Tüketicilerin çıkarlarının ve değer yargılarının toplumun yararı için yeterli olmadığı ileri sürülerek her defasında devlet müdahalesinin gerekliliğinden sözedilmektedir.
- Henüz kategori yok.
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
-
Hoffenheim-RB Leipzig Karşılaşması: 'Unbeliebtico' İdd…08.11.2025
-
Yorgun Borussia Dortmund'a Karşı HSV: Fikstür Avantajı…08.11.2025
-
Kastamonu'da Kayıp Anne ve Oğul İçin Kapsamlı Arama: A…08.11.2025
-
Kocaelispor - Galatasaray Rekabetinde Sarı-Kırmızılıla…08.11.2025
-
Kompany Liderliğindeki Bayern, Union Berlin Deplasmanı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Tecrübe açık bir şekilde birbiri ardına devlet müdahalesinin doğru olmadığını bize öğretmekte ve tüketicilerin çıkarlarının tüketim mallarının etkin bir şekilde sunulmasının en etkin garantisi olduğunu göstermektedir.
Yozluk içinde ne kadar kötüsünü piyasaya sürerseniz, o kadar çok para kazanırsınız: Piyasa kuralıdır.
Ekonominin tabii kanunları vardır. Bu kanunların dışına çıkarak nehri tersine akıtmayalım.
Devlet, mabut veya baba değildir. Devlet bir istihdam kapısı da değildir. Aslolan devletin zenginliği sonucu milletin zenginliği değil, milletin zenginliği sonucu devletin zengin olmasıdır.
1983 yılında yapılan seçimler, Anavatan Partisi ile birlikte, benim vaktiyle, tâ 1979'da ileri sürdüğüm bazı fikirleri de bir nevi iktidara getirmiş oldu, ki o zamana göre aykırı denilecek kadar değişik ve farklı fikirlerdi bunlar; serbest pazar sistemi ve ferdin önceliğine dayanan bir ilkeler bütünü. Ferdin devletten daha önemli ve öncelikli olduğu, hatta bir anlamda imtiyazlı olduğu, serbest pazar mekanizmasının işlerlik kazandığı bir sistem.
Osmanlı devleti, pazarı devreden çıkaracak derecede pazara hiçbir zaman müdahale etmemiştir.
İşlenmiş mallar, tüm araç-gereç ve makinelerle her tür insan emeği ve hizmetler için bir piyasanın gerekli olduğu anlamına gelir.
Modern birey tarihin yönünü değiştirebilir... Devletin sırtımızdan inmesi, bürokrasinin kanatlarının kesilmesi, deregulasyon ve özelleştirme uygulaması, devlet harcamalarının azaltılması, siyasal gücün desantralize edilmesi, vergi oranlarının indirilmesi, mali ve parasal disiplinin sağlanması için mücadele vermeliyiz.
İhtiyaçlar, zevkler, iş gücü ve nüfus dağılımının doğal sırasının bozulması ekonomiyi tehlikeye sokabilir.
Siyasette liberalizm ile ekonomide sosyal demokrasiyi ya da karma ekonomiyi savunmak tutarsız değildir zaten; benim de çokça yaptığım budur.
Bir sektörde ne kadar oyuncu (rekabet) olursa, tüketici (vatandaş) için o kadar kalite, ucuzluk, seçenek demektir. Serbest piyasa ekonomisi, piyasaya girişin serbest olduğu ekonomidir.
“Serbest Piyasa Ekonomisi” koruma altına alınmış tekelin tüketiciyi öpmesinin serbest olduğu piyasa değil, daha çok rekabet, ucuzluk kalite gelsin diye “piyasaya girişin serbest olduğu“ ekonomik anlayıştır.
Bize göre hususi mülkiyet ve şahsi hürriyete dayanan bir iktisat rejiminde, iktisadi sahanın asıl olarak ferde veya şirket halinde hususi teşebbüse ait olması lazımdır.
'Adamı olmak' veya 'adamı sayılmak' hukuk, ekonomi ve ahlak cephelerinde temel ilke halindedir. Böyle olunca 'insan', çok daha asalak, fiziksel olarak çok daha yağlı, daha az becerili, duygusuz, güvensiz ve ufuksuz bir yaratığa dönüşüyor.