Veganizm hiçbir şekilde bir sınırlama değildir; sevginizin, şiddetsizliğe olan bağlılığınızın ve herkes için adalete olan inancınızın genişlemesi.

Haksız yere sudaki balıkları yemekten vazgeç.

Hayvanlara saygı göstermek, bir nezaket meselesi değildir, bir adalet meselesidir.

Sol, artık veganlar olmadan ya da hayvan hakları aktivistleri olmadan devrim yapamaz. Tek bir türü diğer bütün türleri sömürerek özgürleştirmek, devrim filan değildir.

Birkaç yıl önce Times'da verilen bir haberi doğrusu içim ferahlayarak okumuştum. Kapısının önünde tasmaya vurulmuş, iri yarı bir köpek besleyen bir İngiliz lordu'nun bir gün bahçede yürürken köpeğine bakmak aklına gelmiş, yanına gidip hayvanın başını okşamış. Bunun üzerine köpek bir atılışta lordun kolunu parçalamış: Hayvan gayet haklıydı, sanki bununla şunu söyler gibiydi: 'Sen benim efendim değilsin, benim şu kısa hayatımı cehenneme çeviren şeytanımsın'. Dileyelim, köpekleri zincire vuran bütün insanların akıbeti olsun bu.

Hayvan gıdalarının kullanılması, sonuçta insan topluluğunun barışını yıkıcı kılarsa, bu sefil kurbanlara uygulanan adaletsizlik ve barbarlık ne kadar haksız olur?

Öldürmekten yana tavır koyanlarda beni çok şaşırtan şeylerden biri, tarihimiz boyunca tek bir kişiye zarar vermemiş olmamıza rağmen bizi şiddet yanlısı olmakla suçlamaları. Öylesine şiddetten uzağız ki 20 senedir hayvan öldürmemeyi savunduğumuz gibi gemilerimizin tamamı %100 vegan.

Dünyanın her yerindeki adaletsizliğe meydan okumak için adaleti her yerde pratik etmeliyiz: sokaklarda, duruşmalarda ve tabaklarımızda.

Eğer insanlar etik nedenlerden ötürü vejetaryanlar ise - hayvanları öldürmenin ve yemenin yanlış olduğuna inandıkları için - gerçekten de vegan olmalılar.

Bir canlıyı öldürürken nazik olamazsınız, sizden daha zayıf olan bir canlıyı alıp onu öldürürken, işkence ederken adil olamazsınız.

İnsanlar ellerine bir bıçak ya da tüfek alıp kendinden zayıf canlıları yok ettiği sürece bu dünyaya adalet gelmeyecek.

Eğer vegan değilseniz, yaptığınız her şey o nefret ettiğiniz ırkçı, cinsiyetçi ve heteroseksist ideolojiyi taklit etmekten öteye gitmez.

Vegan olmak şiddetsiz bir yaşam sürmek için gereklidir. Yeterli değildir; çünkü eğer şiddetsizliği kucaklıyorsak, veganlığın ötesine geçip eylemlerimizde, sözlerimizde ve düşüncelerimizdeki tüm şiddeti geride bırakmalıyız. Fakat veganlık kesinlikle gereklidir ve vegan değilseniz, her hayvan yiyişinizde veya giyişinizde şiddeti kutluyorsunuz demektir.

Veganizm, hiçbir şeyden vazgeçmekle ya da bir şey kaybetmekle ilgili değildir; şiddetsizliği kucaklamaktan ve savunmasızların sömürüsüne katılmayı reddetmekten kaynaklanan kendi içinizdeki barışı kazanmakla ilgilidir.

Vegan olmak sadece hayvanlara 'nazik' olma meselesi değildir. Her şeyden önce, adil olmak ve ahlaki yükümlüğümüzü gözlemlemek, diğer duyarlı varlıkları bir şey olarak görmemek meselesidir.

Veganizm, kendi hayatınızda kaldırılma ilkesinin uygulanmasıdır; hayvanların bir şey olmadığını tanımanızı temsil eder. Veganizm, insan olmayan hayvanların ahlaki kişiliğinin tanınmasıdır.

Vegan olmak, şiddeti diğer duyarlı varlıklara, kendinize ve tüm duyarlı varlıkların bağlı olduğu çevreye reddettiğiniz ifadesidir.

Eğer hayvanlar sizin için gerçekten değerli ise, onları yiyemez, giyemez, sömüremez ve kullanamazsınız. Bu bukadar basittir!

Veganizm bir "fedakarlık" gerektirir mi” Evet. Bu size ilk etapta herhangi bir hak yoktu ki vazgeçmek gerektirir.

Veganizm şiddetsizlikle ilgilidir: diğer duyarlı varlıklara şiddetsizlik; kendinize şiddetsizlik; Dünya'ya şiddetsizlik.