Benzer Sözler

Mısırlıların ahlâkı da sefihleşmişti, çünkü onlar fahişeleri hoş görmekle veya cevaz vermekle kalmayıp hürmet de göstermişlerdir. Teolojileri de, bâtıl inançlarla, sihir ve büyücülükle doluydu. Ayrıca, piramitlerinin ve diğer anıtlarının ihtişamı da çok büyük olmalarından dolayı barbarlığa yorulabilir.

Kilise medeniyete hiçbir şey katkıda bulunmadı. Biraz ilerledi ve kilisenin dışında ve genellikle kilisenin güçlü muhalefeti karşısında gerçekleşen medeniyet hareketlerinin yansıması olarak biraz daha iyi hale geldi. Fakat kilise her zaman medeniyet sürecine direndi. Son hendeğe, adil yollarla ve faul ile, antik ve ortaçağ teolojisinin izlerini, tüm çocukça ahlakları ve sert gelenekleri ve ortaçağ inanç tarzlarıyla koruyabildiği sürece mücadele etti.

Din ticareti yapanların zaafı gerçek ve aydın hareket karşısında aşikardır. Çünkü bunlar yeni hiçbir şey vadetmez. Ve hiçbir müessese getirmez. Onların bu hareketleri, taşkınlıkları zararlı olur mu? Olur. Ama cehalet muzaffer olmaz.

Koca bir milleti ayağa kaldırmak için her şeyden önce fikir lazımdır. Millet fikri uyanmadıkça ilerleyemez ve zihniyeti değişmedikçe medenileşmek ve yükselmek yoluna giremez. Milletin haline aşina olmadıkça, millete hizmet mümkün olamaz. Her sanatın iyi yönlerini ve uygunsuz hallerini görüp, öğrenip milli zaafın neden ibaret ve milletin neye muhtaç olduğunu anlamak gerekir.

Adam İngilizin dokuduğu kumaştan elbiseyi giyiyor. Alman malı lokomotifin çektiği trene biniyor. Namaz vaktine ne kadar kaldığını cebindeki İsviçre malı saate bakarak kestiriyor. Odesa'dan getirilen Rus unundan yapılma ekmek yiyor ama şapkayı giyince kâfir olacağını sanıyor. Bu karanlık, donmuş, hasta kafayı yenmemiz gerek. Çünkü bir an dalsak, bu kafa devreye girer, halkı yine kendine benzetmeye, ortaçağa çekmeye kalkışır. Onun için yarımız uyusak, yarımız uyanık durmalıyız.

Her ülkenin yerleşik halkı, yasalar medeniyeti altında kolaylıkla medenileşebilir fakat henüz medenileşmemiş bir durumda olan ve neredeyse her zaman savaşan yönetimler medeni yaşamın medenileşmemiş kısmı büyük ölçüde devam ettirmek üzere ürettiği bolluğu yoldan çıkarırlar. Böylece yönetimin barbarlığını bir ülkenin iç medeniyetine sokularak medeniyetten ve özellikle de yoksuldan, kendi geçimleri ve rahatları için kullanılması gereken bu kazançların büyük bölümünü alırlar. Ahlak ve felsefenin bütün yansımalarının dışında insanlığın işgücünün dörtte birinden fazlasının her yıl bu barbar sistem tarafından harcandığı hazin bir gerçektir.

Varlığımızı Afrika’daki üç, beş bin kişilik bir kabileye, rönesansı Floransa’daki Medicinlere borçluyuz. Ailelerin ve kabilelerin reisleri vardır; bütün büyük işleri hep bir kişi başlatmış, hatta başından sonuna pratik ve yaklaşık olarak o kişi tamamlamıştır.

Medeniyetler, 'üretim fazlasını bir şeyler üretmenin yeni yöntemlerine uygulamayı' bıraktıklarında gerilemeye başlar. Modern terimlerle buna yatırım oranlarının düşmesi diyoruz. (...) İnsanlar buna bağlı olarak sermayeden geçinmeye başlar ve medeniyet evrensel aşamadan gerileme aşamasına geçer. (...) Bununla birlikte, medeniyetler tarihinden alınan en önemli ders, pek çok şeyin olası olduğu ancak hiçbir şeyin kaçınılmaz olmadığıdır.

Liste
Yükleniyor…