Türkiye’ye büyük saygı duyuyorum. Irak ve Türkiye arasında en güçlü ilişkiler kurulmalı. Türkiye, komşumuzdur, su kaynağımızdır ve Avrupa’ya açılan kapımızdır. Türkiye ile ortak adetlerimiz de var. Amcamlardan birisi Kraliyet döneminde Irak’ın ilk Türkiye Başkonsolosuydu. Türkiye ile güçlü ilişkiler yeniden kurulmalı. Erdoğan benim dostumdur ve en lezzetli böreği evinde yemişimdir. Türkiye’ye ziyaretlerim olmuştu, olacak da inşallah. Türkiye’ye büyük saygı duyuyorum ve Türk halkını da örnek halk olarak görürüm.
- Henüz kategori yok.
-
Erbaaspor - İnegölspor Maçı: Tarih, Saat ve Canlı Yayı…08.11.2025
-
Süper Lig: Trabzonspor - Alanyaspor Maçı Öncesi Son Du…08.11.2025
-
Yasemin Ergene'nin Boşanma Sonrası Yeni Yaşamı: Sosyal…08.11.2025
-
Girona Küme Düşme Hattından Çıkış Arayışında: Alavés M…08.11.2025
-
Adanalı Genç İş İnsanı Mehmet Hanifi Kalo Hayatını Kay…08.11.2025
-
Irmak Ünal'dan Kanserle Mücadele Sürecine Dair Samimi …08.11.2025
-
Schalke ve Elversberg Zirve Yarışında: Gençler Sahne A…08.11.2025
-
Premier Lig'de Büyük Heyecan: Tottenham - Manchester U…08.11.2025
-
Şanlıurfaspor'dan PFDK Kararına Sert Tepki: İtiraz Red…08.11.2025
-
Gaziantep'te Umre Yolcusunu Karşılamaya Giden Aile Tra…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Başkan Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na hitaben yaptığı konuşmada Keşmir halkının haklarını desteklemek için sesini bir kez daha yükselttiği için çok takdir ediyorum. Türkiye'nin sarsılmaz desteği, Keşmirlilerin meşru kendi kaderini tayin için mücadelelerinde bir güç kaynağı olmaya devam ediyor.
2001’de ABD’de George W. Bush Başkan oldu. Onun dönemi, ılımlı İslam projesine inanan Yeni Muhafazakârların (Neo-Con) dönemi olarak ortaya çıkacaktı. Ayrıca Irak’a askeri müdahale planları üzerinde çalışmalara başlanmıştı. 15 Kasım 2002’de Ankara’daki ABD Büyükelçisi, Washington’a şöyle bir telgraf göndermişti: ‘Türkiye’de ordu, bürokrasi ve yargıdan bir derin devlet vardır. Derin devletin merkezinde de ordu bulunmaktadır. Derin devlet, ABD’nin de desteklediği reformların önündeki en büyük engeldir.’ Bush yönetimi; Türk ordusunu, derin devlet olarak görmekteydi. Bu derin devlet; Ortadoğu’nun yeniden şekillendirilmesine, ılımlı İslam konseptinin uygulanmasına, Türkiye’deki terör sorununun ‘siyasi çözüm’ ile çözülmesine engeldi. 1 Mart 2003’te tezkerenin geçmemesinin sorumluluğu da TSK’ya yıkılınca, bu yönetimin TSK’ya karşı yapılanlara sıcak baktığı, devlete ait bazı kurumların ve kurumlardaki bazı kişilerin bu oyunda rol aldıkları veya destek verdikleri ifade edilebilir. (Ergenekon davasının temyiz duruşmasında söyledikleri.)
Hiçbir Haçlı Seferi Türk milletini Deist, Ateist, Hristiyan yapamamıştır. Erdoğan döneminde Türk milletinin geniş kesimleri Allah'la aldatanlardan dolayı dinlerinden soğumaya başladılar ve Erdoğan döneminde deist, ateist oranı yüzde 16'yı aştı.
Türkiye'nin güneydoğusunu vuran bu büyük deprem haberi derinden üzdü. Yaşanan can ve mal kayıpları nedeniyle kardeşim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve kardeş Türkiye halkına en derin başsağlığı dileklerimi iletiyorum.
Askerler 10 yıl önce dönemin başbakanı Necmettin Erbakan'ı iktidardan uzaklaştırdı. O darbeyi yaratan koşullar bugün yeniden ortaya çıkıyor. Bir kez daha iktidarda bir İslamcı var. Bir kez daha generaller, hükümetin laik devleti nasıl zedelediğini öfke ile fısıldıyorlar. Bana göre Türkiye'de 2007 yılında bir askerî darbe olması şansı yüzde 50. Çoğu Türk, Başbakan Erdoğan'ın Erbakan'dan daha ılımlı olduğunu düşünmesine karşın, Erdoğan yine de bir İslamcı. Son haftalarda Türkiye'nin en üst düzey subayları ile konuştum. Hepsi demokrasiye ara verilmesini arzulamadıklarını ancak askerlerin yakında laikliği -ki o olmadan çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede demokrasi olamaz- korumak için harekete geçmek zorunda kalabileceklerini açık bir biçimde dile getirdiler.
Dünya barışı, bölgesel istikrar, insanlık dramı veya soykırım, katliam, korsanlık, terör dediklerinde Türkiye üzerine düşen hassasiyeti gösterecek ve askerini gönderecek ama Türkiye’nin milli çıkarları ve güvenliği söz konusu olduğunda herkes sus pus kesilecek ve üzerine bir de Türk askerinin haklı ve meşru operasyonlarına laf edecekler... Kendileri sömürmek için Irak’ta, Suriye’de, Libya’da at oynatacaklar ama insanlık namına Türkiye’nin harekete geçmesini eleştirecekler...
Dostum başka bir "kendim"dir ve onun erdemini gözlemlerken kendiminkini görür ve tanırım.
Neden dost olmadan, erkek-kadın, karı-koca olmaya çabalıyoruz? Bizim insanlarımızın insan sevmesi, insan okşaması, çocukluktan engelleniyor. Saptırılıyor, çarpıtılıyor.
Tıpkı gümüş yerine kâğıt para gibi, dünyada da gerçek saygı, gerçek dostluk yerine bunların yapmacık gösterileri, olabildiğince de doğal anlatıma büründürülmüş jestleri tedavüldedir. Ama öte yandan, saygıyı ve dostluğu gerçekten hak etmiş kişilerin olup olmadığı da soruya vurulabilir. Ne olursa olsun ben içten bir köpeğin kuyruk sallamasına, bu tür yüz gösteri ve jestten daha çok değer veririm.
Birisi sizin için gerçekten çok değerliyse, bunu ondan sanki bir suçmuş gibi gizleyin. Bu hoş bir şey değildir ama doğrudur. Çünkü, bırakın insanları, köpekler bile büyük dostluklara katlanamazlar.
Bizi tanıyan ve takdir eden, bizi yargılayan ve aklayan ve aynı sevgi ve hoşgörüye sahip olduğumuz birkaç kişi için yaşamalıyız. Geri kalanını, canlı ya da hüzünlü, sadık ya da yozlaşmış, arkalarında hiçbir iz bırakmayan, hoş ya da nahoş, gelip geçici duygulardan başka hiçbir şey beklenmeyen bir kalabalık olarak görüyorum.