Senin adın Yılmaz değil Deccal olsa ne yazar...
- Henüz kategori yok.
-
Girona Küme Düşme Hattından Çıkış Arayışında: Alavés M…08.11.2025
-
Adanalı Genç İş İnsanı Mehmet Hanifi Kalo Hayatını Kay…08.11.2025
-
Irmak Ünal'dan Kanserle Mücadele Sürecine Dair Samimi …08.11.2025
-
Schalke ve Elversberg Zirve Yarışında: Gençler Sahne A…08.11.2025
-
Premier Lig'de Büyük Heyecan: Tottenham - Manchester U…08.11.2025
-
Şanlıurfaspor'dan PFDK Kararına Sert Tepki: İtiraz Red…08.11.2025
-
Gaziantep'te Umre Yolcusunu Karşılamaya Giden Aile Tra…08.11.2025
-
Premier Lig'in Zirve Yarışında Tottenham-Manchester Un…08.11.2025
-
Hull City, Portsmouth Karşısında Evinde Galibiyet Arıy…08.11.2025
-
Sakaryaspor - Serikspor Karşılaşması Öncesi Son Durum …08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Bir komutan iktidarın önüne bir tabela koymuş, ardından bir masa ve iskemle koymuş ve atanmış başbakan o iskemleye oturmuş. Ama şimdiye kadar seçilmiş hiçbir genel başkan onbaşı olma şerefsizliğini göstermedi.
Kemal Paşa zamanında birtakım pratikler vardı, Kemalizm’in adı yoktu. 1950’li yılların ortasında, çok büyük vaatlerle gelen Menderes ciddi bir aydın muhalefetiyle karşılaştı. Buna çare olarak Said-i Nursî’yi çıkarttı, bir de Kürtler’e göz kırpmak için Şeyh Sait’in torununu milletvekili yaptı. Aydın muhalefeti, öğrenci muhalefeti de bir kenarda olan İsmet Paşa’yı öne çıkarttı. Paşa o zamana kadar Kemalist değildi, zaten kimse Kemalist değildi. Kemalizm olsa, Atatürk’ün yasası çıkartılmazdı. Kemalizm kodifiye edildi. Nedir? Bir: büyük devletlerden uzak olacaksın. İki: büyük sermayeden uzak olacaksın. Üç: dinle mesafeli olacaksın. Bugün bunun üçü de yoktur. Dolayısıyla 28 Şubat’ı Kemalizm’e dönüş olarak görmek bilim dışıdır.
Evvela özür dilerim. Ben 78 yaşında bir insanım. 20,5 ay cezaevinde hapis yattım. FETÖ'nün tehdit olduğunu ilk kez Genelkurmay tespit etmişti. Gülen örgütünün kaynaklarının 5 milyar lira olduğunu tespit ettik. Gülen Amerika'dan bana mektup yazdı. 'Burada biz yapmış olduğumuz görev nedeniyle okulları siz alın, biz masumuz' demeye çalıştı. Biz yalnız bırakıldık. Genelkurmay Başkanımız bizi yalnız bıraktı. İsmail Hakkı Karadayı Paşa cezaevine gelirse, 'Biz hizmet edelim, tabakları biz yıkayalım' diyen arkadaşlarımız vardı. Meclis Soruşturma Komisyonu'nda ifade verdikten sonra biz yalnız bırakıldığımızı anladık.
O gün çamurun üstünde oturmam diyenler bugün çamurun içinde debelenirken kendilerini af yasasıyla kurtarmak istiyor.
Mesut Yılmaz kaçtı, Mesut Yılmaz kaçıyor, Mesut Yılmaz kaçar, Mesut Yılmaz kaçmasın sonra...
Başbakan, meydanlarda soruyor: Bunlar 28 Şubat’ta neredeydiler? Eylemci, Twitterdan yanıt veriyor: Kreşte! Başbakan haklı. Bu Twitter hakikaten başa bela.
Bu ülkede zaman zaman bir takım karanlık güçler, kirli senaryolarla kirli oyunlarla bir takım provokasyonlarla siyasete rota çizmenin gayreti içinde oldular. Bunu 28 Şubat'ta yaşadık. Bu iktidarımız döneminde çeşitli şekillerde yaşadık. Bir takım sahte hocaları kullandılar. Çetelerle bir takım oyunlar sahnelendi. Danıştay saldırısı gibi suikast girişimleri gibi terör saldırıları, Dörtyol, İnegöl provokasyonları gibi tahriklerle millet korkutulmaya sindirilmeye çalışıldı.
Değerli milletvekilleri, Genelkurmay ciddî bir kurumdur. Genelkurmay, kendisini ilgilendiren hiçbir asılsız haberi tekzipsiz bırakmaz; cevapsız bırakmaz. Örnek mi istiyorsunuz; 28 Şubat 1997'de yapılan Millî Güvenlik Kurulu toplantısından sonra, Sayın Başbakan, Millî Güvenlik Kurulunda komutanlarla uyum içerisinde olduğunu 60 milyon insana açıklamıştır; ama, aradan yarım saat geçmeden, aynı Genelkurmay "biz, Atatürk düşmanlarıyla uyum halinde olamayız" diye açıklama yapmıştır... Ben yapmadım, Genelkurmay yaptı...
Bakın 28 Şubat'taki MGK toplantısını hepimiz merakla bekliyoruz. Ne olacak diye tartışıyoruz. Darbe olacak mı diye tartışıyoruz! Bunu da yüksek sesle tartışıyoruz! Bunu tartışmak bile Türk demokrasisi adına yeter ayıptır!
28 Şubat’ta alınan kararların uygulanması gerektiğine gönülden inanıyorum, kıyafet yasası da uygulanacak.
22 yıldır aktif siyaset yapıyorum ve bu süreç içinde kimlere karşı ne tür kavgalar verdiğimi herkes bilir. Söz konusu kavgaysa... Çok lezzetli kavga ederim.
Ben 28 Şubat Sürecinde bile umudumu hiç kaybetmedim. Dünyada tek başınıza kalsanız dahi umudunuzu kaybetmeyeceksiniz ve mücadele edeceksiniz.
Tayyip Erdoğan‘ı 12 Eylül doğurdu! Erdoğan, 28 Şubat’tan çok önce ABD’nin adayıydı. Aydınlık dergisi, 21 Ekim 1996 tarihli sayısında, yani 28 Şubat 1997’den önce bile şu kapakla çıkmıştı: “Abramowitz Tayyip’i Erbakan’ın yerine hazırlıyor.”