Vergileme sanatı, kazı bağırtmadan, ondan mümkün olduğu kadar tüy almaktır.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Devlet doğal olarak iktidardakileri zengin ve gösterişli yaşam sürmeye sürükler. İktidarda yaşam olanakları çoğalır, yaşam koşulları değişir. Egemenlerin dağıttıkları ücret ve ödüllere ilişkin giderleri artar. Zamanla gelirler, giderleri karşılayamaz olur.
Türkiye freni patlamış, uçuruma sürüklenen yolcu dolu bir otobüs misali. Birileri hala “en iyi kaptan bizim kaptan” diye içerde tempo tutuyor!
Hükümet ne kadar çok vergi alırsa, insanların çalışma isteği o kadar azalır. Kazancının yüzde 60 veya daha fazlasını Sam Amca ('devlet')'nın alacağını bilip de çalışmak isteyecek bir madenci ya da fabrika işçisi var mıdır?
Bizim amacımız, sadece bir halkın başına gelebilecek en büyük kötülük olarak savaşa karşı çıkmak değil, Türkiye’nin statükosunu muhafaza etmesinin bizi ilgilendirmediğine, Rusya’ya gösteriş yaparcasına barış zamanı muazzam bir maliyete katlanarak bu ülke lehine yapageldiğimiz silah satışının azaltılabileceğine ve bu tasarrufun İngiliz imparatorluğunun vergi mükelleflerine yönlendirilebileceğine işaret etmektir.
Temel olarak piyasa tipi bir mekanizma. İnsanlar kendi seçimlerini yaparlar. Vergileri yönetiyorsun ve sonuçları alıyorsun.
Bundan sonra her kim ki bir yük mal sattı, üç akçe versün. Hiçbir şey satamadı ise nesne vermesün.
Osmanlı'da devlet ekonomiyi bizzat yönetmiyor, içinde bulunmuyor fakat faktörleri kontrol ediyordu.
Devlet harcamaları ilave istihdam yaratmaz. Eğer devlet, halktan borçlanarak ve vergi alarak harcama yaparsa, bir tarafta yaratacağı istihdamdan daha fazlasını yok eder.
Ben, her konuşmamda, seçim meydanlarında nutuk atan ve daima ucuzluk getireceklerinden bahseden ama hiçbir zaman bu ucuzluğu getirmeyen laf ebeleri gibi sizlere ucuzluk vadetmedim. Bilakis sıkıntıdan, pahalılıktan, her sahada tasarruftan, çok üretmekten, dışarıya mal ihraç edebilmekten bahsettim. Milletçe sıkıntılara katlanıyoruz. Bugüne kadar hiç vergi vermeyenler vermeye, az verenler kazançları nispetinde normal vergi vermeye başladılar.
Yolsuzluk bir kanserdir: Bir vatandaşın demokrasiye olan inancını yiyip bitiren, yenilik ve yaratıcılık içgüdüsünü azaltan bir kanser; zaten kısıtlı olan ulusal bütçeler, önemli ulusal yatırımları dışlıyor. Tüm nesillerin yeteneklerini boşa harcıyor. Yatırımları ve istihdamı korkutuyor.