Uzun vadede, küresel siyaset tek bir devletin elindeki hegemonik gücün merkezileşmesine giderek daha uygunsuz hale gelmektedir. Bu nedenle Amerika, yalnızca ilk ve tek küresel süper güç değil, aynı zamanda muhtemelen en sonuncusu da olacaktır… Ekonomik gücün de daha dağınık hale gelmesi muhtemeldir. Gelecek yıllarda, hiçbir gücün Amerika’nın yüzyılın büyük kısmında sahip olduğu, dünyanın GSYİH’sının yaklaşık yüzde 30’u seviyesine ulaşması beklenmiyor, 1945’te zirveye ulaştığı yüzde 50 seviyesinden söz etmeye bile gerek yok.
- Henüz kategori yok.
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
-
Hoffenheim-RB Leipzig Karşılaşması: 'Unbeliebtico' İdd…08.11.2025
-
Yorgun Borussia Dortmund'a Karşı HSV: Fikstür Avantajı…08.11.2025
-
Kastamonu'da Kayıp Anne ve Oğul İçin Kapsamlı Arama: A…08.11.2025
-
Kocaelispor - Galatasaray Rekabetinde Sarı-Kırmızılıla…08.11.2025
-
Kompany Liderliğindeki Bayern, Union Berlin Deplasmanı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Geçen hafta tören geçişini ve genç Kraliçemizin muhafızlarının başında ata binişini izledim... Kuşkusuz İngiliz ırkından hiç kimse böyle bir gösteriyi gurur duymadan izleyemez. Ancak düşünen hiçbir erkek ya da kadın şu korkunç sorudan kaçamaz: Tüm bunlar neye dayanıyor? Bin yıllık geleneklerin ve zaferlerin, piyasaların, ticari ve finansal işlemlerin gelgitleriyle karşı karşıya kalması gerçekten de zor görünüyor... ve ödeme gücümüzün ve dolayısıyla itibarımızın ve nüfuzumuzun bağlı olduğu dar marjları aydan aya izlemek zorundayız. Ancak elli milyon adalı, sadece otuz milyon için yiyecek yetiştiriyor ve geri kalanı için kendi çabalarına, becerilerine ve dehalarına bağımlı, daha önce görülmemiş ya da en azından kaydedilmemiş bir sorun sunuyor. Tarihte hiçbir zaman bu kadar büyük, bu kadar karmaşık, yaşam tarzından bu kadar emin, bu kadar baş döndürücü bir yükseklikte ve bu kadar tehlikeli bir temel üzerinde duran bir topluluk olmamıştır.
Fonlama adı altında gelecek kuşakların ödeyeceği harcamaları yapmak büyük çapta istikbal dolandırıcılığından başka bir şey değildir.
Üniversite mezunları, 20’li yaşlarını çocukluklarında kullandıkları yatak odalarında, solmuş Obama posterlerine bakarak ve evden ne zaman ayrılabileceklerini, hayata ne zaman tutunabileceklerini düşünerek geçirmemeli.
Ben kapitalizmin çöküşünü ve tarihin başlangıcını güvenle tahmin ederim. Parayı paraya dönüştüren makinelerde bir şeyler ters gidecek, bankacılık sistemi tamamen çökecek ve hayatta kalmak için takas yapmak zorunda kalmayacağız. Bahçelerinde kazı yapabilenler diğerlerinden daha iyi bir şansa sahip olacaklar. İyi olacağım; Birkaç sebzem var.
Savaş sonrasında ABD’nin amacı, Japonya’nın kalkınmasına yardım etmek değildi. ABD’de üretilmesini istemediği ve halkının kullanmaktan memnun olduğu bazı tüketim mallarının Japonya’da üretilmesini sağladı ve bu mallar aynı zamanda bütün dünyaya satıldı.
Obama yönetimi ne yazık ki bazı açılardan Bush yönetiminin yalnızca bakış açısını değil, hem Bush hem de ondan önce Clinton yönetimleriyle çalışmış dış politika uzmanlarını da miras aldı. Amerikan hegemonyası, Amerikan hakimiyeti vizyonu sürüyor.
ABD kendisinin baskın hegemonik rolünün tüm dünyaya hakim olmasını istiyordu. Özellikle Sovyetler yıkılıp, ortada başka süper güç kalmayınca 21'inci yüzyılın Amerikan yüzyılı olması umudu ortaya çıktı.
Bir gün ABD'de kapitalist sistem ortadan kalkacak, çünkü hiçbir sosyal sınıf sistemi kalıcı olmadı. Bir gün sınıflı toplumlar ortadan kalkacak.
Tarihimiz göstermiş ve ekonomi bilimi de doğrulamıştır ki; emperyalist hegemonyadan kurtulup bağımsız olarak kalkınma yolunu seçebilecek duruma gelmek, kalkınmanın ilk şartıdır. Ekonomik bağımsızlık bir duygusal istek değil, kalkınmanın ilk gereğidir. (1968)
Hegemonya insanlık kadar eskidir. Ama Amerika'nın var olan küresel üstünlüğü, ortaya çıkışının hızlılığı, dünya çapındaki faaliyet alanı ve uygulanış biçimiyle diğerlerinden ayrılır. Tek bir yüzyıl içerisinde Amerika kendini, Batı Yarıküre'de oldukça soyutlanmış bir ülkeden dünya çapında örneği görülmemiş bir erişim ve kontrol gücüne sahip bir ülkeye dönüştürmüş ve aynı zamanda uluslararası dinamikle dönüştürülmüştür.
Ortadoğu'nun önemi de eskiye oranla hızla azalıyor. Bir zaman sonra da önemini tamamıyla yitirecek. Neden böyle düşündüğümü açıklayayım. Arap dünyasının fosil yakıtlar haricinde herhangi bir ürünü yok. Petrol ve doğal gaz haricinde Arap dünyasından ihraç edilen ürünlerin toplamı 5.5 milyonluk nüfusa sahip Finlandiya’nınkileri geçmiyor. Er ya da geç petrol ve doğal gaz bitecek ya da yerini başka yakıtlara bırakacak. Bunun sonucunda Ortadoğu'nun önemi de kaybolacak.
Akepe bir Likud'tur. Her ikisi de emekçi düşmanıdır. Aşırı Batı ve Amerikan yanlısıdırlar. Kendi şeriatlarını rehber alırlar. Hegemonya söz konusu olduğunda bir kalıbın iki tarafı olurlar; birisi eril ve diğeri dişildir. Birisi girer ve diğerine girilir. Bütün fark buradadır; girmek ya da girilmek, Shakespaere'in söylediği üzere, this is the question.
'Adamı olmak' veya 'adamı sayılmak' hukuk, ekonomi ve ahlak cephelerinde temel ilke halindedir. Böyle olunca 'insan', çok daha asalak, fiziksel olarak çok daha yağlı, daha az becerili, duygusuz, güvensiz ve ufuksuz bir yaratığa dönüşüyor.
Yeni insan, yeni tarih demektir. Ben insanın geleceğini değiştirmek için tarihini değiştiriyorum.
Tekel düzeninin kurulduğu her coğrafyada, iktisatta yıllar önce İngiliz iktisatçı Gresham'ın formüle ettiği 'kötü para iyi parayı kovar' yasasına benzer bir biçimde, 'birikimsizler, birikimlileri kovar' yasası geçerlidir. Çünkü tekelistan'da en büyük düşman birikimdir ve çünkü, birikim bağımsızlığa kapı açarken, birikimsizlik, oligarklara bağımlılığa yatkın formasyonları hazırlamaktadır.
Tekelli düzende devletin tekellerin olduğunu söylemek, gerçeğin binde birini anlatmak demek oluyor. Tekelli düzende devlet tekellerle gerçekleşiyor.
Bizler Kemalizm'den geri dönülmesini kabul etmeyiz.Geriye baktığımızda, Kemalizm, bizim frenimizdir.İleriye baktığımızda, Kemalizm'in ötelerine açılma zorunluluğu duyuyoruz.