Recep Tayyip Erdoğan

100 yıldır kendi ürettiğimiz sorunlarla değil, bizim için, topraklarımız, ülkelerimiz için kurgulanan sorunlarla mücadele ediyor, bu sorunlar nedeniyle ağır bedeller ödüyoruz. Bu coğrafyanın zenginliklerine göz dikenler, ne yazık ki bu coğrafyada istikrar, barış, dayanışma istemiyorlar. Bu coğrafyada ne kadar kan akarsa o kadar petrol elde edeceklerini, o kadar güç devşireceklerini egemen güçler çok iyi biliyor ve daha fazla kan akması için de ellerinden geleni yapıyorlar.

Zorla kongrenizde bayrağımızı astınız, zaman geldi bayrağımızı indirmeye kalktınız. Şimdi bazı beyaz Türklerin desteğiyle ayakta kalmaya çalışıyorsunuz. Bu işler sazla cazla olmaz... 350-400 muhtarı Ankara'ya davet ediyorum. geçenlerde Güneydoğu-Doğu o bölgeden davet ettiğim 90 tanesi gelemedi. İnceledik, neden? Tehdit altındayız onun için gelemiyoruz dediler. Cici çocuk... Siz kimi aldatıyorsunuz ya? Televizyon ekranlarında kimi aldatıyorsunuz? Şimdi 1 Kasım'a gidiyoruz, aynı oyunu yine oynayacaklar. Ama biz diyoruz ki bu millet adam gibi adam bu millet, inşallah bu tehditlere kulak asmadan gereğini yapacaktır.

Artık ülkede sembolik değil, fiili gücü olan bir cumhurbaşkanı var. Cumhurbaşkanı elbette yetkiler çerçevesinde, ama doğrudan millete karşı sorumlu olarak görevini yürütmek durumundadır. İster kabul edilsin, ister edilmesin. Türkiye’nin yönetim sistemi bu anlamda değişmiştir. Şimdi yapılması gereken, bu fiili durumun hukuki çerçevenin anayasal olarak kesinleştirilmesidir.

Türkiye'nin hasretini çektiği kardeşliği, dayanışmayı, hukuk ve demokrasiyi tesis ettik. Çetelerle, vesayetle mücadele ettik, bu başarıları elde ettik. Kazanımlardan taviz vermeyecek, Türkiye’nin geriye gitmesine müsaade etmeyeceğiz. Benim partim bu konuda kararlılığını güçlü bir şekilde muhafaza ediyor ve edecek

Ben diyorum ki gelin bunların dershanelerinden çocuklarınızı çekin alın. Çekin alın! Bunların okullarına gidiyorlarsa alın. Ya bunlar sülük gibi emdiler be! Ama sülük bunlardan faziletlidir ha! Sülük kirli kanı emer. Bunlar temiz kanımızı emdiler. Onun için çekin alın çocuklarınızı.

Kadim ve eşsiz bir coğrafyanın benzer gelenek ve göreneklere sahip halklarının, geçmişlerini olgunlukla konuşabileceklerine, kayıplarını kendilerine yakışır yöntemlerle ve birlikte anacaklarına dair umut ve inançla 20'nci yüzyılın başındaki koşullarda hayatlarını kaybeden Ermenilerin huzur içinde yatmalarını diliyor, torunlarına taziyelerimizi iletiyoruz.

Liste
Yükleniyor…