Benzer Sözler

Genç Türk Devleti'nin karşılaştığı en yaygın kavramın başında Şeyh Sait vardı; aşırı muhafazakardı, taşralıydı, ortodoks bir nakşibendiydi ve bu nedenle alevi inançlı kürtleri bile kendinden saymıyordu; liderlik niteliklerinden yoksundu ve buna karşın başkaldırı hızla yayıldı. sonunda mağlup oldu ve idam edildi; geriye isyanından çok, ingiliz casusluğu kalıyordu. Türkiye, yaygın olarak, bunun da bilimsel kanıtlarla desteklenmediğini benden öğrenmiştir.

Devlet adamı olarak, hiçbir zaman hatırımızdan çıkaramayız ki, hilâfet orduları bu memleketi baştan başa harabeye çevirmişlerdir. Bir gün yeniden hilâfet orduları kurulabileceğini aslâ gözden uzak tutmayacağız. Türk milleti en büyük acıları halife ordusundan çekmiştir. Bir daha çekmeyecektir. Bir hilâfet fetvasının bizi I. Dünya Savaşı felâketine sürüklediğini hiçbir vakit unutmayacağız. Bir hilâfet fetvasının, millet ayağa kalkmak istediği zaman, ona düşmanlardan daha alçakçasına hücum ettiğini unutmayacağız. Tarihin herhangi bir devrinde, bir halife, eğer zihninden bu memleket mukadderatına karışmak arzusu geçirirse, o kafayı behemehal koparacağız!

Tarihin en büyük buluşu yapılmış, proleter tip bir devlet yaratılmıştır. Yeryüzünde hiçbir güç sovyet devletinin yaratılmış olduğu gerçeğini yok edemez. Bu tarihsel bir zaferdir. Yüzlerce yıldır devletler burjuva modele göre yaratıldı ve ilk kez burjuva olmayan bir devlet keşfedildi. Yönetim aygıtımız bozuk olabilir; ama icat edilen ilk buharlı makinenin de bozuk olduğu söyleniyor. Hatta hiç kimse bu buharlı makinenin çalışıp çalışmadığını bilmiyor; ama önemli olan bu değil; önemli olan buharlı makinenin bulunmuş olmasıdır. İlk buharlı makinenin hiçbir işe yaramadığını varsaysak bile somut gerçek, bugün artık buharlı makinelere sahip olduğumuz gerçeğidir. Yönetim aygıtımız çok bozuk olsa bile onun yaratılmış olduğu gerçeği değişmez.

Lamı cimi yok. Bugünün huzurlu, yarının güzel olmasını istiyorsan dün yaşadıklarından ibret almayı bileceksin. Eğer unutursan, tedbiri elden bırakırsan, gereğini yapmazsan, yarınlar sana dünden farklı bir şey getirmiyor. İnsanlar için olduğu gibi devletler için de bu durum böyle.

Biz ne zaman devlet kurma, taht sevdasına-savaşına düşmüşüz? Bunu ne İmamlarımız, ne de müçtehitlerimiz yapmıştır. Elimizdeki tahtı da Muaviye'ye şartlı vermiştik ki, kan dökülmesin, fitne çıkmasın, Allah'ın kitabı ve Resul’ün sünneti üzerine hükmetsin, O da hem Kuran'ı, hem Sünneti ayaklar altına aldı. O gün bugündür de siz devletsiniz.

Roma ise bir devletin ulaşabileceği en üst noktaya ulaşmıştı. Ama tam da bu nedenle kültürel bakımından önemli tek bir şey üretemeyen Romalılar, yabancı kültür ürünlerinin derin anlamlarını kavramaktan aciz, yaratıcılıktan hiç nasibini almamış talancı bir halk olarak kalmışlardır.

Bunları ya gizli gizli, ya da herkesin gözleri önünde parçalamalı, boğmalı, gebertmeli kudurmuş köpekleri gebertir gibi… Eşeğe verilmesi gereken yem, yük ve kırbaçtır… Samana gömülmüşler. Tanrı'nın sözlerini duymuyorlar, sersemler, budalalar. Onun için bunlara tüfeğin sesini duyurmalı, onlar bundan anlarlar. İtaat etsinler diye köylüler için dua edelim. İtaat etmezlerse bunlara acımak yok. Silahları konuşturun, yoksa işin sonu kötüye varacak.

Liste
Yükleniyor…