Tarihsel olarak yabancı tehlikeye karşı savunma araçları, evde tiranlığın araçları hâline geldi.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Dış tehlikeye karşı savunma araçları her zaman evde tiranlığın araçları olmuştur. Bütün Avrupa boyunca, ordular savunma bahanesiyle ayakta tutuldu, halkı köleleştirdi.
Siyasetin bütün iniş çıkışı bir yandan kurtların, diğer yandan çakalların devlete karşı toplumu, topluma karşı devleti koz olarak kullanışına ayarlanmıştır. Bu iniş çıkıştan başı dönen Türk toplumu bir türlü hem güvenliğini, hem de özgürlüğünü bir arada, birlikte istediğini ve biri için diğerini feda etmek mecburiyetinde olmadığını söylemez, söyleyemez. Kurtların kurtluk, çakalların çakallık yapmalarından ülke lehine bir sonuç çıkabileceği ihtimalini hep göz önünde tutar. O kadar ki kurtların çakallaşması, çakalların kurtlaşması Türklerde endişe uyandırır. Çünkü onlar da bütün hazırlıklarını hayatlarını yaşamak üzere yapmışlardır. Kurt veya çakal, takılacak birileri olsun isterler.
Hiçbir şeyden korkmuyoruz. Toprağımız, savunma sistemimiz ve halkımız söz konusu olduğunda... Bunları kimse değiştiremez ve bu da kendimizi güvende hissedebileceğimizden emin olmamızı sağlar...
Yapamayacağım ve yapmayacağım şey, yanlış kararı aldığımızı söylemek olur. İnanıyorum ki doğru kararı verdim ve dünya bunun sonucunda bugün çok daha iyi ve çok daha güvenli.
Halk devletten korktuğunda, tiranlık vardır. Devlet halktan korktuğunda, özgürlük vardır.
Kedi âciz kalınca pençesiyle kaplanın gözünü çıkarır. Yılan da başını taşla ezeceğinden korkarak çobanın ayağını sokar.
Huzur bulabilirsin. Ya da özgürlüğün olabilir. İkisine birden sahip olmayı hiç düşünmeyin.
SSCB üzerinde askeri üstünlüğe ulaşma hayallerine kapılanlar, bunlardan vazgeçseler çok daha iyi olur. Çok istiyorlarsa; Sovyet halkı, ülkesinin güvenilir bir şekilde savunulmasını garanti altına almak için gereken her türlü ek çabayı gösterme ve gereken her şeyi yapma olanağını bulacaktır.
Biz iki düşmanız, devlet ve ben. Her devlet bir tiranlıktır; ister tek bir adamın, isterse bir grubun tiranlığı olsun. Her devlet mecburen şimdi totaliter dediğimiz şeydir: Devletin her zaman tek bir amacı vardır: Bireyi sınırlamak, kontrol etmek, ona hakim olmak ve onu genel amaca tabi kılmak. Sansürü, denetimi ve polisiyle; devlet tüm serbest faaliyetlere engel olmaya çalışır ve bu baskıyı da kendi görevi olarak algılar, çünkü bu kendini koruma içgüdüsünün bir gereğidir. Devlet, kendisininki ile aynı olmadıkça. Benim kendi düşüncelerimi tam anlamı ile kullanmama ve onları başka insanlara iletmeme izin vermez. aksi her durumda da beni susturur.
Aile hayatının kendisi, en güvenli, en geleneksel, en çok kadın seçimlerinin onaylandığı bir kutsal alan değildir: Sürekli olarak tehlikeli bir yer.
Herkes kendisinin en büyük hakemi olduğunu, yeryüzünde hiçbir gücün onun üzerine çıkamayacağını, kendisinin ve bireyselliğiyle ilgili her şeyin egemeni olduğunu ve her zaman olacağını hissetmelidir. Ancak o zaman bütün insanlar can ve mal güvenliğinin farkına varacaklardır.