Tayyip Erdoğan seçimle gider mi? Bana göre hayır. Tayyip Erdoğan'ın artık seçimle bu ülkenin başından gitmesi bana pek mümkün görünmüyor. Tabii seçimle gitmez cümlesini sarf ettiğiniz an akla hep başka şeyler geliyor. Ne demek seçimle gitmez, o zaman darbe mi olacak? Valla darbe ihtimalini en az görenlerdenim biliyorsunuz. Çok uzun zamandan beri de -meslekteki söylüyorum- hatta ilk günden bu yana ki ben mesleğe başladığımdan hemen dört yıl sonra 12 Eylül darbesi olmuştu. O darbeden bu yana zaten askeri darbelerin, bu tür totaliter, faşist uygulamaların asla bu ülkeye yarar getirmeyeceğini söylemiş biriyim, nitekim getirmediğini de gördük. 12 Eylül askeri faşist darbesi işte döndü döndü döndü, 30-40 yıl sonra başka bir otoriter/totaliter rejime dönüştü. Onun için darbe, hem de bugünün koşullarında darbe yapabilecek kabiliyet yok. Kabiliyet yok derken işte yine kelimeleri seçmek gerekiyor. Sanki ‘Bu asker darbe yapamaz’. Hayır, koşullar onu getiriyor. Yani bugüne kadar darbelere bakın, dünyada da pek darbe kalmadı. Neden? Çünkü hem bir demokratik olgunluğa erişiyor ülkeler, ama daha önemlisi benim gördüğüm -geri kalmış çok ülke var- teknolojik gelişmeler, haberleşmenin çok hızlı olması darbe gibi genel ülkenin her tarafını aynı anda belli grupların aynı şekilde hareket etmesini önlüyor. Siz bir karar veriyorsunuz, ama o karar sizinle birlikte çalışanlara varana kadar zaten her taraftan duyulmuş oluyor. Yani teknik açıdan darbe yapmak bana göre çok zor.

Benzer Sözler

Halk cahil, cumhurbaşkanını halkın seçmesi kadar tehlikeli bir şey yok. Geçen çok üst düzey bir komutanla konuştum. O da diyor ki; 'Yani hedefleri belli' diyor. Yani efendim demokrasi, insan hakları, özgürlük bunların hepsi bahane. Fevkalade tehlikeli, cumhurbaşkanını halkın seçmesi. Türk halkının seçmesi kadar tehlikeli bir şey yok. Çünkü Türkiye Fransa, İsviçre değil, halk cahil.

Askerler 10 yıl önce dönemin başbakanı Necmettin Erbakan'ı iktidardan uzaklaştırdı. O darbeyi yaratan koşullar bugün yeniden ortaya çıkıyor. Bir kez daha iktidarda bir İslamcı var. Bir kez daha generaller, hükümetin laik devleti nasıl zedelediğini öfke ile fısıldıyorlar. Bana göre Türkiye'de 2007 yılında bir askerî darbe olması şansı yüzde 50. Çoğu Türk, Başbakan Erdoğan'ın Erbakan'dan daha ılımlı olduğunu düşünmesine karşın, Erdoğan yine de bir İslamcı. Son haftalarda Türkiye'nin en üst düzey subayları ile konuştum. Hepsi demokrasiye ara verilmesini arzulamadıklarını ancak askerlerin yakında laikliği -ki o olmadan çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede demokrasi olamaz- korumak için harekete geçmek zorunda kalabileceklerini açık bir biçimde dile getirdiler.

Rusya seçimini demokrasiden yana yapmıştır. 14 yıl önce, özgürce, dışardan hiçbir gücün etkisinde kalmadan, bu hüküm kendi tasarrufundadır, kendi insanlarının, kendi yurttaşlarının tasarrufundadır. Bu bizim son seçimimiz, ve geriye dönmeyeceğiz. Geriye dönüş olamaz. Ve Rus halkının seçimi bunun garantisidir. Hayır, dışardan bir garanti düşünülemez. Bu imkansızdır. Bu günün Rusyası için böyle bir şey düşünülemez. Rus toplumunun yapısı gereği totaliterizmin hiçbir çeşidi düşünülemez.

Bakın 28 Şubat'taki MGK toplantısını hepimiz merakla bekliyoruz. Ne olacak diye tartışıyoruz. Darbe olacak mı diye tartışıyoruz! Bunu da yüksek sesle tartışıyoruz! Bunu tartışmak bile Türk demokrasisi adına yeter ayıptır!

12 Eylül 1980'de askeri darbe sol kesimin üzerinden buldozer gibi geçtiğinde, insanlar hapishanelerde işkencelerde öldürüldüğünde İslamcılar hiçbir tepki göstermedi. Hatta işkence iddialarını soruşturmak için Avrupa'dan gelen heyetlere, zamanın İslamcı önderleri, 'Avrupalılara da ne oluyor? Bizim içişlerimize ne hakla karışıyorlar' diye millî bir damarla siyaset yaptı. Ne zaman ki İslamcıların kendileri mağdur olmaya başladı, o zaman demokrasinin gerekli olduğuna inandılar.

Biz bir Kuzey memleketi değiliz. İsveç-Norveç değiliz. Efendim kolay değil. Yani onlar kaç senede geçtiler bu demokrasiye? Bizim 50'den sonradır demokrasiye geçişimiz. Halkımızın kültür seviyesi o mertebelere erişmiş midir? Açık konuşalım. Bugün seçime giden bazı kişiler, "Kime oy vereceksin?" dediğin zaman, "Beş parmak olan bir şey var. Oraya vereceğim." diyor. Yani Halk Partisi. Hâlâ öyle diyenler var.

Müslümanlar sandığa gitmedi diyelim. Böyle düşünenler var. Bu ahmaklık olur. Sandığa rey atanların reyi ile bir hükümet teşekkül eder. Bu atılan reylerin çoğu da Halk Partisi gibi dinsizlerin olduğu için onlar iktidar olur. Bu mu daha iyi, yoksa biraz İslam'a meyledeni tutup da neticeye bir adım daha yaklaşmak mı iyi?

Liste
Yükleniyor…