Benzer Sözler

Zorunlu devlet hayır kurumlarında bir erdem yoktur, bunların savunulması da hayırlı değildir. Hükûmetin yardım programları bütçesini genişletmek istediği için kendisini duyarlı ve yardımsever olarak tanımlayan bir politikacı aslında sadece başkalarının parasıyla iyilik yapmayı denemeye istekli olduğunu söylemektedir. Parası başkasından olan yardımları yapmayı kim istemez? Ama bir seçmen eğer bu tür programları desteklemekten gurur duyduğunu söylerse –belki başına silah tutulduğunda- o zaman kendi parasıyla iyilik yapmak durumunda olacaktır.

Aynı zamanda hem sevip, hem aşağıladığı insanların çocuksu ya da hayvansı bir yaşam sürdüğünü görüyordu. Çalışıp didindiğini görüyordu onların; karşılığında ödedikleri ücrete hiç de değmeyecek nesneler uğrunda, para pul, küçük hazlar, küçük payeler uğrunda acı çektiklerini, saçlarını ağarttıklarını görüyor, birbirlerine veriştirip hakaretler yağdırdıklarını bir samananın hiç duyumsamadığı yokluk ve yoksunluklardan etkilendiğini görüyordu.

Bu coğrafyada, ne kadar güzel şey varsa, yasaklanmış. Devletin yasaklamadıklarını da, toplum görünmez yasalarla yasaklamış. "Bana masal anlatma!", "Karı gibi gülme!", "Caz yapma", "Bana felsefe yapma!" vs... gibi ne kadar güzel şey varsa hepsi yasaklanmış. Durum böyle olunca, masalları, müziği, felsefeyi, hatta müziği bile yasaklayan, hor gören bir toplumun bu hale gelmesine şaşırmamak gerekir.

Bu gezegenin şöyle bir sorunu vardı - daha doğrusu eskiden vardı-: Üzerinde yaşayan halkın büyük bölümü çoğu zaman mutsuzdu. Bu sorun için pek çok çözüm önerilmişti, ama bunların çoğu genellikle yeşil renkli küçük kâğıt parçalarının hareketleriyle ilgiliydi. Bu tuhaftı, çünkü aslında mutsuz olanlar yeşil renkli küçük kâğıt parçaları değildi...

Liste
Yükleniyor…