Vahşeti bir kere haklı çıkarmaya kalkarsak sonu gelmez.
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Ütopyalılara göre, vahşi hayvanlara yönelik olsa da kan dökme isteği ruhun vahşete olan eğiliminden kaynaklanır, böyle olmasa bile, bu tür vahşi zevkleri tada tada ruh sonunda vahşileşir.
Hırsız ve Talan ruhludur. Vahşi, kaba ve haşindir. Ayak bastığı yeri çöle çevirir. Hırsız ve yalancıdır. Başkasına ait ne varsa genimet olarak görür ve çalar. Uygarlık düşmanıdır.
Bütün dinler “öldürmeyeceksin, zulmetmeyeceksin“ diye çıkmış olmasına rağmen, din kadar uğruna insan öldürülmüş başka bir kavram var mı?
Cehennemi hayal edin: acı çığlıklar, kan nehirleri, iç organlar ve kan, parçalanmış vücut kısımları ve hala canlıyken hisleri taşlaşmış sadistler tarafından kesilip parçalanan canlılar. Mezbahaların dünyasına hoş geldiniz; ama uyaralım: her şey hayal ettiğinizden çok daha kötü.
Aynı nedenlerle hayvanları da aynı şekilde tüketmiyorum kadınlara tecavüz etmiyorum: Başkalarına zulüm uygulamak yanlıştır, savunmasızlığa karşı şiddeti savunulamaz kılmak, başkalarının hakları benim özlemlerimden daha önemlidir.
Eğer hayvanların sizin yemeğiniz olmak için varolduğuna bu kadar inanıyorsanız o zaman etini yemek istediğiniz varlığı kendinizi öldürün ama onu çıplak elle ve dişlerinizle öldürün sopa, satır veya baltayla değil.
Ölümü, öldürmeyi, canlıyı yok etmeyi hangi yüce amaç, hangi yüce dava haklı kılar? İyi amaç, doğru amaç şiddeti meşrulaştırabilir mi? İyinin, doğrunun ölçüsü ne peki?
İşin özü şu ki, bazı insanlar canlıları yaralamaktan ya da öldürmekten hoşlanırlar. Ve yapmayanların çoğu, yapanlara kayıtsız kalıyor.
Şiddet, ahlak dışıdır. Çünkü sevgi yerine nefret üzerinde yol alır, toplumu yıkar ve kardeşliği olanaksızlaştırır.
İnsan işte, tutkularından başka bir şeyi gözü görmeyen insan ! yaban çöllerin en ücra köşelerindeki kaplanlar bile korkar zulümlerden.
Başkalarına korkunç şeyler yapmayı kendi hakkı gören bireyler doğru oldukları, haklı oldukları, inançları konusunda kendilerinden son derece emindiler. Irkçı, ırkçı şeyler yapar çünkü genetik üstünlüğüne inanır. Dindar fanatikler kendilerini patlatır ve onlarca kişiyi öldürürler çünkü şehit olarak cennetteki yerlerinden emindirler. Erkekler kadın bedeninin hakları olduğuna inandıkları için kadınları taciz eder, tecavüz ederler.
Bunu yüksek sesle söylemek istemiyorum ama bunu yaptım; elime geçen herkesi öldürdüm ve elimden çok azı kaçabildi!
Beni bir at arabasının altına doğru sürükleyip atın kuyruğuna bağladılar. Ben kendimi kurtarmaya çalışana kadar kişneyip şaha kalkan atın birkaç çiftesini yemiştim bile.
Eğer tarihsel açıdan bakarsanız, zulme karşı verilmiş bütün mücadelelere bakarsanız, bu ister Güney Afrika’daki ırk ayrımı olsun, Amerika’daki kölelik olsun ya da Kuzey İrlanda’da, İrlanda’da, Irak’ta, Vietnam’daki diğer mücadeleler olsun- yani özgürlük talebiyle yapılan bütün mücadelelere bakıldığında şiddete başvurulduğunu görüyoruz. Ve bu arada, onlar her anlamda şiddet kullanıyorlar. Hayvanları yavaş ve işkenceler çektirerek öldürdükleri laboratuvarlarda şiddet kullanıyorlar, hayvan haklarını savunanlara karşı da şiddet kullanıyorlar. En azından 12 kişi hayvan istismarcıları tarafından öldürüldü ama bundan bahseden kimse yok.
Ben şahsen kimsenin öldürülmesini savunmuyorum, önermiyorum, buna göz yummuyorum. Ben hayat kurtaran bir fizisyenim. Bütün günümü insan hayatı kurtararak geçiriyorum. Benim söylediğim şey, tarihsel bağlam içerisinde, şiddetin hayvan haklarını savunanlara karşı kullanıldığı ve hayvanlara karşı kullanıldığı; bunun da bizim onlara karşı şiddet kullanmamızdan da farklı olmadığıdır. Zulme karşı verilen bütün mücadelelerde, tarihsel olarak baktığımızda, Amerika’daki kölelik günlerinden Güney Afrika’daki ırk ayrımcılığı günlerine dek şiddet gerekli oldu. Ben hayvan hakları mücadelesini tarih içerisinde görülmüş diğer mücadele örneklerinden farklı görmüyorum.
hayvan hakları hareketini bir vakum içerisine koyamazsınız. Onu tarihsel bir bağlam içerisine koymalısınız. Bizler, insan olmayan ve hissetme yeteneğine sahip canlıların kendi iradelerine karşı konularak sömürülmemesi, esir edilmemesi, ve kötü bilim ve çıkar sağlamak amacıyla kimsenin aklının almayacağı bir şekilde işkenceye tabi tutulmaması için savaşıyoruz. Diğer iğrençlikleri, korkunç bir şiddeti ve masum hayatların yok edilmesini son erdirmek için yapılan diğer tarihi hareketlere baktığımızda, buna Güney Afrika’daki ırk ayrımcılığına karşı yürütülen mücadele, ABD’de siyah kölelerin özgürlüklerine kavuşturulması, yerlilerin kendi kültürlerine sahip çıkma mücadelesi de dahil, şiddet her daim kullanıldı ve bu mücadelelerde kayıplar da verildi. İnsanlar petrol, para ve iktidar gibi tamamen saçma sapan sebepler yüzünden öldürüldü. Eğer ahlaki ve etik bir mücadelede, dünyada en çok ezilen, istismar edilen ve işkenceye uğrayan canlılar uğruna girişilen bu savaşta hiçbir kayıp yaşanmayacağını söylemek benim için tür ayrımcısı bir şekilde davranmak olur. Bunu istemiyorum, bu konuda destek de vermiyorum, ben sadece hayvan hakları hareketinin hırs ve çıkar sağlamak amacıyla hayvanların maruz bırakıldığı terör, istismar ve cinayetlere rağmen dünyanın gördüğü en barış yanlısı, en kendine dikkat eden hareket olduğunu söylüyorum. Eğer şans eseri hayvanlar için savaşanlar tarafından şiddet kulanılacak olursa, ya da kayıplar yaşanırsa bu duruma tarihsel bağlam ve perspektif içerisinde bakılmalı.