Propaganda maksadıyla, harbin başlaması konusunda bir bahane bulacağım. Nasıl olsa galip gelenden hesap sorulmaz harbin yürütülmesinde önemli olan hak hukuk değil zaferin kendisidir.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Adolf Hitler
Partimiz yedi üyeye sahipken biz iki kuralı benimsedik. İlki: Partinin doğru bir ideolojisi olacaktı. İkincisi: Kararından dönmeyecek şekilde, Almanya'da tek ve yegane güç sahibi olacaktı!
Özgürlüğe giden bir yol var, ve kilometre taşları: İtaat, çalışmak, dürüstlük, düzen, temizlik, doğruluk, özveri ve vatan sevgisi.
… O zaman öngördüğüm canlanmanın yanı sıra, İntikam Tanrıçası'nın 9 Kasım 1918'deki yanlışları düzeltmeye hazırlandığını da hissettim.
Ordu, genç ve acemi erin dikkatini, kendi daracık düşüncesinden kurtarmalı ve bu gence kendi milletinin ufkunu kazandırmalıdır.
Ordu, bir milletin en kuvvetli okuludur. O milletin düşmanlarının bütün kinini ordunun üzerine çevirmesinin sebebi de budur. Ordu iftiraya uğrarken, düşmanlıklara hedef gösterilirken aslında aşağılık heriflerin hepsine korku verir.
Ordu, aslında çağdaş bir devletin en ihtiyaç duyduğu varlığı ortaya çıkartıyordu. Bu varlığın adı insandı.
Ordu, Alman milletinin en güçlü okuluydu. Zaten bütün düşman kininin, milletin koruyucusu olan bu kuruma çevrilmiş olması sebepsiz değildi. Ordu iftiraya uğrarken, kinlere, düşmanlıklara ve mücadelelere hedef olurken, aşağılık adamların hepsine korku telkin ediyordu. Gerçeği ifade için bundan daha güzel bir anıt yapılamazdı. Versay'da uluslararası hırsızların adi istek ve kinlerini ilk önce eski Alman ordusuna çevirmesi, Alman ordusunun, para gücüne karşı milletimizin özgürlüğü için sağlam bir sığınak olduğunu göstermektedir. Bizim milletimize bekçi olan bu kuvvet olmasaydı, Versay bütün ruhu ve detayıyla Almanya için çoktan uygulanmış olurdu. Alman milletinin orduya borçlu olduğu şey tek kelimeyle özetlenmek gerekirse; her şeyi ona borçludur.
O sonradan görme aşağılık bir gün acı ile beraber can verecek ve o aşağılık can verirken Tanrı onunla beraber olmayacak. Çünkü Tanrı bir komünistin yanında yer alacak kadar aptal değildir.
Ne zaman bir tiyatro gösterisi, bir müzik abartılırsa Yahudi yapımı bir şey olduğunu görüyordum. Bunu abartanlar da Yahudilerdi. Birçok alanı ele geçirdikleri için tüm alanlarda birbirlerini kayırıyorlardı. Güzel bir Alman yapıtı 10 üzerinden 5 alamazken Yahudi yapıtları 10 alıyordu. Bu yüzden bir antisemitist olmaya karar verdim.
Ne hayal gücü ne hayal ne de istidadın olduğu yerde enternasyonalist olmaktan başka çare kalmıyor.
Neden insan yüz yıl daha önce, mesela kazanç savaşları zamanında ticaret yapmayan adamın da gerçekten bir değeri olduğu zamanlar doğmamıştır! İşte bu dünyaya geç bir zamanda doğmuş olmam sebebiyle böyle acı düşüncelere katılıyorum. Bana sözde “sakin ve düzen” içinde kendisini sunan gelecekteki tarihin hakkımdaki haksız bir muamelesi gibi değerlendiriyordum. Gençliğimde bile ciddi ve dikkatliydim ve hiç de “barışçı” değildim. Beni bu şekilde eğitme girişimlerinin hepsi boşa çıktı.
Nasyonal sosyalizm zafere ulaşmak isterse bu hususu kayıtsız şartsız bir şekilde kabul etmesi gereklidir. Nasyonal Sosyalist Hareket’in ırkçılık fikirlerini temsil eden teşebbüslerin tamamının kendi hareketinin dışında kalması halinde bir sonuç vermeyeceğini belirtmesi de görevidir. Bizim genç hareketimize ırkçılık fikirlerini sözleşme ile kabullenmiş yolunda bir iddiada bulunulursa, buna verilecek cevap şudur: "Bu fikri yalnız kontrat ile kabul etmiş değiliz. Çünkü eskiden bu ırkçılık kavramından çıkan anlam milletimizin geleceği üzerinde olumlu bir etki yaratmada en uzak bir ayrıcalık olmadığı şeklindeydi. Bu fikirlerde şekil yoktu, bir şekil birliğine rastlanmıyordu. Çoğu kez, birbirleri ile ilgisi bulunmayan ayrı ayrı birtakım kavramlar söz konusu ediliyordu. Bunlar biraz doğruydu. Fakat bazen birbirlerini eleştirirlerdi. Birbirleri ile tam bir irtibat yoktu. Bu durum karşısında bu esaslar üzerine bir parti kurmak imkânsızdı. Bunu ise yalnız Nasyonal Sosyalist Parti başardı."
Nasyonal sosyalist hareket nüfusumuzla toprağımızın yüz ölçümü arasındaki nispetsizliği kaldırmaya, tarihi geçmişimizle hiçbir çıkar yolu olmayan şimdiki güçsüzlüğümüz arasındaki uyuşmazlığı yok etmeye çalışmalıdır. Toprağın yüz ölçümü maişeti temin etme kaynağı olduğu gibi siyasi iktidarında bir dayanak noktasıdır.
Nasyonal sosyalist devrim, bir devrimci olarak tanımlandığında, haddinden fazla işlem yapar. Anarşi tam yol olmamalıdır, kalıcı bir fenomen olarak hiçbir devrim yoktur.
Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi; kamuoyunun muhafızı değil, yönlendiricisi olmalıdır. Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi; kitlelerin hizmetçisi değil, efendisi olmalıdır!
Namussuz, ahlaksız ve kişiliksiz kimselerle, memleketine kasteden katiller her zaman vatandaşlıktan, yani bu büyük şereften yoksun bırakılmalıdır.
Muhaliflerimiz, biz nasyonal sosyalistleri suçluyor. Özellikle de beni. Tahammülsüz ve uyuşmaz insanlarmışız. Diğer partilere yardım etmek, işbirliği yapmak istemiyormuşuz. Siyasetçilerden biri daha da ileri gitti ve “Nasyonal sosyalistler diğer partilerle çalışmayı reddettiklerine göre, Alman değiller,” deme cüretini gösterdi. Tipik Alman olmak demek 30 tane parti olması demek midir yani? Sadece şunu diyebilirim: Bu beyefendiler tümüyle haklı. Biz tahammülsüzüz. Kendime bir tek hedef koydum. O da şu 30 partiyi Almanya'dan atmak! Kendimize tek hedef koyduk ve bu uğurda mezara kadar dövüşeceğiz!