Çin, ihtiraslı, değer ve kural tanımayan uygulamalarıyla Uygurları yok etme projelerini sürdürüyor. Tüm baskılara, teknolojik denetime rağmen, uygulamaları ifşa eden bilgilerin, resim ve videoların dışarıya sızmasına mani olamıyor. Gerçekten görgü tanıklarının ifadeleri, sızan video ve bilgiler, sorunun bir insanlık trajedisine dönüştüğünü gösteriyor. Üstelik sadece Çin için değil, tüm insanlık için bir utanç vesikası gibi duruyor.
- Henüz kategori yok.
-
Girona Küme Düşme Hattından Çıkış Arayışında: Alavés M…08.11.2025
-
Adanalı Genç İş İnsanı Mehmet Hanifi Kalo Hayatını Kay…08.11.2025
-
Irmak Ünal'dan Kanserle Mücadele Sürecine Dair Samimi …08.11.2025
-
Schalke ve Elversberg Zirve Yarışında: Gençler Sahne A…08.11.2025
-
Premier Lig'de Büyük Heyecan: Tottenham - Manchester U…08.11.2025
-
Şanlıurfaspor'dan PFDK Kararına Sert Tepki: İtiraz Red…08.11.2025
-
Gaziantep'te Umre Yolcusunu Karşılamaya Giden Aile Tra…08.11.2025
-
Premier Lig'in Zirve Yarışında Tottenham-Manchester Un…08.11.2025
-
Hull City, Portsmouth Karşısında Evinde Galibiyet Arıy…08.11.2025
-
Sakaryaspor - Serikspor Karşılaşması Öncesi Son Durum …08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Nihat Ali Özcan
Terör ve terörizm çalışmalarının cevabını aradığı ilk soru şudur: Neden, devletler ortak bir terör, terörizm tanımı, mücadele yaklaşımı ve değerlendirmesine sahip değiller? Bunun cevabı, terör örgütlerinin politik hedef ve faaliyetleri ile bazı ülkelerin politik çıkarlarının tamamen ve kısmen örtüşmesidir. İkinci neden ise, terör ve terörizm kavramının “çekiç” gibi görünmesidir.
Türkiye’nin Libya’da artan etkinliği üç alanda taşları yerinden oynattı. Birincisi, Wagner aracılığıyla Libya’da köprübaşı kuran Rusya, niyetlerini açık etmek zorunda kaldı. İkincisi, düne kadar bölgeyle ilgisi zayıf aktörler, daha karmaşık bir tabloda pozisyonlarını netleştirmek zorunda kaldılar. Son olarak, Suudi Arabistan, BAE gibi dünün etkili aktörlerinin rolü tali hale dönüşmeye başladı.
“Şehir savaşı” emrini veren Karayılan, topun icat edildiğinden habersiz şatosunu korumaya çalışan Ortaçağ lordları gibi davrandı. Birbirinden kopuk şehirlerde hayatlarını hiçe saydıkları çocuklardan oluşan “serflerini” ellerine tüfek vererek ölüme gönderdi. Onları hendeklerin ve patlayıcıların gerisinde kalkan yaptı. “Teorik olarak” büyük kitlelerin ayağa kalkarak işi bitireceğini sandı. Kandırılmış olabilir! Bu durumda PKK geleneği olan “soruşturma komisyonuna” bir “özeleştiri” vermesi gerekir.
PKK tarihi, Engels’in dikkat çektiği “köylü savaşı” merakı ile komutanlık fantezileri için savaşçılık oynayan ve çok sayıda insanın hayatına kıyan, “stratejik hatalar” ve yetersiz liderlerle dolu.