Uyan kardeş, uyan, aç gözlerini, Gör artık yurdunun perişan halini, Üç beş haramzade kapmış dünya malını, yatmış üstüne, yatmış üstüne...
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Din denince neden akıllarına hep "kadın ve içki" geliyor?! Bu ülkenin sorunu yolsuzluk, terör, tecavüz ve adaletsizlik değil mi?!
Gözlerinin önünde devletin soyulduğunu, yetim haklarının yenildiğini, vergilerimizden oluşan hazine gelirlerinin çalındığını gördüler ama hırsızlarla değil, polislerle uğraştılar. Ve hiç utanmadılar.
Bu dolaşım aracının, paranın değerini ve kullanımını derece derece düşürme ve sonunda onu güçsüz kılma yönünde doğal bir eğilimi vardır; ve sonuç olarak, üzerine inşa edilen tüm ezici sahtekarlık, adaletsizlik, zulüm, yolsuzluk ve dayatma kitlelerini süpürüp atmak.
Milyonlarca insan açlıktan, veremden ölüyor. Halkın uyanması lazım. Devrim yapılmalı.
Arkadaşlarım, dostlarım, yoldaşlarım! Bir toprak en saf olanlarındır. Bir ülke en doğru olanlarındır. Bir yurt uğruna savaşanlarındır.
Sönmüş kalpleri ne ile yandırmalı? Basireti kesmiş perdeleri ne ile kötermeli (kaldırmalı)? Gaflet sahrasında serilip kalmış koca bir milleti ne ile ayağa turguzmalı(kaldırmalı)?
En yoksul halklar en zengin yöneticilerin emrindedirler. Geri kalmış ülkelerde köylü ilkel sabanı, ağa Cadillac'ı sürer. En lüks Avrupa mallarını tüketenlerle asker postalını ömür boyu giyenler aynı toplumun insanlarıdır. Kurtuluşları topraktan ayrılmalarına bağlı kişiler, bir avuç toprak için birbirlerini öldürürler. Ve daha bir yığın tutarsızlık
Doğuda ölen her çocuğun, annenin çığlığını İrlandalı bir turistin yumruğu kadar duyurmayan Medyanın vicdanına tükürmek haktır.
Keşke içki içenlere olan öfkeniz, bu yoksul milletin parası ile saltanat süren haramilere, çocuklara tecavüz eden sapıklara da olsaydı.
Bugün dünyanın her yanında bunalım; eşitsizlikten, adaletsizlikten ve sömürüden üremektedir. Çağdaş insan bu gerçeği bildiği için yeryüzünün bunalımına şaşmaz; tersine bugün dünyada bunalım olmasaydı mutluluğumuz derinleşir; umutsuzluğumuz yoğunlaşırdı. Oysa ilerici insanın umudu gerçekçilikten kaynaklanmakta, savaşımına güç vermekte, mutluluğunun gerekçesini yaratmaktadır.
Eğer her sabah insanlar gibi, insanlık da uyansaydı ne Şam, ne Bağdat, ne de Türkmendağı böyle olmayacaktı.
Kafir dine inanmayan değildir. Kafir mülk ve servet sahibi olup, mülk ve serveti ile yoksulları ezenlerdir.
İnsanlık olarak, büyük uğraşlar sonucu ulaşıp “tarihin sonu” ilân ettiğimiz bu derin ahlâksızlık çağında en şahane pozisyon sanırım liberal olmak. Hangi koşullarda, hangi temel dertle ortaya çıktığından bütünüyle soyutlanmış bir liberalizm, global ve demokratik bir dünya tasavvurunun temel taşları olabilecek değerleri mermi haline getiriyor, eşitsizlik ve adaletsizlikleri gidermek için eğri doğru bir şeyler yapmak isteyenlere ateş açıyor. Daha vahimi, kendi de açmıyor. Liberal, “bakın, bunlardan da bir tüfek imal edilebilir” diyerek malzemeyi ve krokileri temin ediyor, eli tetiğe alışık birileri de tüfeği yapıp hedeflere doğrultuyor.
Tayyip Erdoğan , sebep değil bir sürecin sonucudur. Ve sorun, onun gitmesiyle bitmeyecektir. Sorun; onu iktidara getiren, üst üste dokuz seçim kazandıran, bir sürü yolsuzluk ve yönetim skandallarına rağmen körü körüne peşinden giden halktır. Daha doğrusu halkın bir bölümüdür. Bu halk yığınının, bu kitlenin; Anadolu Müslümanlığıyla , gelenekle, ahlakla, haram-helal kavramıyla, merhametle, şefkatle hiçbir ilgisi yoktur. Köyden kente göçle başlayan; ne köylü ne kentli olabilen, bütün değer ölçülerinden kopmuş, “vahşi birer yaratık“ haline gelmiş, talandan ve yalandan pay kapmaya çalışan; literatürde “lümpen proletarya“ olarak tanımlanmış olan kitledir bu. AKP ’ye oy vermiş olanların tümünü böyle yaftalamak doğru değil elbette. İçlerinde düzgün ve samimiyetle oy veren seçmenler de olabilir. Ama, o kitlenin genel karakteristiği budur.