Uluslararası Anadolu imam hatip liseleri, Türkiye ile Müslüman ülkeler arasında başta eğitim ve kültür olmak üzere geleceğin iş birliği alanlarında sağlam temellerin atıldığı devlet vizyonunun oluşturduğu bir eğitim modelidir. Müslüman ülkeler ve Müslüman toplumların din eğitimi, din hizmetleri ve ihtiyaç duyulan farklı meslek alanlarında nitelikli insan kaynağının yetişmesine destek olmak amacıyla tasarlanmıştır. Bu okullarda 7 kıtadan gelen öğrenciler en kısa zamanda ve en etkili şekilde Türkçeyi öğrenmekte ve zengin sosyokültürel ortamlarda uluslararası düzeyde kazanımlar edinerek eğitim almaktadır.

Benzer Sözler

Bu yeni düzenlenen süreçte edinilen dini bilgilerin ve son olarak gündeme getirilen Osmanlıcanın bizim dışımızdaki toplumlarda kullanma şansı hiçbir zaman olmayacaktır. Yeni bir bilgi kazanılmasına da yardımcı olmayacaktır. Din simsarlarının ve Cumhuriyeti düşman olarak görenlerin önemli bir aracı olacaktır. Hele kininizi unutmayacaksınız diye başlayan bir söylemle bu yönlendirme tezgâha konmuş ise yazık olacak bu topluma.

Bir okumuşum tam 15 sene sürece... Ve okulumu kırmışım, kırılmışım dünümde. Şimdilerde ezbere büyüdüğümü anladım, tekdüze. Bilgilerimi çöpe attığım defterlerimde bıraktım ve soru kâğıtları artık yok önümde, tıpkı sorulan sorulara cevap olamadığı gibi. Verilen cevaplara kayıtsız kalanım. Ben talanım, ortadayım, çevremde bu koca şehir; elimde dumandan ibâret bir zehir, kibirle yıkanan insancıklar ortasında binlerce çocukluğum, çantalarına koymak için bekliyor geleceğini. Ben işte oydum, şimdi buyum! Önümüze bakıp da yönümüzü bulamadık, gözümüzü açıp da yolumuza varamadık, sözümüzü tutup da ileriye adım atamadık, adımızı karaladık ama temize çıkaramadık. Atamıza rüsvâyız, şimdi ben soruyorum sayın hocam; pişman mısın? Gelecek sizin eserinizdir, ezbere nesiller yoldalar; kırmızıda geçtiler. Yeşili beklemeden meydanı boş bulan her hergele mengene oldu, ülkemi yedi âfiyetle beni de. Siz diplomasına imzalarınızı attınız. Şimdi yine soruyorum sayın hocam, pişman mısın? İmzâlarınız ateşe verdi kibritin torpilini ve yandı okul önlükleri. Üniformalarda saklanan büyük teröristleri yarattınız, kararttınız; 25 senedir beklediğim aydınlık geleceğimi, biraz abarttınız!...

Köy Enstitülerinin kapanmasından duyduğum acıyı tarif edemem. Bir babanın evladını kaybetmesinden duyduğu acı gibi duyarım, ama herkes zanneder ki Hasan Ali Yücel’i Tonguç’u isteyerek değiştirdim; Köy Enstitülerinin kapanmasına neden oldum diye benim hakkımda kamuoyunda yanlış bir hüküm vardır; aslında o zaman bir sürü olaylar oldu. Kurultaylarda Enstitüler aleyhine bir cereyan başladı. Ben bunların doğru olmadığını yerine giderek tespit ettim, ama bu o kadar yoğunlaştı ki grubu etkiledi. Grubun büyük çoğunluğu Köy Enstitülerinin aleyhine döndü. Bakanlar içinde Köy Enstitülerine karşı vaziyet alanlar çoğaldı. En çok da bu konuda Köy Enstitülerinden şikayet edilenlerin başında Milli Eğitim Bakanı Yücel’le, Genel Müdür Tonguç hedef alınıyordu. O sırada ordudan, rahmetli Mareşal Fevzi Çakmak’tan (1876 – 1950), o Genelkurmay Başkanlığından ayrılmadan önce, yoğun şikayetler başladı. Mareşal, “ Bu komünist yuvalarını ne zaman kapatacaksın
? ” diye soruyordu. Mareşal bunu adeta bir mesele haline getirmişti. Köy Enstitüleri etrafında bu çok yoğunlaştı.

Liste
Yükleniyor…