Yeryüzünün bütün dinlerinde ‘orduların Tanrısı’nı, ‘kıskanç bir Tanrı’, ‘intikamcı bir Tanrı’, ‘yakıp yıkan bir Tanrı’, katliamdan zevk alan ve kullarının onun bu zevkine hizmet etmeyi görev bildikleri bir ‘Tanrı’ buluruz. ... İnsan ... sadece din adamlarının hayal ürünü hikâyelerinden tanıdığı tanrısının boyunduruğu karşısında eğilmek zorunda olduğuna inanır; o din adamları ki her mutsuz ölümlüyü önyargı zincirine bağladıktan sonra onun efendisi olarak kalırlar ya da onu tanrının yeryüzündeki temsilcisi olan –ve tanrılardan daha az korkunç olmayan– tiranların mutlak iktidarı karşısında savunmasız bırakırlar.

Benzer Sözler

İnsanlar bu dünyadaki yaşam trajedisine başkaca bir avunç bulamadıkları için din tanrıları yaratmıştı. Dehşet ve felaketi savuşturmak için perdenin arkasında gizlendiğini hayal ettikleri bir ‘aracı’nın beğenisini kazanmaya çalışarak, yanıltıcı kontrol duygusunu oluşturmak adına felsefe ve dinin düş ürünü tesellilerine dönmüşlerdi insanlar.

Bazıları sana özgür irade verdiğimi söylüyor. Ama aynı insanlar bana itaat etmezsen seni cehenneme göndereceğimi de söylüyor. Bu ne biçim özgür irade? Özsel olarak doğru olanı yapman için ille de korku mu gerekiyor? İyi olmak için tehdit edilmen mi gerekiyor?

Din, yaptığınız her şeyi, her günün her dakikasında izleyen gökyüzünde yaşayan görünmez bir insan olduğuna insanları gerçekten inandırmıştır. Ve bu görünmez adamın yapmanızı istemediği on maddelik özel bir listesi vardır. Ve eğer bu listedekilerden herhangi birisini yaparsanız, sizi yaşamanız ve acı çekip yanmanız ve boğulmanız ve çığlık atmanız ve sonsuza ve "zamanın sonuna kadar" ağlamanız için göndereceği özel bir yeri vardır, içi ateşle ve dumanla ve yanmayla ve işkenceyle ve ızdırapla doludur... Fakat O sizi sever!

Liste
Yükleniyor…