Şan, şöhret ve para benim de başımı döndürdü. Kendime LK (Levent Kırca) plakalı cipler aldım. Üç kere bindim, sattım. Şımarıklık yaptım. Her şeyi alabiliyordum, bu güç beni yanılttı ve yozlaşma getirdi. Özür dilerim.
- Henüz kategori yok.
-
Girona Küme Düşme Hattından Çıkış Arayışında: Alavés M…08.11.2025
-
Adanalı Genç İş İnsanı Mehmet Hanifi Kalo Hayatını Kay…08.11.2025
-
Irmak Ünal'dan Kanserle Mücadele Sürecine Dair Samimi …08.11.2025
-
Schalke ve Elversberg Zirve Yarışında: Gençler Sahne A…08.11.2025
-
Premier Lig'de Büyük Heyecan: Tottenham - Manchester U…08.11.2025
-
Şanlıurfaspor'dan PFDK Kararına Sert Tepki: İtiraz Red…08.11.2025
-
Gaziantep'te Umre Yolcusunu Karşılamaya Giden Aile Tra…08.11.2025
-
Premier Lig'in Zirve Yarışında Tottenham-Manchester Un…08.11.2025
-
Hull City, Portsmouth Karşısında Evinde Galibiyet Arıy…08.11.2025
-
Sakaryaspor - Serikspor Karşılaşması Öncesi Son Durum …08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Levent Kırca
BEN ÖLÜME DE EĞİLMEM" İnsan tırsmıyor mu? Hayır. Tuhaf bir şekilde bu sefer kabullendim. İlk kanserimde afallamıştım. İnsan olgunlaşıyor, dik durmayı öğreniyor. Gerekirse de ölürüm, onu da saygıyla karşılarım. Ölümden korkmuyorum yani. Bunu da söylemiş olayım. Ben ölüme de eğilmem. Ölmesini de bilirim. Bu önemli bak, adam gibi ölmeyi de bilmek lazım. Bunlar adam olmanın gerekleri.
Asıl ölümden korkanlar çalıp çırpanlar, halkı kandıranlar, Cumhuriyet’e zarar verenlerdir. Türkiye Cumhuriyeti’nde hayatını sanatına adamış bir oyuncu olarak görevimi yaptım, alnım ak, gönlüm rahat. Şu an ölsem gam yemem. Ölmeye hazır olmak da önemlidir. Alkışlar aldım, kalpler kazandım.
1974’te TRT ile girdim hayatınıza. O günden bu yana bayağı bir zamanınızı aldım. 41 yıl... Teşekkür ederim size, anılarınızda bana yer açtığınız için.
Mizah bir silahtır. Dikkatlice kullanmak gerekir. "Gezi Parkı Haziran Olayları"nda, gençlerin elindeki tek silah mizahtı. Ve bunu çok iyi kullandılar.
Ben hayatın hakkını vererek yaşadım. Gözlerimi kapatırken gönlüm rahat olacak. Bu rahatlığı olmayanlar düşünsün. Ben ölümden korkmuyorum.
Bir zamanlar sözün senet olduğu ülkemizde, bugün sözler yerlerde sürünüyor. Kimsenin sözüne güvenilemiyor. Dahası, ortalık döneklerle dolu…
Ölümden korkmadığımı, ölüme karşı dik durduğumu belirtmek isterim. Ölüm de ... Korkmuyorum ama ölmeyeceğim de demiyorum.
‘Söz’ vardır, zengin eder sizi, ‘söz’ vardır hapis yatarsınız… Önemli olan; doğru ‘söz’ü söyleyecek kadar adam olmanız…
65 yaşındayım, ölsem gözüm açık gitmez. Gençler yaşasın, onlara bir şey olmasın. Benim hayatla olan maçım ortada.
Bugün ben ölüyorsam, şunu bilerek ölüyorum: Cumhuriyetime sahip çıktım, hep Atatürkçüydüm, hep de öyle kaldım.
Mizahın yasaklanmasının sebebi de görevini yapıyor olmasıdır. Zaten mizahın tarifi; "Zayıfın, güçlüye karşı silahıdır."
Babam çok küçükken bana "Ne Olursa Olsun Şerefinle Yaşa Oğlum" Derdi...! İşte O Gün Bu Gündür "Atatürkçüyüm"...
Mizah; haziran olaylarında görevini yapmıştır. Baş yarmıştır ama kansız ve diktatörleri komik duruma düşürmüştür.
Hayatta dik durmayı başarmış, hükümetlere kafa tutmuş devrimci bir adam olarak, yine dik duracağım.
İnsan olarak birbirimizi sahiplenmek, birleşebilmek için uzaylıların dünyayı istila etmesi mi gerekir?
Mizahı, hiç küçümsememek gerekir. İnanılmaz bir şekilde görevini yapar, taşı gediğine atar.