- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
İdeolojiler, uçurumları aydınlatan hırsız fenerleri. İstemesek de onlara muhtacız. Kaosu kozmos yapan insan zekası, tecrübelerini ideolojilerde sergilemiş. İdeolojiye düşmanlık, tek izm’e teslimiyettir: Obskürantizme. İdeolojiler siyaset dünyasının haritaları. Haritasız denize açılınır mı? Ama harita tehlikeli bir yolculukta tek kılavuz olamaz. Pusulaya da ihtiyaç var. Pusula: Şuur. Tarih şuuru, milliyet şuuru, kişilik şuuru.
Dinselleştirme sürüleştirmenin yoludur. Şiddet bir ideolojinin yıkılması ve bir diğerinin yerleştirilmesidir. Yetmişli yıllarda çok büyük bir yoğunluk kazanmış olan aydın katliamını böyle anlamak durumundayız; anti-laik ve anti-entelektüel bir savaştır. Şöyle de söyleyebilirim; aydın katliamı bir dezentellektüalizasyon savaşı idi ve dinselleştirme ile sürüleştirme açısından zorunludur.
Düşüncelerimizi toplamaya ve zihnimizi temizlemeye fazlasıyla ihtiyacımız var. Topraklarımızdan ödün vermeden politik bir ateşkes yapmalıyız.
Siyasette ne yapacağınız konusunda tereddüte düştüğünüzde hiçbir şey yapmayın. Eğer ne söyleyeceğiniz konusunda şüpheye düştüyseniz, gerçekten ne düşündüğünüzü söyleyin.
Paşa Hazretleri 'dağda bir tek gerilla kalmayıncaya kadar dağları temizleyeceğim' demiş. Aferin. Almış bir görev yerine getirecek tabii. Dağların boş kaldığı dönemlerde sorun çözülmüş mü? Niye çözülememiş? Çünkü sorun dağlarda değil. Sorun, kentte, toplumda, bizim aramızda. Çözülmedikçe, o dağlar yine dolar. Gençler 'spor olsun' diye çıkmıyor dağlara, canları pahasına çıkıyorlar.
Kapitalizm, benim gözümde solun bir yüzü, komünizm öbür yüzüdür. İnsan olan derim tükürsün ikisinin de suratına.
Kendimi bir sosyalist ve bir tarihçi addetmekle birlikte, sosyalist tarihçi değilim ben; yani, sosyalist tarihe inanmıyorum. Tarihin siyasi mücadelede bir silah olarak kullanılmasının ters sonuçlar verdiği kanısındayım. İnsan zamanla kendi propagandasına inanmaya başlıyor, geçmişi aşırı ölçüde dramatikleştiriyor, sonuçta herhangi bir dönemde geçmiş olayların gerçek karmaşıklığını unutuyor. İnsan kendi taraf olduğu geçmişi idealize etmeye başlıyor ve bu da insanları Biz ve Onlar şeklinde bölüyor.
Dinsel ya da ideolojik ne kadar inanç varsa hepsi sembollerle, simgelerle konuşur, simgelerle etkiler ve insanlar inançlarının simgeleri için birbirlerinin gözlerini oyarlar.
25 senedir toplum ve insan, ilişkiler ve siyaset üzerine düşünüyorum. Yani bu okurlara zaman tasarrufu sağlar. Yani bu kadar yoğunlaşıyorsanız bir alanda, o cesareti buluyorsunuz ve bence bu çok makul olmayan bir şey değil. Kafanızı bir şeye yoruyorsanız, o konuda daha az kafa yormuş insandan daha fazla kanaatiniz olabilir.
Komünizm sosyalizmin azmanıdır. Komünist olmaya razı olunmadan sosyalist olunmaz!
Benim idealimdeki rejim olsa, ben de seni astırırdım. Sonra da darağacının altına oturup hüngür hüngür ağlardım!
Devrim bir yemek daveti değildir; devrim makale yazmak, resim çizmek ya da nakış işlemek değildir; devrim öyle zarif, sakin, nazik, ılımlı, kibar ve asil olmaz.
Önümüzdeki günler bölgemizdeki ve giderek her yerdeki halklarda inanç ve ideoloji farklılıklarının öne çıkarıldığı ve siyasi hedefler için kullanıldığı zaman olacak gibi görünüyor.
Amaç insanlara yönelik olmaktan çıkar, dünya üzerindeki dengeleri değiştirmenin bir kılıfı haline dönüşürse, din artık siyasetin bir aracıdır ve herkes onu amaçlarına göre kullanır. İslamcı bir parti kurulamaz. Daha doğrusu kurulmamalıdır. Farklı siyasi tercihleri olan kişiler, hem inançlarını sürdürmek hem de ekonomik, politik amaçlarını gerçekleştirmek şansına sahip olmalıdır.