Türkiye, Müslüman Kardeşler ve Arap dünyasından bahsettiğimde de bunu geniş bir perspektifte görüyorum. Türkiye’nin bu alandaki başarısından bahsettiğimde ise Türkiye’nin kesinlikle daha İslami olmasını, Türkiye’de daha çok İslamcı parti olmasını, İslam’ı politikaya daha çok katmasını önermiyorum. Müslüman ve İslami hareketler tüm İslam dünyasında çok güçlü. Toplumlara ciddi problemler oluşturuyorlar. Türkiye bu hareketleri politik sisteme entegre ederek bu sorunu başarıyla çözdü. Yeni seçimler gelir, nihayetinde AK Parti kaybeder, sonra tekrar normal bir parti çıkar. Bu en önemli başarı. Benim kişisel hissiyatım ise Türkiye’de daha çok sol hareket görmek isterdim. Çünkü bence en büyük ihtiyaç bu.
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Graham Fuller
Türklerin perspektifinden Müslüman Kardeşler çok radikal görülebilir. Ama ben Türkiye'dekiler de dahil Müslüman hareketlere geniş bir uluslararası perspektiften bakmaya çalışıyorum ve dünyadaki diğer İslamcı hareketlerle kıyaslıyorum. Bu açıdan Müslüman Kardeşler'i şiddet kullanan El Kaide, Pakistan'daki köktendinciler veya Afganistan'daki Taliban'la kıyaslayınca o kadar radikal görmüyorum. Müslüman Kardeşler'i çizginin ortasında görüyorum, orta dereceden ılımlıya doğru bir yerde duruyorlar bence.
Obama yönetimi ne yazık ki bazı açılardan Bush yönetiminin yalnızca bakış açısını değil, hem Bush hem de ondan önce Clinton yönetimleriyle çalışmış dış politika uzmanlarını da miras aldı. Amerikan hegemonyası, Amerikan hakimiyeti vizyonu sürüyor.
Bence uzun zamandır Türk dış politikasının ileri gelenleri için de bazı çevreler, yalnızca ABD'nin ve NATO'nun bölgedeki uzantısı olma konusunda kuşku duymaya, bunun Türkiye'nin çıkarlarına tamamen hizmet etmediğine inanmaya başlamıştı. Bunu sadece İslamcılar düşünmüyordu; asla böyle olmadı. Kemalistler de, ordu da, sol da, başka çevreler de Türkiye'nin çıkarlarının ABD ile sıkı fıkı dost olmaktan öteye geçtiği görüşündeydi.
ABD kendisinin baskın hegemonik rolünün tüm dünyaya hakim olmasını istiyordu. Özellikle Sovyetler yıkılıp, ortada başka süper güç kalmayınca 21'inci yüzyılın Amerikan yüzyılı olması umudu ortaya çıktı.