Toplum kesinlikle kadınları her şekilde mağdur olmaya teşvik eder.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Kadını götürüp mutfağa ya da süslenme odasına kapatıyor, sonra da ufkunun darlığına şaşıyoruz; kanatlarını kesiyoruz, sonra uçamıyor diye yakınıyoruz.
İnsanların hepsi eşit doğar. Herhalde ben de doğduğum zaman, benim de namusum vardı. Benim namusumu kim mahvetti?
Evlilik geleneksel olarak kadınlara sunulmuş tek gelecektir. Birçok kadın ya evlidir, ya bir zamanlar evlilik geçirmiştir ya da evli olmadığı için acı çekiyordur.
Eril dil sadece erkeklerin kullandığı dil anlamına gelmiyor. Kadınlar, hepimiz de kullanıyoruz o dili, çünkü binlerce yıllık erkek egemen toplumun içimize işlettiği dil o. İsterseniz askercil, savaşçı iktidar dili diyelim. Düşünün, Tanrı bütün tek tanrılı dinlerde erkektir, babadır. Peygamberler, tebliğciler de öyle... Buradan başlar iktidar sorunu. Erkeklerin şeytan, kadınların melek olduğunu hiçbir zaman düşünmedim, ama doğurmaya ve yaşamı koruyup sürdürmeye göre yapılanmış ve koşullanmış kadın, barış ve uzlaşma diline biyolojik açıdan bile daha yatkındır. Erkek iktidarının çemberlerini aşabildiği oranda tabii.
Kadınlar yolda, bürüklerinin içine dolanmış, yalnız tek gözleri açık, öyle geziyorlar. Bu denli kapandıkları da yetmezmiş gibi, uzaktan bir erkeğin geldiğini gördüler mi, daha elli adım ara varken hemen önlerini duvara dönüp, erkek elli adım geçesiye, sırtları dönük oturup bekliyorlar. Onları böyle görmek, insanı insanlığından utandırıyor.
Kadınların düşünceleri hep kendilerine odaklanır; Böyle bir durumda en çok değer verdikleri şeyin kendileri ve görünüşleri olmaları şaşırtıcı mıdır?
Ne zaman hakkımda bir yazı çıksa, adımın ardından yaşım yazılıyor. Bu şunu söylemek gibi bir şey; 'İşte Madonna, ama unutmayın yaşı bu, o yüzden artık bir önemi yok.' ya da 'Hadi bunu herkese hatırlatarak onu cezalandıralım.' İnsanları yaşı ile baskı altına alarak onları sınırlandırıyorlar.
Sadece ırkçılık ve cinsel ayrımcılıktan değil aynı zamanda yaşa dayalı ayrımcılıktan da zarar görüyoruz. Belirli bir yaşa geldiğiniz zaman maceracı veya seksi olmanıza izin verilmiyor. Demek istediğim böyle bir kural mı var? 40 yaşına geldiğinizde ölmeniz mi gerekiyor?
Kapitalizm erkeği tehlikesiz hale getirip, ehlileştirmek, bir dolap beygiri yapmak için kadını kullanır.
Bir kadın, özellikle de bir şeyler bilme talihsizliğine sahipse, bildiğini elinden geldiğince saklamalıdır.
Ne kadar melek huylu bir kız olursan ol. Herkesin içinde bir kere bisiklete binmek herkesi senden nefret ettirmeye yeter!
Her ne pahasına olursa olsun evlenmek, anne olmak, bedeli çok yüksek olacaksa, sizi mutlu kılmak yerine mutsuz edecekse, niçin bir zorunluluk olsun ki?
Kadının gelişimi, bağımsızlığı özgürlüğü kendisinden gelmelidir. İlk olarak kendisini bir obje değil, bir kişilik olarak ortaya koymalıdır. İkincisi, hayatını basit, fakat zengin ve derin kılarak; kendi bedeni üzerinde başkalarının iddia ettiği tüm haklara karşı koymalı, istemediği sürece çocuk yapmamalı, tanrının, devletin, kocasının, ailesinin kulu olmaya karşı çıkmalıdır. Bu da hayatın tüm karmaşıklığını ve özünü anlamaya çalışarak, yani kendini toplumun fikirlerinden ve yargılarından özgürleştirerek olur.
Günlük hayatımda çok makyajlı gezen biri değilim ama Instagram'ı genelde sahne ve kulis fotoğraflarımı paylaşmak amacıyla kullandığım için beni hep makyajla ve kocaman kirpiklerle görüyordunuz. Bence bir kadının en önemli makyajı yüzündeki gülümseyiş ve gözlerindeki pırıltıdır. Beyler size söylüyorum. Bir kadının kaşını, kirpiğini, boyunu, kilosunu dert edip onları incitmeyin. Bırakın kadınlar gülümsesin, gözleri ışık saçsın. Kızlar size zaten bir şey söylememe gerek yok, durumu biliyorsunuz.
Cennetten Kovuluş bir kadına ve hayvana yorulduğundan beri, İnsanlığın Kardeşliği kadını ve hayvanı dışlar.