Tanzimat hareketi her şeye rağmen Türkiye idaresini modernleştirmek, bir başka deyişle merkezileştirmek yolunda önemli ilerlemeler sağladı. Tanzimat devri görkemle açılıp rezaletle kapanan bir tarihî olaylar bütünü değildir. Hüzünlü ve buhranlı bir atmosferde başladı ve öyle devam etti.
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Mehmet Akif'e sarılarak, Tanzimat'ı kötüleyerek, Ethem'i hain sayarak, Sait'i ajan bilerek, bu Cumhuriyet'i koruyamayız ve yeniden kuramayız.
Tayyip Bey'in haberi yok; Üçüncü Selim'den beri biz garplaşma isteriz ve Fikret'in Haluk'a söylediği üzere, Batı'da ne bulursak alırız. Tayyip Bey müthiş bilgisizdir ve plütokrasinin de bunu istediğinden kuşku duyamayız. Bizde garplılaşmak temel çizgidir ve İslamcı muhalefet, Tanzimat'a ve Cumhuriyet'e, Batı'dan geldiği için itiraz etmiştir. Bilmiyor ve meydan boş görünüyor.
Teorik geleneği olmayan Türk aydını, Tanzimat'ı bir İngiliz senaryosu sayar, ancak, Reşit Paşa bir büyük aydın olmakla birlikte Tanzimat'ı İbrahim Paşa'ya bağlamak mümkündür.
Teorik plana gelirsek, bu açılımlarımla, bir alt üst olma ortaya çıkmaktadır. Müslümanlar, Tanzimat'a karşıdırlar, peki neden, İkinci Mahmut, orduyu lağvettikten sonra, yeniçerilik ve dolayısıyla Bektaşilik ile iç içe, kaynaşmış, zengin Yahudilerin boynunu vurduğu için mi? İbraniyet, İkinci Mahmut ile birlikte, Türkiye'de Yahudi siyasal gücünün kırıldığını yazmaktadır. Kırılmıştır. En zenginleri ve bu arada Filistin Yahudilerine yardım komiteleri başkanları boğulmuştur. Şimdi açıklık budur. Peki Müslümanlar, neden İsmet Paşa'ya kızarlar? İsmet Paşa karşıtlığını da bir Sabetayist sendrom sayabilir miyiz? İlahiyat Fakültesi'ni açan odur, uygulayamadığı Varlık Vergisini çıkaran da odur. Çok sert toprak reformu tasarısına kim karşı çıktı, C. Oral ile E. Sazak, her ikisi de İbrani asıllı büyük toprak ağası idiler. Öyleyse yeniden bakmak durumundayız. İslamcı düşüncede şu vardır: Abdülhamit Siyonistlere yüz vermedi. Hayır, benim bilgilerim bunu göstermiyor.
Türkiye'nin içine kapanması, Batı medeniyetini reddetmesi, bir "Taliban rejimi"ne dönüşmesi mümkün değildir.
Cumhuriyet monarşiyi, hükümdarlığı reddedecek ve tenkit edecektir; bu kaçınılmazdır. Fakat bizde maalesef bir müddet sonra ölçü kaçırılmıştır.
19. yüzyıl bütün Osmanlı camiasının en hareketli, en sancılı, yorucu, uzun bir asrıdır; geleceği hazırlayan en önemli olaylar ve kurumlar bu asrın tarihini oluşturur.
Bu memlekette; tıpta, mühendislikte hatta resim ve tercümede bile reform, askerlerden başlıyor.
Şehirleşme, halk en lüzumsuz şeyleri tutkuyla istemeye başladığında ancak tamamlanır.
Hayvan özgürlüğü; insanlar yavaş yavaş hiyerarşiyi, eşitsizliği ve herhangi bir biçimde haksızlığı savunan fikirlerin batıl, temelsiz ve anlamsız olduğunu anladıkları geniş tarihsel bir öğrenme sürecinin bir sonucudur.
Bugün yenidünyaya ayak uydurmak için yaptığımız her şey, bizim softamızın, fırsat bulur bulmaz, yıkacağı şeydir.
Türkler'in çoğu modernleşmenin sürmesini, hayat kalitesinin yükselmesini, eğitim almak ve çalışmak suretiyle kendi kendilerini geliştirme fırsatına sahip olmayı istemektedir.
Kürtler'in, modern Türkiye gibi, nispeten istikrarlı bir ülkede yaşama avantajı yerine, başka yerde olsalardı ne durumda olurlardı sorusunu düşünmeleri gerekir. Çünkü dil ve müzik gibi alanlardaki gereksiz sınırlamalara rağmen Kürtler, Türkiye içinde serbestçe hareket etme özgürlüğüne sahipler.
Ben ülkemin kalkınmasını, insanlarının özgürleşmesini, modernleşmesini bir çocuk gibi iyi niyetlerle istedim hep.
Tanzimattan beri devam eden sahte inkılâplar ve bu inkılâpların türettiği sahte kahramanlar, dâvâmızın, müşahhas plânda baş meselesidir.
Kemalistlerin benimsediği modernleşme projesi, kapitalizmin gelişebilmesi, yani kalkınmanın sağlanması, yani sanayileşmenin gerçekleşmesi uğruna, demokrasiye yer vermeyen bir cumhuriyet rejimini öngörüyordu. Kapitalizmin dinamiklerinin güdük ve çarpık olduğu bir ortamda, onu (pre-kapitalist sınıfları ürkütmeden) yukarıdan aşağıya ve adım adım geliştirme ve her düzeyde (ideolojik/ kültürel, politik, ekonomik) inşa etme gibi bir misyon yüklenilmişti.
İlerleme ve rasyonelleşmenin nesnel gelişimi, hiçbir yerde köylülerin bilincinde olduğu kadar büyük bir kaybetme korkusuyla karşı karşıya gelmemiştir.
Kişisel emekten doğan dağınık özel mülkiyetin kapitalist özel mülkiyete dönüşmesi, halen toplumsallaşmış üretime fiilen dayanan kapitalist özel mülkiyetin toplumsal mülkiyete dönüşmesinden kuşkusuz kıyaslanamayacak kadar daha uzun süreli, daha şiddetli ve çetin bir süreçtir. Birinci durumda, halk yığınlarının birkaç gasp edici tarafından mülksüzleştirilmeleri söz konusuydu; ikincisinde ise, birkaç gasp edicinin, halk yığınları tarafından mülksüzleştirilmeleri söz konusudur.