Türkiye ve İspanya önemli kapasiteleri olan ve her alanda olumlu yönde ilerleyen ilişkilere sahiptir. Ticaretten üst düzey toplantılara kadar her parametrede benzersiz bir şekilde yüksek seviyelerdeyiz. Avrupa, Türkiye ile başlar, İspanya ve Portekiz'e kadar uzanır. Avrupa'nın sağlığı, komşularının sağlığı için gereklidir. Bu bağlamda Türk-İspanyol ortaklığı, Avrupa, transatlantik alanı ve kıtamızı çevreleyen geniş alan için NATO ve Avrupa Birliği işbirliği ile hayati önem taşımaktadır.

Benzer Sözler

Ukrayna NATO'ya katılır ve Kırım'ı askeri yollarla geri almaya karar verirse, Avrupa ülkelerinin otomatik olarak Rusya ile askeri bir çatışmaya gireceğinin farkında mısınız? Elbette NATO'nun birleşik potansiyeli ile Rusya'nınki karşılaştırılamaz. Bunu anlıyoruz, ancak aynı zamanda Rusya'nın dünyanın önde gelen nükleer güçlerinden biri olduğunu ve modern nükleer kuvvet bileşenlerinin sayısı açısından bu ülkelerin çoğundan üstün olduğunu da anlıyoruz. Ama kazanan olmayacak.

Eğer bu savaşın olumlu bir sonucu varsa, o da Avrupa Birliği'nin (AB) genişlemesi ihtiyacının çok net bir şekilde ortaya çıkması. Rusya'nın Ukrayna'da yürüttüğü savaştan en çok etkilenen üç ülkenin, barış, güvenlik ve refah için tek araç, tek olasılık ve tek uzun vadeli garanti olarak gördüğü üyelik için derhal başvuruda bulunmaya karar verdiğini gördük. Dolayısıyla Avrupa Birliği'nin uzun vadede barış, güvenlik ve refahı tesis etmek istiyorsa genişlemeye devam etmesi gerektiği artık son derece açık; zira Birliği çevreleyen bölge, Birliğin bir parçası olmazsa, bu bölgedeki kırılganlıkların daha da kötüleşeceği şüphe götürmez. Bu nedenle, bu savaşın bize, Avrupa Birliği'ne Batı Balkanları entegre etmenin çıkarımıza olduğunu gösterdiğini düşünüyorum.

Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci aslında hiçbir zaman kapanmadı. Atışmaları bir kenara bırakırsak, Türkiye’deki bazı siyasi olaylar, Avrupa Birliği’nin bütünün de tereddütlere yol açtı. Bu üyelik mevzusunda Avrupa hep birlikte karar verecek. AB’de de birçok konuda pek çok bölünme oluyor ve böyle olduğunda da içeriden ve dışarıdan eleştiriler gelmeye başlıyor.

Türkiye bütün diplomatlar için son derece ilginç bir ülke ama benim için çok daha özellikli... Bir geçiş döneminde. Liberal ve modern anlamda geçiş sürecinde olan ülkeler beni daha çok çekiyor. Avrupa Birliği’ndeki kariyerim bana şunu gösterdi; AB entegrasyonu, aday ülkeler açısından değişimin motoru işlevi görüyor. Daha önce Doğu Avrupa ülkelerinde de bunu gözlemlemiştim. Türkiye’de değişimin sancıları yaşanıyor. AB süreci de nefretle coşku arasında gidip geliyor.

Rusya ile savaşta değiliz. Rusya, Ukrayna ile savaş başlattı. Ukrayna, AB'nin yakın bir ortağı ve dostudur. Bu yüzden ona birçok farklı şekilde yardım ediyoruz. Her şeye rağmen aynı anda Rusya ile iletişim kanallarını açık tutmaya çalışıyoruz.

Kıbrıs'taki bu haksız durum devam eder, müttefikler bizi yalnız bırakır, NATO yanımızda olmaz, anlayışsızlık hüküm sürer, Türk azınlık ezilir, bu böyle devam ederse günün birinde Batı'nın bu savunma sistemi yıkılır, yeni şartlarla yeni bir sistem ve dünya kurulur, Türkiye de bu yeni dünya içinde yerini bulur!

Fransızlardan hayır yoktur. Verdikleri yeni projelerde yeni ağır şartlar ileri sürdüler... Fransızlar ya bizim sulh yapmamızı istemiyorlar veya hem bize fenalığı yapmanın hem de yüzümüze gülerek hazmettirmenin kabil olduğuna inanıyorlar... Fransızlar, İngilizlerden daha fazla aleyhimize döndüler!

Liste
Yükleniyor…