Adolf Hitler

İnsanlık bazen birçok başarısız kalmış netice için üzülür. Ama başarıya ulaşmış nice gelişmeler vardır ki, bu gelişmelerin başarıya ulaşmasında, başarısız kalmış nice gelişmelerin etkin bir rolü vardır. Bu rol asla yabana atılmayacak tecrübedir.

İnsanlığın bir gün büyük mücadelelere neden olacağı kuşkusuzdur. Sonunda var olma içgüdüsü galip çıkacaktır. Budalalık, korkaklık ve kendini beğenmişlikten oluşan insanlık bu içgüdü karşısında eriyip gidecektir.

… İnsanlar kendilerini ölüme atıyorlardı. Bu hareketlerinin se­bebi günlük ekmekleri değildi. Vatan aşkı için ölüme koşuyorlardı. Ölmeleri vatanın büyüklüğüne ettikleri inançtan dolayı idi... Savaşta çekinmeden ölümün kucağına atılmanın sebebi, milletin şeref ve namusu söz konusu edildiği içindi. Ancak Alman milleti bu ideali terk ederek, inkılâbın verdiği maddi saadet vaatlerine kapıldığı, torbasını ele almak için silâhını bıraktığı zaman, dünya cennetine girecek yer­de, bütün dünyanın tahrik ettiği ve bütün dünyanın felâketinden meydana gelmiş cennetle cehennem arası bir yere gömüldü. Bundan dolayıdır ki, realist cumhuriyet hesaplarına dalmış kimselerin yersiz iddialarına, idealist bir Reich'ın yükseleceğine olan inanç karşı çıkmalıdır.

İnsan kendi zürriyetini sınırlamak için doğanın kurallarının önüne geçmeye çalışamaz. Bu duruma göre Alman milletinin geçimi için nüfus planlaması gerekir diye kim ortaya çıkarsa, bilin ki o kişi Alman milletinin geleceğini elinden alıyor demektir.

...İngiltere ne zamandan beri çocukları ve kadınları düşünüyor da bu savaşta farklı savaşsın, aynı Boer Savaşı gibi. O zaman toplama kampları icat edilmişti. İngiliz aklı bu fikre hayat verdi. Biz sadece bunu ansiklopedilerden okuduk ve çok önemli bir farkla kopyaladık: İngiltere kadınları ve çocukları bu kamplara kapattı. O zaman 20 binden fazla Boer kadını kamplarda acılar içinde hayatını kaybetti. İngiltere bu savaşta neden farklı savaşsın? Bunu bekledik ve kendimizi hazırladık!

Irkçı devletin dış politikası, bir tarafta nüfus ve diğer tarafta toprağın genişliği ile orantılı yaşama gücüne sahip, doğru kanunlara uygun bir ilişki kurarak bu dünya üzerinde yaşama şartlarını sağlamalıdır. Bir milletin varlığını devam ettirmesi kendi toprağının kaynakları ile sağlanır. Başka herhangi bir rejim asırlarca devam etse bile akla mantığa uymaz. Bu bir millet için mahvolma anlamına gelmese de sonuçta büyük zararlara sebep olur. Yeryüzünde yeterli olan bir toprak bir milletin yaşama hürriyetini sağlar.

Hiç şüphe yok ki, her zaman vicdandan yoksun kimseler bulunur. Böyle kimseler aynı zamanda dini kendi karanlık siyasi görüşlerine alet ederler. Fakat şunu da unutmamalı ki, dini veyahut mezhebi kendileri için suistimal edenler yüzünden, din ve mezhepleri sorumlu tutmak mümkün değildir. Bu adi kimseler, kendi adi içgüdüleri için suistimal edecekleri başka müesseseler varsa, hiç çekinmeden onları da istismar ederler. Parlamentoda böyle boş kafalı bir kimse kalkıp kendi siyasi menfaati için, dini suistimal edecekse, bu hareketini haklı gösterecek fırsatı nimet sayar. Eğer böyle bir kimsenin ahlaksızlığından dolayı, din ve mezhep sorumlu tutulur ve bu müesseseye hücum edilirse, yalancı artık herkesi kendine şahit tutar. Kendi hareketinin ne kadar haklı olduğunu ve dinin kurtulması gerektiğinden dolayı kendisine müteşekkir kalınmasını ileri sürer. Sonunda işi yaygaraya boğan bir kimsenin kavgaya sebep teşkil ettiğini kimse fark etmez. Yahut hafızası zayıf olan kamuoyu bunları hatırlamaz. Böylece adi herif, hedefine ulaşmış olur.

Liste
Yükleniyor…