Türk milliyetçiliği ile birlikte Türk Ocağının, fikir ve kültür temeli üzerinde mücadele edeceği başlıca mevzulardan biri hiç şüphesiz solcu ve materyalist cereyanlardır. Maddi olmaktan daha fazla manevi sefalet içinde filizlenen, cemiyetin ahlak ve mefkûre nizamının dayandığı kıymetlerin sarsılması ile kuvvetlenen komünizmle mücadele Türk Ocağına eski kudretini fazlası ile iade edecek bir husustur.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Efkar-ı umumiye; Umumun fikirleri olarak da isimlendirebileceğimiz bu şey, toplum hayatının devamı uğruna kimin nelere tahammül edeceği bilgisidir.
Komünist devrimciler, tarihin devrimci mücadelede bir silah haline getirilmesini bilirler.
Ben sanatla, insanla, toplumla mücadele veriyorum. Benim malzemem insan. Ama muhalefeti kendi içerisinde politik bir tavra sokan insana da saygı duyuyorum. Herkesin bir yoğurt yiyişi vardır. Benim kişiliğim işimi iyi yapmak ve o işi topluma sunmakla paraleldir.
Toplumlar hakkını, hukukunu, özgürlüğünü kaybettiğinde bunun kıymetini daha iyi anlayıp, yeri geldiğinde bunun için savaş vermeye başlıyor.
Hayat sana nereden kaybettiriyorsa, orada bir şeyleri arıyorsun. Bu defa kişilik çözülmesi başlıyor. Kendi kişiliğini deşiyorsun. Nerelere kadar sirayet etmiş bu sistem diye arıyorsun. Bir bakıyorsun, iliklerine kadar bu sistem seni esir almış. Her kadın için böyle mi gelişiyor bilmiyorum ama sonrası sürekli mücadele. Size öğretilen kadınlık rollerini, ilişki tarzını reddetmeye başlıyorsunuz. Bu başka çatışmalara neden oluyor. Toplumda aykırı duruma geliyorsunuz. Çünkü toplum normallerine itiraz ediyorsunuz. Toplumun normal gördüğü şeyler size anormal geliyor, sizin normalleriniz toplumun anormali oluyor. Bu defa toplumsal çatışma zeminleri oluyor. Erkeklerle ya da yanınızdaki hemcinsinizle bile bir irade savaşına giriyorsunuz. “Ben de varım” mücadelesi aslında.
Vefat etme ihtimali için burada itiraf ediyorum ki, Alman ulusunu taşkın aptallığı yüzünden küçümsüyorum ve ona ait olmaktan utanıyorum.
En değersiz gurur, milli gururdur. Bu, onunla gurur duyandaki bireysel özelliklerin yoksunluğunu ele verir çünkü insan neden milyonlarca insanlarla paylaştığı bir özelliğe tutunma gereği duyarbilir ki başka türlü? Dikkate değer kişisel niteliklere sahip olan, sürekli göz önünde bulundurduğu ülkesinin hatalarını açıkça görebilecektir. Ama dünyada gurur duyabilecek hiçbir şeyi olmayan her zavallı aptal gurur duyabilmek için son çare olarak ait olduğu ülkesi ile gurur duyar.
Bütün sosyal mücadelelerin en yüksek hedefi daha yüksek seviyeli insanlar oluşturmaktır.
Eğer yoksa fikir yönetilirsin ve başkalarının yönlerine karışırsın, işte o zaman başkalaşırsın.
Yakın tarihimiz bir softalarla savaş, çok defa da bir softalara boyun eğme tarihidir.
Hayvan hakları hiç bir zaman gerçekleşmeyebilir. Ancak, insan haklarını tanıyan ve değer veren bir toplumu zayıf, haklarından mahrum bırakılmış bir toplumda koruyan bir toplumda, Hayvan Hakları daha da gelişmekte olan bir şansa sahiptir.
Mücadele, elbette, devam edecektir. Milliyetçilik yumruğunun, içteki ve dıştaki Türkçülük düşmanı kuvvetlerin kafalarında bir atom bombası gibi patladığı güne kadar devam edecektir.
Sosyalizmin bütün savaşçıları ulusal sorunun temel yönünün, ulusal kökenlerine bakılmaksızın emekçi halkın her türlü baskıya karşı ortak mücadelede birleşmesi olduğuna inanırlar.
Esasında komünizm, iyimserlik, beşeriyetin iyiliğine inanç üzerine dayanır. Kötülükler sadece fena bir sosyal teşkilatlanmadan doğar yoksa ferdin tabiatı ile hiç ilgisi yoktur. Komünizm, tabii olarak eşitçidir.