Benzer Sözler

AB’nin Hırvatistan dahil her türlü yeni üyeyi kabul etmesine karşı çıkıyoruz. Her şeyin ötesinde, Türkiye’nin üyeliğine hayır diyeceğiz. Türkiye bir komşu olabilir, ama ailenin bir parçası olamaz. Ordu olmasa, Erdoğan’ın partisi sayesinde, İslamcılar ülkeyi yönetirdi. Türkiye’nin üyeliği AB’nin içine Müslüman bir Truva atı girmesi ve Suriye, İran gibi suçlu devletlerle komşu olmamız anlamına gelir.

Kıbrıs'taki bu haksız durum devam eder, müttefikler bizi yalnız bırakır, NATO yanımızda olmaz, anlayışsızlık hüküm sürer, Türk azınlık ezilir, bu böyle devam ederse günün birinde Batı'nın bu savunma sistemi yıkılır, yeni şartlarla yeni bir sistem ve dünya kurulur, Türkiye de bu yeni dünya içinde yerini bulur!

Ülkedeki Amerikan üsleri, havaalanları, nükleer silah depoları, Türkiye'yi muhtemel bir atom savaşının kaçınılmaz bir ön hedefi yapmıştır. Türkiye'nin tamamen dışında oluşacak bir anlaşmazlık bile, onun ilgisi bulunmayan bir meseleden ötürü bir anda nükleer cehenneme dönmesine yetecektir.

Burası acı çekmiş, savaş görmüş, savaş gören o nesillerin acılarını hala unutmadığı, çok önemli çatışmalara ve soykırımlara sahne olmuş bir bölge. Burada kalıcı barış ve istikrar için Avrupa-Atlantik kurumlarının şemsiyesi şart. Çok güçlü bir NATO üyesi olarak, Türkiye'nin de stratejik hedefi AB. Biz aslında Balkanların en büyük ülkesi olarak diyoruz ki; Balkanlarda ve bütün Avrupa'da kalıcı barışı ve dostluğu, ekonomik güçlenmeyi sağlamak için Türkiye ile bütün Balkanlar, AB üyesi olmalıdır. Balkanların ve Karadağ'ın AB üyeliğini bu sebeple istiyoruz. Biz, Karadağ'ın AB üyesi olmasını, en fazla Karadağ ve Balkanlar için istiyoruz.

Eğer bu savaşın olumlu bir sonucu varsa, o da Avrupa Birliği'nin (AB) genişlemesi ihtiyacının çok net bir şekilde ortaya çıkması. Rusya'nın Ukrayna'da yürüttüğü savaştan en çok etkilenen üç ülkenin, barış, güvenlik ve refah için tek araç, tek olasılık ve tek uzun vadeli garanti olarak gördüğü üyelik için derhal başvuruda bulunmaya karar verdiğini gördük. Dolayısıyla Avrupa Birliği'nin uzun vadede barış, güvenlik ve refahı tesis etmek istiyorsa genişlemeye devam etmesi gerektiği artık son derece açık; zira Birliği çevreleyen bölge, Birliğin bir parçası olmazsa, bu bölgedeki kırılganlıkların daha da kötüleşeceği şüphe götürmez. Bu nedenle, bu savaşın bize, Avrupa Birliği'ne Batı Balkanları entegre etmenin çıkarımıza olduğunu gösterdiğini düşünüyorum.

Bugün ülkemize karada ve denizde ikinci Sevr’i dayatmalarının da bu kuralla ilgili olduğunu gözden kaçırmamalıyız. Türkiye kendisini güçlendiren bu değişim, silkelenme sürecinden geçmeseydi şüphesiz yumuşak bir Sevr’e dönüş etabına sokulacaktı. Bunlar bize reform, AB üyeliği süreçleri diye yutturulacak, vatandaş ikna edilmeye çalışılacaktı.

Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci aslında hiçbir zaman kapanmadı. Atışmaları bir kenara bırakırsak, Türkiye’deki bazı siyasi olaylar, Avrupa Birliği’nin bütünün de tereddütlere yol açtı. Bu üyelik mevzusunda Avrupa hep birlikte karar verecek. AB’de de birçok konuda pek çok bölünme oluyor ve böyle olduğunda da içeriden ve dışarıdan eleştiriler gelmeye başlıyor.

Türkiye bütün diplomatlar için son derece ilginç bir ülke ama benim için çok daha özellikli... Bir geçiş döneminde. Liberal ve modern anlamda geçiş sürecinde olan ülkeler beni daha çok çekiyor. Avrupa Birliği’ndeki kariyerim bana şunu gösterdi; AB entegrasyonu, aday ülkeler açısından değişimin motoru işlevi görüyor. Daha önce Doğu Avrupa ülkelerinde de bunu gözlemlemiştim. Türkiye’de değişimin sancıları yaşanıyor. AB süreci de nefretle coşku arasında gidip geliyor.

Liste
Yükleniyor…