Televizyonda filmleri kesen reklamlar kuşkusuz toplum ahlakına hakarettir.
- Henüz kategori yok.
-
Rhein Derbisi: Mönchengladbach - Köln Maçında Goller v…08.11.2025
-
Uluslararası İş Birliğiyle Portekiz, Dev Uyuşturucu Se…08.11.2025
-
Vince Gilligan'ın Pluribus Dizisi Apple TV+'ta Başladı…08.11.2025
-
Kanal D Canlı Yayın ve Arka Sokaklar Son Bölüm İzleme …08.11.2025
-
Sunderland, Arsenal'in Gol Yememe Serisini Sonlandırdı…08.11.2025
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
20 dakika önce bu programı başlattığımda, kendimizi kendimizden koruyabileceğimi sandım. Ama şimdi anladım ki, bu mümkün değil. Çünkü, sorun medya değil. Sizsiniz. Malsınız. Hepiniz malsınız. Sizi akıllandıramam da, büyücü falan değilim. Sadece bir insanım.
Bir milleti istediği biçimde yoğurabilecek güçlü bir silah oluverdi televizyon. Nasıl bir millet yapmak istiyorsanız, ona göre bir televizyon programı düzenleyin, olsun bitsin. Ya da bizde olduğu gibi, hiç bir programsız çok televizyonlu, çok kanallı bir karmaşa dizayn edin, buyurun size işte böyle bir millet. Bu millet nasıl bu hale geldi acaba, diye ince uzun düşünmeye gerek yok. Böyle ekrana böyle erkan.
Televizyon bir şamardır. Hem de kendi hanemizde kendi elimizle suratımıza inen büyük bir şamar. Bize neler yasak, şunlar bunlar. İşte bu yasakları, bu haramları televizyonun bizim hanemizin içine kadar getirir her çeşidini, barını, umumhanesini, meyhanesini ve biz oturur Müslümanlığımızla, karımız kızımızla onu seyrederiz; ve sonra deriz ki, nasıl oluyor da mukaddesatımız elden giderken, bize vururlarken ses etmez, vurana vurmayız. Düşünün bakalım televizyon karşısında muhallebi gibi gevşemiş bir Müslümanda değil cihat etmek, acaba kalkıp bir farzı ifa edecek kuvvet ve istek kalmış mıdır?
O yıllarda bir CNN muhabirinin "Bizden ayrılmayın" amacıyla, yanlışlıkla söylediği gibi: "Bu savaş reklamlardan sonra da devam edecek!"
Televizyon psikiyatri üzerine çok şey başarmıştır, hem psikiyatriyi tanıtmış hem de ihtiyaç yaratmıştır.
Ahmaklar gibi televizyon seyrediyoruz. Birçok ahmak bize yalanları, alçaklıkları yutturmaya çalışıyor.
Aslında etik bilgisine çok ihtiyacımız vardır. Bizde etik, şimdi moda olduğu için o kelime kullanılıyor ama
Onurun kurallarını bizim yıldızları incelediğimiz gibi inceleyenler var: Uzak bir mesafeden.
Onlar gibi düşünmedin mi, suçlu olacaksın. Hırsıza hırsız, katile katil demeyeceksin. Ya ortak olacaksın ya göz yumacaksın her yaptıklarına. Ölmek kötü değil ki bundan. Bu ne rezil dünya?
Pek çok nedenle, bugün henüz 'daraltılmış' bir dünyada yaşamakta olduğumuzu düşünmeye eğilimliyim. Ve bu daraltma, gerçek anlamıyla teknolojiler tarafından gerçekleştirilmiş bulunuyor televizyon ile genel salaklaşma halinin, bilgisayar ile bir tür otizmin, iletişim kolaylıklarıyla.
Televizyon olmadığı için pencereden bulut seyretmeye başladım. Oradaki yayın çok iyi, haberleri daha güvenilir, gelip geçen bir iki uçak dışında pek reklam almıyorlar ve asıl önemlisi akşamları gök gürültülü sürpriz programlar var.
Önemli bir sözcük: 'Namus.' Kökü Yunancadır: 'Nomos.' 'Yasa' ya da 'din yasası' demek. Yani 'yasa'ya ya da 'din kuralları'na uyanlar 'namuslu' sayılmışlar! Gerçekte 'namussuz' olsalar da... Kimi doğubilimcilere göre 'namus', Arapça sözcük olarak da çok eski. Ve çok çeşitli anlamları içermekte. Bunların içinde 'para' ('dinar') da var. Demek ki, dünyamızın 'paralı' egemenleri de, eskiden beri 'namuslu' sayılmışlar. Bizim bildiğimiz anlamıyla ne denli 'namussuz' olurlarsa olsunlar.
Yegane istikrarlı toplum polis devletidir. Bir toplum ya özgürdür ya istikrarlı. Aynı anda ikisi birden olamaz. Seçimini yap. Ben şahsen katı, yapay bir toplumdansa her zaman özgür, organik bir toplumu tercih ederim. Eğer insanlar korku ve ölümden kurtulmak için illaki cennet değneğini kullanacak denli zayıfsa belki de ihtiyaçları olan, korku ve ölümdür. Çıldırıp kendilerini sokaklara vurmaktan, birbirlerini soymaktan ve birbirlerini gebertmekten din vasıtası ile geri duracak kadar ahlaksızsalar siktirsinler efendim. Bırakın çıldırsınlar; çünkü layık oldukları şey, suç ve deliliktir belki de.
Eskiden önce orospularla yatıp sonra temiz aile kızlarını alırdık, şimdi önce temiz aile kızlarını alıp sonra orospularla yatıyoruz...