Ahmet Şimşirgil

Bugün tarihî günlerden birini yaşıyoruz... Fatih Sultan Mehmed Han’ın emaneti olup Türk milletine ebediyen vakfetmiş bulunduğu Ayasofya Camii tekrar asli vasfına kavuşmuş bulunuyor. Ayasofya Camii yolunu açan Danıştay 10. Daire Başkanı Yılmaz Akçil Bey ve üyeleri ile hiçbir dış baskıyı düşünmeden onu asli hâline döndüren Sayın Cumhurbaşkanımızı bir kez daha gönülden tebrik ediyorum.

Tarihi bilmemek ondan ders ve ibret alamamak ne kadar kötü. Devletler için tarihte yüz sene, üç yüz sene, beş yüz sene o kadar kısa anlar ki. Bugün bir kısım devlet adamlarımız, “Libya’da ne işimiz var” diyorlar. Bunların zihniyetindekiler yüz sene önce de, “Rumeli’de ne işimiz var”, “Yemen’de ne işimiz var” diyorlardı. Sonunda Anadolu’da hapsoldular.

Paylaşmak bizim ceddimizin en büyük hasleti idi. Onlar sadece hayatlarında etini ekmeğini paylaşmazlardı. Ayrıca kurmuş oldukları vakıflarla öldükten sonra dahi bu paylaşımı devam ettirmeyi bilmişlerdi. Vakıfları manası bu bakımdan son derece mühimdir.

Osmanlı'nın en övündüğümüz noktası nedir diye bana sorsanız, kardeş katli meselesidir diyorum. En övündüğüm benim. (Kardeş katli) en gurur duyduğum yönüdür benim. Neden, biliyor musun? Sizin için, benim için, milleti için, devleti için, dini için kendi kanından vermiş. Bu büyük bir fedakarlıktır.

Liste
Yükleniyor…