Samuel Huntington

Ukrayna, Ukraynaca konuşan milliyetçi Uniat Batı ve Rusça konuşan Ortodoks Doğu arasında bölünmüştür.

Neredeyse bütün ülkeler, iki veya daha fazla etnik, ırksal ve dinsel grup barındırması bakımından heterojendir.

Tarihsel olarak Batı genellikle birkaç çekirdek devlete sahip olmuştur ve şimdi iki çekirdeği vardır; ABD ve Avrupa'da Franko-Alman çekirdek devleti ile bunlar arasında kalmış ek bir güç merkezi olarak Britanya.

Bölgeler, siyasal veya kültürel değil, coğrafi oluşumlardır.

Küresel bir olgu, küresel bir açıklama gerektirir.

Seferberlik halindeki toplumlar en güçlü toplumlardır.

Eğer uzak gelecekte bir noktada Çin, dünyanın egemen medeniyeti olarak Batı'nın yerini alırsa, İngilizce dünyanın lingua franca'sı olma konumunu Mandarin'e bırakacaktır.

Batı medeniyetinin özü Magna Carta'dır.

Her medeniyet kendini dünyanın merkezi olarak görür ve tarihini, insanlık tarihinin asıl dramasıymış gibi yazar.

İmparatorluklar yükselir ve yıkılır, hükümetler gelir ve gider, medeniyetler ise kalır ve "siyasi, toplumsal, ekonomik, hatta ideolojik çalkantılardan sağ çıkar.

Medeniyetlerin keskin sınırları, belirgin başlangıçları veya sonları yoktur.

Bir medeniyet, daha geniş anlamdaki bir kültürdür.

Dünya ya tektir, ya ikidir ya da 184 devletten veya neredeyse sonsuz sayıdaki kabile, etnik grup ve milletten oluşur.

Eğer bir devlet bir başka devletin güçlendiğini ve buna bağlı olarak potansiyel bir tehdit haline geldiğini görürse, gücünü artırarak ve/veya diğer devletlerle müttefik olarak kendi güvenliğini sağlamaya çalışır.

Yeni dünyada, yerel siyaset etnisiteye, küresel siyaset ise medeniyetlere dayalıdır.

Bir politik sistemin kurumlaşma düzeyi onun örgütlerinin ve işleyiş usullerinin uyarlanabilirliği, karmaşıklığı, özerkliği ve tutarlı bütünlüğüyle tarif edilebilir.