Tarikatlarda hem ruhban sınıfı var, hem kabala'ya çok yakındır ve hem de itaat öğretimi ve itaat disiplini çok daha ciddidirler; tarikat mensupları, normal bir dindardan daha az akıllı ve çok daha tabidirler.
- Henüz kategori yok.
-
Girona Küme Düşme Hattından Çıkış Arayışında: Alavés M…08.11.2025
-
Adanalı Genç İş İnsanı Mehmet Hanifi Kalo Hayatını Kay…08.11.2025
-
Irmak Ünal'dan Kanserle Mücadele Sürecine Dair Samimi …08.11.2025
-
Schalke ve Elversberg Zirve Yarışında: Gençler Sahne A…08.11.2025
-
Premier Lig'de Büyük Heyecan: Tottenham - Manchester U…08.11.2025
-
Şanlıurfaspor'dan PFDK Kararına Sert Tepki: İtiraz Red…08.11.2025
-
Gaziantep'te Umre Yolcusunu Karşılamaya Giden Aile Tra…08.11.2025
-
Premier Lig'in Zirve Yarışında Tottenham-Manchester Un…08.11.2025
-
Hull City, Portsmouth Karşısında Evinde Galibiyet Arıy…08.11.2025
-
Sakaryaspor - Serikspor Karşılaşması Öncesi Son Durum …08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Yürekten itaat edeceğim tek bir iktidar var, kendi aklımın kararı, kendi vicdanımın emrettiği..
Be hey asker kıyafetli korkaklar! Maiyetimde yiğitlik ve kahramanlık göstereceğinize böyle mi hareket edersiniz! Askerde itaat emre karşı gelmek midir?..
Kadının ufkunu genişleterek güçlendirin aklını; Körü körüne itaat sona erecektir.
Ne var ki her yandan «düşünmeyin! aklınızı kullanmayın!» diye bağırıldığını işitiyorum. Subay, «Düşünme, eğitimini yap!», maliyeci «düşünme, vergini öde!», din adamı «düşünme, inan!» diyorlar.
Ne var ki her yandan «düşünmeyin! aklınızı kullanmayın!» diye bağırıldığını işitiyorum. Subay, «Düşünme, eğitimini yap! », maliyeci «düşünme, vergini öde! », din adamı «düşünme, inan! » diyorlar.
Oligarklar, bu kadar 'dindar' ve bu kadar porno-kar olmasalar, fabrikalarda bu sükuneti sağlayamazlar.
Sufizm mi, tasavvuf da diyebiliriz, eninde-sonunda akıldan çıkmak'tır. Sürekli vecid ya da nöbet halidir.
Selanik'in, Türkiye Solu ve Aydın Hareketi üzerindeki rolü yeterli ölçüde incelenmiştir, fazla da bulabiliriz. Fakat, Selanik'in, islamist hareket ve özellikle tarikatler içindeki rolü hep ihmal edilmiştir, şimdi buradayız.
Tarikatlar mı, judaizedirler. Başta Gülen Tarikatı, İsrael muhibbi'dirler. Kurtuluş'ta İngiliz Muhibbi'leri bir avuçtular ve şimdi İsrael-muhibbi'leri sel oldular.
Sanayileşmenin ve kalkınmanın tarihe gömüldüğü bir toplumda akıl bir lükstür; kapitalizm öncesinde ve tekelli düzende, bir rehber olarak, akıl'a gerek olmadığını biliyoruz. Öyleyse akılsızın akıllıyı kovma süreci normal olmaktadır. Tefeciyi siyasetçinin esir aldığı bir toplumda da en akılsızın en yüksek tepeye çıkması ve kütlesel olarak akıldan kaçış yasadır ve bizde şimdi bu yasa yürürlüktedir. Kamu gelirlerinin, fiilen tamamının faiz ödemelerine ayrıldığı bir ülkede tefeciler egemen demektir; insanı tefeci ahlakının yönettiğini anlıyoruz.
Matbuat ve kanalların birinci vazifesi, her şerait altında, halkımızın bilincini dağıtmak, aklını bozmak ve oligarşinin en hasis ve en açgözlü çıkarlarını müdafaa etmektir, burada ölçü tanımadıklarını görüyoruz.
Tekelli düzende, millet bağını zayıflatmış insanların, edilgenleşme sürecinde sürüleşenlerin, spor klüpleri, tekel bayrakları, tekkeler, tarikatlar, sığınaklar, cinsiyet üzerine fırkalar, barınaklar türünden parçalılığı seçmelerini kaçınılmaz buluyorum.
Demokrasiyi laisizmin temeli saymak, hem cehalet ve hem de aptallık oluyor. Çünkü devrimler laisizmi getiriyor, 'demokrasi', pek çok 'şeyi' ve bu arada akıl düzenini bozuyor.
Hegel'de maddenin saflaşması ancak kavrama dönüşmesiyle mümkündür. İnsan aklının algılama, anlama ve kavramlaştırma süreci, aslında somutun çözümlemesi demektir. Kavram, bu çözümleme sürecinin en üst aşamasıdır. Kavram, tutulabilecek mükemmeliktir. Sonsuz, hızlıdır. Kavram, sonsuz bir hızla inebilmektedir.
Marx düşüncesinin en zayıf yanı, Hegel'in hiç de diyalektik olmayan anlayışına tütmüyle bağlı olmasıdır. Marx'ta kütleden ışınlanan kavramların hareketinde ve bunların akıl tarafından bilinmesinde hiçbir engel olmasıdır. Üstelik bunların uygun kütlesine sonsuz bir hızla inip girebileceğini düşünüyor.
Red, bir yeni bilme düzlemine başlangıçtır. Ütopya, aklın toplumsal duvarlarını yıkarak aklı güçlendirme işidir. Kurgu, teoridir.