Türkiye Kırım'ın yasa dışı ilhakını tanımamıştır ve tanımayacaktır
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Ukrayna NATO'ya katılır ve Kırım'ı askeri yollarla geri almaya karar verirse, Avrupa ülkelerinin otomatik olarak Rusya ile askeri bir çatışmaya gireceğinin farkında mısınız? Elbette NATO'nun birleşik potansiyeli ile Rusya'nınki karşılaştırılamaz. Bunu anlıyoruz, ancak aynı zamanda Rusya'nın dünyanın önde gelen nükleer güçlerinden biri olduğunu ve modern nükleer kuvvet bileşenlerinin sayısı açısından bu ülkelerin çoğundan üstün olduğunu da anlıyoruz. Ama kazanan olmayacak.
ABD, Rusya'nın bugün egemen Ukrayna topraklarını hileli bir şekilde ilhak etme girişimini kınıyor.
Bence Avrupa Birliği, Ukrayna'nın ortaklığını ve AB içinde yer almasını istiyor. Bütün AB üyeleri bunu istemiyor, doğru, tüm ülkeler değil. Bana Ukrayna'ya yüzde 100 güven duymuyorlar gibi geliyor. İkincisi, bence Avrupa Rusya'ya ilişkin ihtiyatlı davranıyor çünkü Rusya, Ukrayna'nın Avrupa yanlısı olmasını istemediğini gösteriyor. Onların devam eden kendi işleri, kendi ilişkileri, kendi ülkeleri var. Ama bugün Avrupa'nın yaptırımlarla nasıl hareket ettiğini, bizi nasıl desteklediğini görüyoruz. Bu, Rusya'ya karşı yaptırımlar yüzünden para kaybetmek anlamına gelse bile. Bunun için onlara minnettarım.
Eğer güvenlik tekliflerimize yapıcı yanıt gelmezse ve Batı agresif yoldan yürümeye devam ederse, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in defalarca dediği gibi, Moskova gerekli önlemleri alacak. Rusya'nın ve Rus halkının güvenliği kesinlikle öncelikli ve her koşulda sağlam şekilde sağlanacaktır.
Rusya'yı yasa dışı ve sebepsiz eylemlerini durdurmaya ve Ukrayna'nın bağımsızlığını ihlal etmekten vazgeçmeye çağırıyoruz.
Rusya'nın eylemleri Ukrayna'yı hedef alıyor ama bu aynı zamanda tüm Avrupa'nın güvenliğine saldırıdır.
Avrupa Birliğinden bize verdiği sözleri tutmasını, ayrımcılık yapmamasını, en azından ülkemize yönelik aleni düşmanlıklara alet olmamasını bekliyoruz. Kendimizi başka yerlerde değil, Avrupa'da görüyor, geleceğimizi Avrupa ile birlikte kurmayı tasavvur ediyoruz. Amerika ile uzun ve yakın müttefiklik ilişkilerimizi bölgesel ve küresel tüm meselelerin çözümünde aktif olarak kullanmak arzusundayız. Rusya ve İran gibi köklü tarihi münasebetlerimizin bulunduğu ülkeleri asla göz ardı edemeyiz.
Ukrayna’daki savaş, Türkiye’yle ilişkilere stratejik bir bakış açısıyla yaklaşmak gerektiğini ortaya koymuştur.
Doğu Ukrayna'daki durum tehlikeli olmaya devam ediyor ve aynı zamanda bu ilkelerin ihlali anlamına geliyor. Willy Brandt ve Helmut Schmidt'e (eski Almanya Başbakanları) atıfta bulunacak olursak toprak bütünlüğü ve devletlerin kendi kaderini tayin hakkı birbirinden ayrılamaz.
Türkiye’nin Libya’da artan etkinliği üç alanda taşları yerinden oynattı. Birincisi, Wagner aracılığıyla Libya’da köprübaşı kuran Rusya, niyetlerini açık etmek zorunda kaldı. İkincisi, düne kadar bölgeyle ilgisi zayıf aktörler, daha karmaşık bir tabloda pozisyonlarını netleştirmek zorunda kaldılar. Son olarak, Suudi Arabistan, BAE gibi dünün etkili aktörlerinin rolü tali hale dönüşmeye başladı.
Resmi onay için başvuracağız ancak bu ikincil bir konu. Almanya'dan izin gelmese bile Varşova, kendi kararlarını verecek. Eninde sonunda bu izni alamasak bile biz oluşturulacak küçük koalisyonla birlikte, Almanya bu koalisyonda olmasa bile diğer ülkelerle tanklarımızı Ukrayna'ya teslim edeceğiz.
Ukrayna'ya 275 milyon dolarlık yeni savunma paketinin yakın zamanda yola çıkacağını duyurmaktan mutluluk duyuyorum.
Putin bu acımasız işgali başlatmayı seçtiği gibi, bu acımasız işgali sona erdirmeyi de seçebilir. Saldırgan ve işgalci olan Rusya'dır. Ama'sı, fakat'ı yok!
Kremlin'den gelen rahatsız edici söylemlere rağmen, gerçekler herkesin görebileceği kadar açık. Biz Rusya'ya saldırmıyoruz; Ukrayna'nın Rus işgalcilere karşı kendisini savunmasına yardımcı oluyoruz.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, özgür dünyanın temellerini sarsmaya çalıştı ve tehditkar yöntemleri ile dünyaya boyun eğdirebileceğini düşündü. Ukrayna'ya girebileceğini ve dünyanın ona boyun eğeceğini sandı. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Bunun yerine, hiç beklemediği ya da hayal etmediği bir direnişle karşılaştı. Çuvalladı. Ukrayna'nın kahraman halkıyla karşılaştı. Zelenskiy'den her Ukraynalıya kadar; onların korkusuzluğu, cesareti ve kahramanca direnişi kelimenin tam anlamıyla tüm dünyaya ilham veriyor. Tanklara karşı vücutlarını siper ederek engelleyen Ukraynalılar. Öğrencilerden emeklilere, öğretmenlerden askerlere kadar herkes vatanlarını cansiparane savunuyor. Ve bu mücadelede biz Amerika Birleşik Devletleri, Ukrayna halkının sonuna kadar yanındayız.
Rusya'nın gelecek haftalarda saldıracağına inanmak için nedenlerimiz var. 2,8 milyon masum insanın yaşadığı Ukrayna'nın başkenti Kiev'in de hedef alınacağına inanıyoruz.
Avrupa'da herhangi bir ülkenin, hangi güvenlik düzenine dahil olacağı da dahil olmak üzere, kendi yolunu seçme hakkında taviz vermeyeceğiz. Ukrayna'nın ne zaman NATO üyesi olacağı Ukrayna'nın ve NATO üyesi 30 ülkenin kararıdır. Başka kimsenin bu konuda söz söyleme hakkı yoktur.
İttifak içinde hiçbir ülke Ukrayna'ya gerek silah verme, gerek diplomasi ve gerekse başka eylemleri ile Türkiye kadar etkili olamadı.
Son on yıllık dış politikasını daha ziyade ABD ile Rusya'nın bölgedeki çıkar çatışmasının ardına gizleyen, iki gücün bölgedeki çıkar dengeleri arasında tutunmaya çalışan Ermenistan'ın bu politikası artık sıfırı tüketmek üzere, çünkü artık sığınabileceği bir ABD-Rusya gerginliği veya güç çatışması yok.