Benzer Sözler

Kenan Evren demokrasi düşmanı değildi. Kenan Evren'in ve arkadaşlarının yaptığı müdahale, demokrasiyi kurtarmak için yapılan müdahaleydi. O günleri yaşamış normal vatandaşa sorarsanız hepsi, "İyi ki oldu." diyor 12 Eylül için. Ben 12 Eylül gününü hatırlıyorum, o gün öğleden sonra sokağa çıkma yasağı kalktı. Vatandaşlar, sokakta gördükleri askerlere sarılıyorlardı.

12 Eylül 1980'de askeri darbe sol kesimin üzerinden buldozer gibi geçtiğinde, insanlar hapishanelerde işkencelerde öldürüldüğünde İslamcılar hiçbir tepki göstermedi. Hatta işkence iddialarını soruşturmak için Avrupa'dan gelen heyetlere, zamanın İslamcı önderleri, 'Avrupalılara da ne oluyor? Bizim içişlerimize ne hakla karışıyorlar' diye millî bir damarla siyaset yaptı. Ne zaman ki İslamcıların kendileri mağdur olmaya başladı, o zaman demokrasinin gerekli olduğuna inandılar.

Halkın çeşitli kademelerinden çok kimse bize iktidardan gitmememiz hususunda da telkinlerde bulundular. Biz bu telkinlere itibar etmiyoruz zira biz parlamenter demokrasiye inanmış insanlarız. Daha önce de bahsi geçtiği üzere en kötü demokrasi en iyi diktatörlükten daha iyidir. Halkın bu kabil telkinlerini tabii karşılamak gerekiyor. Çünkü Türk halkı eskiden çok sıkıntı çekmiş ve önceki liderlerden nefret etmişti. Bu, rahata kavuşmuş insanların psikolojisidir. Biz 12 Eylül'den önce siyasetçilere çok söyledik, milleti parlamenter sistemden soğutmamalarını ısrarla istedik. Bakın şimdi halk geliyor ve iktidardan gitmememizi istiyor.

Biz tekrar geriye dönüp bir otoriter rejim getirmek heveslisi değiliz. Biz dejenere olmuş, yolundan sapmış demokrasiyi değil; birbirini seven, birbirini sayan, vatandaş olarak birbirini hor görmeyen bir ortamın bulunduğu demokrasiyi istiyoruz. Yoksa, "Sen filan partidensin, gözün çıksın." anlayışı demokrasiyle bağdaşmaz. Demokrasi bu demek değildir arkadaşlar. Ama rey için, koltuk kavgası için maalesef demokrasiyi bu hâle getirdiler. Ben burada size hitap ederken bir seçim konuşması yapmıyorum. Ben size memleketin düştüğü son durumu anlatmaya çalışıyorum.

Hayır efendim, ben Süleyman Demirel ve Ecevit’in dahli olduğunu düşünüyorum. Özal’ın dahli olduğunu düşünüyorum. Kenan Evren televizyona çıktı. "Lütfen bu adama, Özal’a oy vermeyin." dedi. "Yobazdır bu herif." dedi. Milletçe koşa koşa gittik, Özal’a oy verdik. Paşa, "Vermeyin." dediği hâlde. E ben şimdi Paşa'yı nasıl sorumlu tutayım yahu? Adam açık açık söyledi, "Oy vermeyin bu adama." dedi. Ama demokrasi! Evren generalim ona da "Peki." dedi, oy verildikten sonra da. "Ya ben bu oyu tanımıyorum." demedi.

Eylülist Rejim, 12 Eylül öncesinin tüm değerlerini yasaklamayı temel ilke saydı. Bunların bir bölümünü baskılarla, bir bölümünü, yasalarla, bir bölümünü baskılarla, bir bölümünü tekelci ekonomik zorlamalarla gerçekleştirmeye çalıştı. Edebiyat ve sanatta ise, 12 Eylül öncesinin yaratıları tümden unutturan ve reddeden bir eğilim ortaya çıktı.

Demokrasi nedir? Yürütmeyle ilgilidir. Yürütmeyi ve yasamayı hızlandırıyorsan, diktattörlük, yavaş işletiyorsan demokrasidir. Fastfood gibi yasa çıkararak demokrasi olmaz. Karakollardaki yangın talimatnamesini değiştirmek yasa çıkartmaktan daha zordur. Son derece edilgen, hedonist, geleceği hiçbir biçimde düşünemeyen, sadece gününü yaşayan ve hiçbir özgürlük kavramı olmayan bir toplum yarattık.

Liste
Yükleniyor…