Kitap tek ölümsüzlüktür.

Çünkü yazmak daha sonra her zaman bulunacak biçimde bir şeyi saklamak demektir.

Söylemek, yazmak, konferans vermek gibi çalışmaların hiçbiri, yapmanın yerine geçemez ve onun kadar kuvvetli olamaz.

Ne çok yalan söyleniyordu yeryüzünde; sözle, yazıyla, resimle ya da susarak!

Kitapların o tuhaf niteliği vardır, en narin ve en hassas madde olduğundan, pirinç, demir ve mermerden daha uzun ömürlüdür.

Yazarlar; meteorlar, gezegenler ve sabit yıldızlar olarak sınıflandırılabilirler. Bir meteor bir an için çarpıcı bir etki yapar. Yukarıya bakar ve "Orada” diyerek bağırırsın ve ardından sonsuza dek görmezden gelirsin. Gezegenler ve gezgin yıldızlar daha uzun bir süre kalırlar. Genellikle sabit yıldızların ışığını yansıtırlar ve daha önceden tecrübe edilmemiş halleriyle hayrete düşürürler; ama bu sadece yakın olmalarındandır ve bulundukları yerdeki verimlilikleri çok uzun süreden beri devam etmekte değildir; hayır, verdikleri ışık sadece yansıtmaktadırlar ve etki alanları sadece yörüngeleri ve çağdaşları arasındadır. Etkileri bir değişiklik ve bir hareket için ve ancak birkaç yıl anlatılacak bir dönem içindir. Sabit yıldızlar gökyüzündeki yerlerini sürekli olarak güvenle koruyanlardır; kendilerinden olan bir ışıkla parıldar, etkilerini bugün de dün olduğu gibi sürdürürler, genellikle çok yıllar öncesinden bu yana bu yeryüzündekilerce ışıkları görülebilmektedir.

Akıllı adamın söylemleri yerin 10 kat altına gömülü. Yazıtlarım kulakta kalıcı, ancak kalem ölümlü.

En yetkin olduğum silah yazılı sözdür. Bombalar Uzakta!

Nullumst iam dictum quod non dictum sit prius.

Kendisini anlatmak ve çağının tanığı olmak için yola çıkan insan, her şeyden önce yazıya sığınmalıdır.

Bu inkılâbın âletleri, söz ve kalem...

Agamemnon Truva’yı zaptettiğinde onu meşhur edecek bir Homeros vardı. Benim ise bir Homeros’um yok.

Bir damla mürekkep bir milyon kişiyi düşündürebilir.

Kulağa hitap ediyorlar; belleğe hitap etmek istiyorum.

En parlak başarılar sözcüklerle perçinlenmezse ışıltılarını kaybederler.

Dünyayı yöneten, kalem, mürekkep ve kâğıttır.

Gene sayfalar susmuyor.

İnsanlar ölür, destanlar kalır. Ben gidiyorum.

Ve tüm yazılanlar vahiyler gibi ağaçlara kazındı.

İnsan düşüncesine güç ve kalıcılık veren yazılı insan konuşmasıdır.