Teker teker kaybêdîyoruz yeniden. 55 bin insanımızı kaybettik, son otuz yılda yüz bine yakın insanımız sakat, milyonlarca insanımız yoksulluk içinde göç etmek durumunda kaldı. Bunlar yetmêdî mi bizlere, sizlere. Daha ne kadar acı çekeceğiz daha ne kadar 16-20 yaşlarındaki evlatlarımızı toprağa vereceğiz? Yoksa onlar sizin evlatlarınız olmadığı için mi şiddet dışında bir arayışa izin vermiyorsunuz.

Benzer Sözler

Çocuklarımızın, ailelerimizin ve tüm vatandaşlarımızın öldürülmeleri durdurulsun. Türkiye'nin verdiği destek için teşekkür ederiz. Türkiye, Rusya ile de müzakereleri sürdürüyor. Bizim için önemli olan savaşı ve ölümleri durdurmak. Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne müteşekkiriz, Türkiye müzakerede yardımcı oluyor. Rusya'yı durdurmak için tüm dünyadan yaptırımlar ve güç gerekiyor.

Öcalan o günlerde Mahir Çayan'ın kitaplarını ve yazılarını okur ve çevresindekilere, "Mahir Çayan ve Deniz Gezmiş'in gerilla yöntemlerini birleştirmek gerektiğini" söylerdi. Aradan yıllar geçecek, PKK'nın Almanya'da yayımlanan "Berxwedan" adlı gazetesinde, PKK'nın Çayan'ın liderliğindeki THKP-C örgütünün devamı olduğu ileri sürülecekti.

İHD, devletten kaynaklanan "insan hakları ihlallerini" sergilerken PKK ve Dev-Sol gibi terör örgütlerinin eylemlerine, "her gün yaşanan bu tür olaylar için bildiri yayımlamanın ciddi yarar sağlamayacağını" ileri sürüp bu insanlık dışı eylemleri kınadığını açıklamıyor. "İnsan Hakları Derneği"nin PKK'nın insanlık dışı eylemleri konusundaki görüşlerini merak ediyoruz.

Cumhurbaşkanı Özal bizi bir GAP gezisine götürmüştü. Gezi yarım kaldı çünkü PKK bir köyü basmıştı ve katliam yapmıştı. Biz oraya gittik. Öbek öbek kadınlar cesetlerin üzerine yığılmış, ağıt yakıyorlar, evler yanmış, hatta tavuklar, horozlar tavanlara yapışmış. Bomba atılmış. Derken özel harekatçılar gazete kâğıdına sarılmış bir şey getirdiler bana. Açtım açtım bir şey gözükmüyor... Bir bebek ayağı. Abdullah Öcalan denildiğinde benim gözümün önüne o geliyor.

Yine Milliyet gazetesindeki bir Fikret 'Don Juan' Bila haberine göre devlet dağdan inen PKK liderlerine üçüncü bir ülkeye gidip yaşama imkanını da verecekmiş. Düşünsenize; yıllarca dağda keyif hayatı süreceğim, dağa kaldırıp seks kölem haline getirdiğim Rojin ile yaşayacağım, karı dırdırından sıkıldığım zaman da şehre inip birkaç yayın yönetmenini temizleyeceğim. (Ertuğrul Özkök, İsmail Küçükkaya ve Sedat Ergin'in yaşam acıları çoktan bitmiş olacaktı).

Bazı içişleri bakanları vardır ki, kendileri 1915 modeldir. Bunların bir de 38 modelleri var ama onlar çok gaz yakıyorlar. Bu modellerin iki "küçük" eksikleri var, direksiyonları ve frenleri yoktur, nereye gideceklerini ve nerede duracaklarını bilemezsiniz. (İçişleri bakanı İdris Naim Şahin'in "PKK demek, Apo demek, KCK demek, BDP demek" cümlesine karşılık)

Cemil Çiçek duruyor, duruyor ‘Bunlar sünnetsizdir, bunlar şöyledir' diyerek kafaları bulandırmaya, meseleyi başka yerlere çekmeye çalışıyor. Cemil Çiçek'e göre; bu halkın dil, kültür, inanç sorunu yok, mesele birkaç PKK'linin sünnet sorunu. Eğer sorun buysa sen de çok meraklıysan seni ‘hükûmet sünnetçisi' yapalım, Kandil'e gönderelim git bu sorunu çöz.

Liste
Yükleniyor…