Zülâl Kalkandelen

Elbette bana göre ideal bir dünyada herkes vegan olurdu. Ama içinde yaşadığımız dünya birçok açıdan berbat durumda; ideal olmaktan çok uzak. O nedenle her fırsatta hayvan haklarını savunsam da, benim kendi yaşam tarzımı başkalarına dayatma gibi bir tavrım olamaz. Herkesin yaşayacağı tek bir hayatı var ve onu kendi düşünceleri, duyguları, vicdanı doğrultusunda kurgulayacaktır.

2. Cumhuriyetçiler daha yüzeysel ve anakronik bir bakış açısıyla yaklaşıyorlar olaylara. Ne sosyalist ne de antiemperyalist hiçbir çıkış duymuyoruz onlardan. Aksine küreselleşmeyle, kapitalizmle barışık bir söylem kullanıyorlar. En önemli ayrım burada. 2. Cumhuriyetçilik düşüncesi, küresel kapitalist hareketle uyumlu, onun uydusu olmayı içine sindirmiş.

Şiddeti ve zulmü tümüyle hayatından çıkarmak isteyen; hayvanların yaşam hakkına saygı duyan ve bu nedenle de uçan, koşan, yürüyen, yüzen, gözleri ve bir annesi olan hiçbir canlıyı yemem diyen barışçıl bir insan olsanız da, genel tercihin dışındaysanız, yalnız kalırsınız. “Acaba Türkiye’deki tek vegan ben miyim?” diye düşündüğüm çok olmuştur. Bu gibi durumlarda çok önemli bir soruyu kendinize sorup tercihinizi tekrar net şekilde ortaya koyarsanız, yalnızlığı da aşarsınız: “Yalnızlık mı, vicdan huzursuzluğu mu?

Liste
Yükleniyor…