- Henüz kategori yok.
-
ŞOK Market'ten Kasım Fırsatları: Ev İhtiyaçlarından El…08.11.2025
-
Meteoroloji'den Yeni Haftaya Yönelik Hava Durumu Uyarı…08.11.2025
-
Ali Şen'in Oğlu Adnan Şen Enfeksiyon Nedeniyle İkinci …08.11.2025
-
Thierry Henry'den Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi Perf…08.11.2025
-
İzmir'de Planlı Elektrik Kesintileri: İlçeler Bazında …08.11.2025
-
Elon Musk'a Trilyon Dolarlık Ödeme Planı Tesla'yı İkiy…08.11.2025
-
Magnum Porsche Çekilişi: Taycan Kazananları ve Sonuç S…08.11.2025
-
Cehennem Melekleri Elebaşı Necati Arabacı, Tahliye Kar…08.11.2025
-
ŞOK Aktüel Kasım Fırsatları: 5-11 Kasım Arası Ev, Elek…08.11.2025
-
NBA Kupası Kings ve Thunder Karşılaşması: Sakatlıklar …08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Schopenhauer
Zeki bir insan yalnızlıkta, düşünceleri ve hayal gücüyle mükemmel bir eğlenceye sahiptir.
Yetenek başkalarının vuramadığı hedefi vuran nişancı gibidir; dahi ise başkalarının göremediği bir hedefi vuran bir nişancı.
Yazgı gaddardır, insanlar ise acınası. Bu nitelikteki bir dünya içinde, bizzat kendinde çok şeye sahip olan kişi tıpkı kar ve buzla kaplı aralık gecesinde yılbaşı için donatılmış aydınlık, sıcak keyifli bir odaya benzer. Buna göre üstün bir bireysellik, özellikle de pek çok zeka ile donanmış olmak kuşkusuz yeryüzündeki bahtların en iyisidir.
Yazarlar; meteorlar, gezegenler ve sabit yıldızlar olarak sınıflandırılabilirler. Bir meteor bir an için çarpıcı bir etki yapar. Yukarıya bakar ve "Orada” diyerek bağırırsın ve ardından sonsuza dek görmezden gelirsin. Gezegenler ve gezgin yıldızlar daha uzun bir süre kalırlar. Genellikle sabit yıldızların ışığını yansıtırlar ve daha önceden tecrübe edilmemiş halleriyle hayrete düşürürler; ama bu sadece yakın olmalarındandır ve bulundukları yerdeki verimlilikleri çok uzun süreden beri devam etmekte değildir; hayır, verdikleri ışık sadece yansıtmaktadırlar ve etki alanları sadece yörüngeleri ve çağdaşları arasındadır. Etkileri bir değişiklik ve bir hareket için ve ancak birkaç yıl anlatılacak bir dönem içindir. Sabit yıldızlar gökyüzündeki yerlerini sürekli olarak güvenle koruyanlardır; kendilerinden olan bir ışıkla parıldar, etkilerini bugün de dün olduğu gibi sürdürürler, genellikle çok yıllar öncesinden bu yana bu yeryüzündekilerce ışıkları görülebilmektedir.
Yaşlılık yıllarında sürdürülen yaşam, bir trajedinin beşinci perdesini andırır. Kişi trajik bir sonun yaklaştığını bilir; ancak bunun ne olduğunu bilmez henüz.
Yaşamın sonuna doğru durum tıpkı maskelerin çıkartıldığı bir maskeli balonun sonuna doğru olan bitene benzer, insan, yaşamı süresince temas halinde olduğu kişilerin aslında kim olduklarını görür şimdi. Çünkü karakterler gün ışığına çıkmış, eylemler meyvelerini vermiş, başarılar hak ettikleri değerlere kavuşmuş, bütün yanıltıcı imgeler de parçalanmıştır. Yani bütün bunlar için zaman gerekliydi.
Yalnızlık bütün olağanüstü kafaların yazgısıdır, onlar bu yalnızlıktan zaman zaman yakınsalar da ehveni şer olarak hep onu seçeceklerdir.
Voltaire, bütün savaşların tek amacının hırsızlık olduğunu söylerken tamamıyla haklıydı.
Vefat etme ihtimali için burada itiraf ediyorum ki, Alman ulusunu taşkın aptallığı yüzünden küçümsüyorum ve ona ait olmaktan utanıyorum.
Üç türlü aristokrasi vardır; birincisi yaş ve kıdem; ikincisi servet; üçüncüsü akıl ve bilgidir. En şereflisi sonuncusudur.
Üstün, nadir bulunan zekaya sahip insanlar yalnızca yararlı olan bir işe girmeye zorlandıklarında en güzel resimlerle süslenip sonra da mutfak kabı olarak kullanılan değerli bir vazoya benzer.
Tüm sınırlamalar kişiyi mutlu kılar. Görme, etki ve temas alanımız ne denli dar ise o denli mutlu oluruz; ne denli geniş ise o denli sıklıkta kendimizi azap içinde ya da ürkütülmüş duyumsarız. Çünkü bu alanla birlikte kaygılar, istekler, ürkünç şeyler de çoğalır ve büyür...
Tıpkı gümüş yerine kâğıt para gibi, dünyada da gerçek saygı, gerçek dostluk yerine bunların yapmacık gösterileri, olabildiğince de doğal anlatıma büründürülmüş jestleri tedavüldedir. Ama öte yandan, saygıyı ve dostluğu gerçekten hak etmiş kişilerin olup olmadığı da soruya vurulabilir. Ne olursa olsun ben içten bir köpeğin kuyruk sallamasına, bu tür yüz gösteri ve jestten daha çok değer veririm.
Tek tanrılı toplumlarda ateizm ya da tanrısızlık ahlak yoksunluğu ile eş anlamlı olmuştur.