Hakikat ne faziletli davranışın karşılığı ne de bazı metinleri kavramanın bir mükâfatıdır. Hakikat böyle elde edilemez. O, temel, doğmamış ve her şeyin kadim kaynağıdır. Siz zaten siz olduğunuzdan bu hakikate uygunsunuz. Hakikate değer atfetmenize gerek yok. O zaten sizindir. Sadece peşinden koşarak ondan uzaklaşmayı bırakın. Halde ve sükunette kalın.
- Henüz kategori yok.
-
Fransa Ligue 1'de Marsilya - Brest Maçı: Kritik Randev…08.11.2025
-
Mevsimlik Lezzetlerle Sonbahar Sofralarına Özel Risott…08.11.2025
-
Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi Hedefi ve Mali Zaferle…08.11.2025
-
Sevilla'dan Tarihi Zafer: 14 Yıllık Hasret Guadalquivi…08.11.2025
-
Suudi Arabistan Pro Lig: Al Fayha - Al Akhdoud Karşıla…08.11.2025
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Nisargadatta Maharaj
Dünyadan ve Tanrı'dan hiçbir şey talep etmediğiniz, hiçbir şey aramadığınız, hiçbir şey beklemediğiniz zaman En Yüce Hal size gelecektir, davet edilmeden ve beklenmeden!
Zayıf arzular iç gözlem ve meditasyonla giderilebilirler ama kökü derinde olan güçlü arzuların doyuma uğratılmaları ve meyvelerinin -acı ya da tatlı- tadılması gerekmektedir.
Kesin olan, basit olandır, karmaşık olan değil. Her nedense insanlar sade, kolay ve her zaman el altında olana pek güvenmezler
(Spiritüel hayatta ilerlemenin işaretleri nelerdir, sorusuna Maharaj'ın verdiği yanıt) Tüm endişelerden kurtulmuşluk, bir rahatlık ve sevinç hali, içte derin bir huzur, dışta bol enerji.
Bu durumda bazı basit içtenlik simgeleri uygun olur. Bir mantra'nın tekrarı veya bir resme sabit bakış onların beden ve zihinlerini daha derin ve daha doğrudan araştırmaya hazırlayacaktır. Her şeyden önce içtenlik kaçınılmaz ve gerekli bir unsurdur.
Siz kişisel seçiminizle öğrenci olmazsınız; o bir kişisel iradeden çok, bir kader meselesidir. Öğretmenin kim olduğu önemli değildir - onlar hepsi sizin iyiliğinizi isterler. Önemli olan öğrencidir - onun dürüstlüğü, ciddiyeti ve içtenliği. Doğru mürit daima doğru mürşidi bulacaktır.
Guru'nun sözü, bozulup telef olması mümkün olmayan bir tohumdur. Kuşkusuz, Guru'nun, bedenin ve zihnin ötesinde, bilincin ötesinde, zaman ve uzayın, dualitenin ve birliğin ötesinde, anlayışın ve tarifin ötesinde gerçek bir Guru olması gerekir. Birçok şey okumuş, söyleyecek birçok şeyi olan iyi insanlar size birçok yararlı şey öğretebilirler. Fakat onlar, sözleri şaşmaz şekilde doğru çıkan gerçek Gurular değildirler....Gerçek Guru sizi asla aşağılamayacağı gibi, sizi kendinize karşı yabancılaştırmayacak, kendinizden soğutmayacaktır. O sizi, sizin içte yatan mükemmelliğiniz gerçeğine tekrar tekrar geri döndürecek ve içinizi aramanız için cesaretlendirecektir. Fakat kendince Guruluk iddiasında olan kimse, öğrencilerinden çok kendisiyle meşguldür.
Siz doğru olun, doğru Guru sizi muhakkak bulacaktır. Bir Guru aramayın, hatta birini düşünmeyin bile. Hedefinizi Guru'nuz olarak kabul edin. Sonuçta, Guru bir amacın aracıdır, kendisi amaç değildir.
Siz koşullarınızı değiştiremezsiniz, fakat tavır ve tutumunuzu değişitirebilirsiniz. Esasa ilişkin olmayan şeylere bağımlı olmayın. Sadece gerekli olan iyidir. Sadece aslî olanda sükûn ve huzur vardır.
Görmüyor musunuz ki sizin bu mutluluk arayışınız, kendinizi mutsuz ve çaresiz hissetmenizin asıl nedenidir? Diğer yolu deneyin; hazza ve acıya kayıtsız, onları ne isteyerek, ne de reddederek, bütün dikkatinizi "Ben-im"in ebediyyen var olduğu düzeye verin. Çok geçmeden idrak edeceksiniz ki huzur da, mutluluk da sizin kendi doğanızdır ve onları belli kanallarla aramanız karışıklık ve sıkıntıya neden olmaktadır.
Eğer ihtiyacınız olmayanları istemezseniz ihtiyacınız olan şeyler size gelecektir. Ama pek az kimse bu tamamen tutkusuzluk haline erişebilir. O çok üstün bir durumdur. Özgürlüğün hemen eşiğidir.
İçinizden ne yapmak geliyorsa onu yapın. Kendinize zorbalık etmeyin. Şiddet sizi katı ve donuk hale sokar. Yolunuza engel olarak dikildiklerini düşündüğünüz şeylerle savaşmayın. Sadece, onlarla ilgilenin, onları gözlemleyin, sorgulayın. Bırakın olsunlar -iyi ya da kötü. Fakat kendinizi onlara sakın kaptırmayın.
Hiçbir şey olmadığımı gördüğümde bu, hikmettir. Her şey olduğumu gördüğümde bu, sevgidir. Hayatım bu ikisi arasında gidip gelmekten ibarettir.
Yalnız bir tek hata yapıyorsunuz: Siz içi dış, dışı iç gibi kabul ediyorsunuz. İçinizde olanı dışınızdaymış gibi, dışınızda olanı ise içinizdeymiş gibi algılıyorsunuz. Zihin ve duygular dışsaldırlar, fakat onları yakın ve mahrem iç hayatınız olarak kabul ediyorsunuz. Dünyanın nesnel olduğuna inanıyorsunuz, ama o tümüyle psişenizin bir projeksiyonudur. Temel yanılgı budur...
İhtiyaç duyacağınız tek şey sükuna kavuşmuş bir zihindir. Diğer her şey zihniniz sükuna kavuştuğunda doğru bir şekilde olacaktır. Tıpkı güneş doğduğunda dünyadaki hayatı canlandırdığı gibi benliğinizin farkındalığı da zihninizi değiştirecek, sakin ve istikrarlı öz farkındalığın ışığında iç enerjileriniz uyanacak ve zahmetsizce mucizeler yaratacak.
Yapılacak bir şey yok. Kendinizi bilmek, kendiniz olmak. Kendiniz olmak, kendinizi şu veya bu olmak hayalinden kurtarmak. Sadece olun. Bırakın hakiki fıtratınız zuhur etsin. Zihninizi arayışla rahatsız etmeyin.