Yalnız Atatürk devrimlerini benimsemek, yalnız Atatürk devrimlerinde birleşmek, Atatürk’ün devrimciliğinden ayrılmak olur.
- Henüz kategori yok.
-
Fransa Ligue 1'de Marsilya - Brest Maçı: Kritik Randev…08.11.2025
-
Mevsimlik Lezzetlerle Sonbahar Sofralarına Özel Risott…08.11.2025
-
Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi Hedefi ve Mali Zaferle…08.11.2025
-
Sevilla'dan Tarihi Zafer: 14 Yıllık Hasret Guadalquivi…08.11.2025
-
Suudi Arabistan Pro Lig: Al Fayha - Al Akhdoud Karşıla…08.11.2025
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Biliyorsunuz: Yalancı devrimciler, "Tek yol devrim!" diye ortaya atıldılar; duvarlara, şuraya buraya yazdılar. Evet, devrim vardır ama bu tek yol Atatürk devrimidir! Onun yoludur. Atatürk'ün koyduğu ilkeler komünizme de faşizme de kapalıdır.
Bir de aşırı sol irticaa kendini kaptırmış olan bir teşekkül var. İlericilik ve devrimcilik parolalarını saptırarak, gerçekte Atatürkçü öğrencilerden, asıl Atatürk ilkelerinin tam aksi yönde eylemler isteniyor.
Atatürk devrimini, Atatürkçülüğü iyice anlayabilmek için üç yönden incelenmesi gerekir: Felsefi bakımdan: bir aydınlanma hareketidir. Bir kalkınma modeli olarak: bütünsel (topyekûn) kalkınmadır. Siyasal, ideolojik program olarak: Altı Ok’tur.
... "Tek yol devrimdir!" diyerek yine Marksist-Leninist propaganda yapanlara elbette müsaade edemezdik. Çünkü Atatürk'ün koyduğu inkılapçılık, şimdiki adıyla "devrimcilik" bu değildir. Eğer bu olsaydı, yani Marksist-Leninist düzen olsaydı, bu düzeni kendisi kabul ederdi. Çünkü Marksist-Leninist ideoloji Atatürk'ün zamanında da vardı. Bu, Atatürk'ten sonra meydana çıkmış bir ideoloji değildir. Bunun gibi, "Atatürk koymuştur, Atatürk kurmuştur." diyerek karşımıza çıkanlara deriz ki: "Koyduğu ve kurduğunu çarpıtmadan, saptırmadan, doğru dürüst muhafaza ettiniz mi yoksa yalnız ismi mi ortada kaldı?"
Atatürk devrimlerinin iki temel taşı, laisizm ve eğitim birliğidir. Millet bütün dünya işlerinde ne şeriat ne de herhangi bir ideolojinin baskısı altında olmayarak yalnız günün şartları içinde kendisi için en yararlıyı düşünerek karar verir: "Öz Atatürkçülük" budur.
Atatürk devrimlerinin iki temel taşı, lâyisizm ve eğitim birliğidir. Millet bütün dünya işlerinde ne şeriat ne de herhangi bir ideolojinin baskısı altında olmayarak, yalnız günün şartları içinde kendisi için en yararlıyı düşünerek karar verir: "Öz Atatürkçülük" budur.
Devrimci politka, eninde-sonunda, bir bilgi sorunudur. Devrimcilik, eninde-sonunda, epistemolojik bir süreçtir.
"Türk kadını" hiçbir şeyi kendi hakkı ile almadı. Ne bir kadın hareketi var, ne de bir eylem. Hepsini Atatürk verdi. Kıymetini bilmiyor.
Ve günün en yakıcı sorusu şu: Kendilerine Atatürkçü, laik, solcu, çağdaş vs. diyenler niye bu kadar sevgisiz, kıskanç, birbirine düşman? Buna karşılık AKP çevreleri niçin birbirine bu kadar sıkı sıkıya bağlı?
Gerçekten çağdaş ve demokrat insanlar Atatürkçülerdir. Çağdaş sömürgecilerin yeni oyunlarını ancak onlar bertaraf edebilirler.
Gerçekten çağdaş ve demokrat insanlar Atatürkçülerdir. Ben bir gün anılacaksam militan Atatürkçü olarak anılmak isterim.
Atatürkçülük ne demektir? Atatürkçülük, kısaca ulusal bağımsızlık ve ulusal onur demektir. Atatürkçülük, özetle antiemperyalist bir Kurtuluş Savaşı'nı başlatan ve sürdüren bir eylem ve öğretidir.
Ben Atatürkçüyüm, ben cumhuriyetçiyim, ben laikim, ben antiemperyalistim, ben tam bağımsız Türkiye'den yanayım, ben insan hakları savunucusuyum... Ben Atatürkçüyüm, ben cumhuriyetçiyim, ben laikim, ben antiemperyalistim, ben tam bağımsız Türkiye'den yanayım, ben insan hakları savunucusuyum, ben terörün karşısındayım; ben yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım! Dün sabaha değin araştırararak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız. Öyleyse vurun, parçalayın. Her parçamdan benim gibiler, beni aşacaklar doğacaktır.
ODTÜ'nün açılışında kendilerine "devrimci" adını takan "zıpır sosyalistler"in bir kısmının İstiklal Marşı söylenirken yerlerinden kalkmamaları, gerçekten şiddetle kınanmalıdır.
... solculuk ve devrimcilik adına başvurulan eylemler birdenbire yaygınlaşmaya başladı. Bu eylemler, "bireysel terör" dediğimiz yönteme dayanıyordu. Adam kaçırma, banka soyma, fidye isteme gibi sağlıksız yöntemlerle sürdürülen serüvenci eylemler, İsrail Başkonsolosu Elrom'un kaçırılması ile önemli bir aşamaya ulaşmıştı.
Orgeneral Kenan Evren, silah ambargosuna karşı takındığı tavırla gerçek yurtseverliğin, Atatürkçülüğün ve üstüne basa basa yazıyorum, gerçek "milliyetçiliğin" gereğini yerine getirmiştir.
Yıllarca, Pentagon generallerine karşı boynu bükük duran Genelkurmay Başkanlarının yerini, Silahlı Kuvvetlerimizin Atatürkçü geleneğini canlandıran gür bir ses almıştır.
Biz muhafazakâr liberal partiyiz. Türkiye'de otoriter rejime dönülemez. Serbest piyasa ekonomisi de ancak demokrasi içinde mümkündür. Biz çağdaş Atatürkçüyüz. Aşırı dinci ve faşist çevrelerin bir yere varmaları mümkün değil. Bu düşüncede olanlar için Türkiye'de artık siyasi hayat şansı kalmadı.