]bir nedenden dolayı, Arap dünyasını ilgilendiren kararların hiçbirini uygulamadılar, hiç uygulamadılar, örneğin Filistinlilerin Suriye topraklarındaki hâli. İnsan haklarından bahsediyorlarsa, işgal altındaki topraklarda acı çeken Filistinliler için neden konuşmuyorlar? peki ya toprağım... halkım? İsrail tarafından işgal edildiği için topraklarını terk edenler...

İzin verirseniz genel olarak Avrupa'nın durumuyla ilgili konuşmak isterim. Bu bölgedeki bir çok insan Avrupalıların politik olarak var olmadıklarını düşünüyor. AB, sadece ustası ABD'nin izlerini takip ediyor. Soru aslında ABD ile ilgili olmalı zira Avrupa onu takip eder ve isteklerini uygular. AB ülkeleri bağımsız ülkeler değil ve Belçika da AB'nin bir parçası.

Liste
Yükleniyor…