Ya Rabbena hayreyle, Muhammed'e yâr eyle, Kabrimizi nur eyle, Kabre vardığım gece.
- Henüz kategori yok.
-
Girona Küme Düşme Hattından Çıkış Arayışında: Alavés M…08.11.2025
-
Adanalı Genç İş İnsanı Mehmet Hanifi Kalo Hayatını Kay…08.11.2025
-
Irmak Ünal'dan Kanserle Mücadele Sürecine Dair Samimi …08.11.2025
-
Schalke ve Elversberg Zirve Yarışında: Gençler Sahne A…08.11.2025
-
Premier Lig'de Büyük Heyecan: Tottenham - Manchester U…08.11.2025
-
Şanlıurfaspor'dan PFDK Kararına Sert Tepki: İtiraz Red…08.11.2025
-
Gaziantep'te Umre Yolcusunu Karşılamaya Giden Aile Tra…08.11.2025
-
Premier Lig'in Zirve Yarışında Tottenham-Manchester Un…08.11.2025
-
Hull City, Portsmouth Karşısında Evinde Galibiyet Arıy…08.11.2025
-
Sakaryaspor - Serikspor Karşılaşması Öncesi Son Durum …08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
‘Komşunu seveceksin, düşmanından nefret edeceksin’ dendiğini duydunuz. Ama ben size diyorum ki, düşmanlarınızı sevin, size zulmedenler için dua edin. Öyle ki, göklerdeki Babanız’ın oğulları olasınız. Çünkü O, güneşini hem kötülerin hem iyilerin üzerine doğdurur; yağmurunu hem doğruların hem eğrilerin üzerine yağdırır. Eğer yalnız sizi sevenleri severseniz, ne ödülünüz olur? Vergi görevlileri de öyle yapmıyor mu? Yalnız kardeşlerinize selam verirseniz, fazladan ne yapmış olursunuz? Putperestler de öyle yapmıyor mu? Bu nedenle, göksel Babanız yetkin olduğu gibi, siz de yetkin olun.
Dua ettiğiniz zaman ikiyüzlüler gibi olmayın. Onlar, herkes kendilerini görsün diye havralarda ve caddelerin köşe başlarında dikilip dua etmekten zevk alırlar. Size doğrusunu söyleyeyim, onlar ödüllerini almışlardır. Ama siz dua edeceğiniz zaman iç odanıza çekilip kapıyı örtün ve gizlide olan Babanız’a dua edin. Gizlilik içinde yapılanı gören Babanız sizi ödüllendirecektir. Dua ettiğinizde, putperestler gibi boş sözler tekrarlayıp durmayın. Onlar söz kalabalığıyla seslerini duyurabileceklerini sanırlar. Siz onlara benzemeyin! Çünkü Babanız nelere gereksinmeniz olduğunu siz daha O’ndan dilemeden önce bilir. Bunun için siz şöyle dua edin: ‘Göklerdeki Babamız, Adın kutsal kılınsın. Egemenliğin gelsin. Gökte olduğu gibi, yeryüzünde de Senin istediğin olsun. Bugün bize gündelik ekmeğimizi ver. Bize karşı suç işleyenleri bağışladığımız gibi, Sen de bizim suçlarımızı bağışla. Ayartılmamıza izin verme. Bizi kötü olandan kurtar. Çünkü egemenlik, güç ve yücelik Sonsuzlara dek senindir! Amin’.
Dileyin, size verilecek; arayın, bulacaksınız; kapıyı çalın, size açılacaktır. Çünkü her dileyen alır, arayan bulur, kapı çalana açılır.
Kaç tabut gömülecek yeraltına ve kaç kişi gidecek habersiz uzaklara? Kaç yalan yıkacak güvenleri? Kaç satır yazılacak kader kitabına ve kaç dua edeceksin tanrına, kaç damla gözyaşı dökeceksin?
İnsanoğlunun duaları hep mucizeler içindir. Her türlü dua aslında şuna indirgenebilir: Yüce Tanrım, lütfen iki kere ikinin dört etmemesini sağla...
Ben yaratıcı Tanrı'nın dergâhına çok dualar ettim! Ama mademki isteğim yerine gelmiyor, duayı ne yapayım?
Türkiye dışarıda, içeridekinden çok daha farklı görülüyor. Bizi ıslah et, Ümmetin görmek istediği gibi yap, umutları boşa çıkarma Ya Rabbi!
Bugün yaşananlara bakıp da ateist filan olmayın. Hatta şunu söyleyeyim. Olmuşsanız bile caizdir. Niye caizdir? Yahu bu Allah’ın dini değil ki. Zaten ben de bu dinin ateistiyim. Mesela Cübbeli bana ’ateist’ diyor. ’O dinsiz, dinden çıkmış’ diyor. ’Dini kabul etmiyor’ diyor. Ben senin anladığın dini, senin inandığın Allah’ı, senin inandığın peygamberi kabul etmiyorum. Çünkü öyle bir Allah, öyle bir peygamber tarihte yok ve yaşamadı.
Peygamberin sofrasına elinde bira ile birisi gelse ne yapardı? Hiç kimseyi kovduğu, git dediği görülmüş müdür? Peygamberin mescidine gelip köşesine işeyen, duvarına balgamını tüküren bile oldu. Hiç birini kovmadı, tartaklatmadı, hele gel konuşalım dedi.
Peygamberimiz lüks ve şatafat gösterisi olduğu için altını ve ipeği yasaklamıştı. Fakat sonra erkeklere haram, kadınlara serbest yaptılar. Adamın kendisi altın yüzük takmıyor ama karısının kollarını şangır şungur altınlarla dolduruyor. Yolda yürürken örtüsünün altından altın, bilezik şakırtıları geliyor. Burnunu göstermekten çekiniyor ama altın bilezik şakırtılarından hiç rahatsız olmuyor. Neymiş, kadınlara caizmiş, Hayır! Müslümanım diyen hiç kimse böyle zengin budalası olamaz.
”Cennetle müjdelenen on sahabi” (Aşere-i Mübeşşşere) hadisi uydurmadır. Peygamberimiz ben bile ne olacağımı bilmiyorum der.
Kadınların en yücesine, Daima tertemiz kalasınız. Oğlumun gözlerinden de öperim. Sonsuz selamlar ve en kalbi duygularımla, size karşı olan özlemimi bildiririm. Lütfedip beni soracak olursanız çok şükür sağlığım yerinde. Gece ve gündüz size kavuşmak için dua etmekteyim. Allah’tan dileğim, kavuşmamızın bir an evvel gerçekleşmesidir. Nerde olduğumu merak etmişseniz söyleyeyim. Şu an Diyarbakır’a doğru ilerliyoruz. Etraftan yine zafer haberleri geliyor. Ümid ederim ki hayır dualarınız eksik olmuyordur. Sağlığınızdan ve iyiliğinizden beni haberdar etmeyi unutmayınız. Sizden iyi haberler geldikçe kalbimiz aydınlanıyor. Dualarım sizinledir. Sizi seven ve özleyen İbrahim.
Ehlinin kalb-i nurları sözlerinden önde gider. Böylece nurlandırdıkları yere sözlerinin tesiri de ulaşmış olur.
Her şey niyetle başlıyor. Eğer niyetinizde ihlaslı, samimi iseniz yani sadece Allah rızası için bir şey yapmaya çalışıyorsanız karşılığı da böyle güzel oluyor. Huzur Sokağı sadece hizmet duygusuyla yazılmış bir roman. Ben romancı olayım diye yola çıkmadım. Çok okunsun, insanlar beni tanısın duygularından uzak ellerimi açar yalvarırdım: Allah’ım Huzur Sokağı’nı öyle geniş kitlelere duyur ki bu hakikatler pek çok hidayetlere vesile olsun. İslam’la barışık bir hayat sürsün insanlar. Sen bunu bana göster, diye dua ettim hep.
Yol açmalardan ziyade dua edelim, tövbe edelim. Bu meyhaneler, şu Nataşa rezaletleri, şu fuhuş bütün bu afeti hazırlıyor. Bunlara tövbe edelim. Cenab-ı Hakk'a dönmedikçe bunlar bir daha olur, üç ay daha olur.
Allah katında, Onu tanımaktan sonra, karın ve tenasül organın iffetini korumaktan daha sevimli bir şey yoktur. Yine Allah nezdinde, Ondan bir şey dilenilmesi kadar sevimli hiçbir şey yoktur.
Birisi, İmam'ın huzurunda: "Allah'ım, beni kullarına muhtaç kılma." dediğinde şöyle buyurdu: "Öyle değildir. Çünkü insanlar birbirlerine muhtaçtır"; fakat sen şöyle de: "Allah’ım beni kötü kullarına muhtaç kılma."